"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/373 Esas, 2024/139 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'nın, küçük ...'nın annesi olup gebelik takibinin dava dışı Dr. ... tarafından yapıldığını, anılan doktorun Tıbbi Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin 16.03.2020-16.03.2021 tarihlerinde geçerli olmak üzere davalı tarafından düzenlendiğini, sigortalı doktorun gebelik takibinde davacı anneyi down sendromunu tespit eden testler, doğruluk oranları, alternatif tespit seçenekleri ve bunların reddedilmesi halinde ortaya çıkacak riskler konusunda usulünce aydınlatmayarak küçük ...'nın down sendromlu olarak doğmasına sebebiyet verdiğini, Yargıtayın down sendromunu teşhise yönelik imkanlar konusunda hastayı aydınlatmayan doktorun sorumlu olacağını kabul ettiğini ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakkı mahfuz kalmak kaydıyla, müvekkili küçük ... için 450.000,00 TL iş göremezlik (bakıcı ücreti dahil maddi) tazminatı, 40.000,00 TL manevi tazminat, müvekkili ... için 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 510.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 15.10.2021 tarihli dilekçesi ile taleplerini, müvekkili ... için 740.000,00 TL iş göremezlik-maddi tazminat (bakıcı ücreti dahil), 40.000,00 TL manevi tazminat; müvekkili ... için 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 800.000,00 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dr. ...'in, müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusurlu hareket ederek davacının zararına neden olduğunun tespit edilmesi halinde müvekkili şirketin de sorumluluğunun doğacağını, dava konusu edilen olay tarihinin dava dilekçesinde 25.09.2018 olarak belirtildiğini, Genel Şartların birinci maddesi uyarınca müvekkili şirketin ilgili poliçe kapsamında sorumluluğunun, ancak sözleşme süresi içinde sigortalıya dolayısıyla kendisine yapılan tazminat talepleri nedeniyle söz konusu olabileceğini, sigortalı doktorun, davacının iddiasının aksine, operasyon sırasında en üst düzeyde özen gösterdiğini, davacıya yapılan muayene ve operasyonda gerek tıbben ve gerekse teknik anlamda hiçbir hataya yer vermediğini, somut olayda sigortalının gerçekleştirmiş olduğu tıbbi uygulamada kusurlu davranışının, eylem ile zarar arasında illiyet bağının ve en önemlisi tıbbi uygulama hatasının ve davacı zararının ispatlanmasının şart olduğunu, tüm bu hususların tespitinin uzman bilirkişiler marifeti ile yapılması gerektiğini, davacının maddi ve manevi tazminat talep etmesinin mesnetsiz olduğunu, faizin de kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak, davalı sigortalı dava dışı doktorun tıbbi uygulamaları ve takibi ile davacı hasta ...'nın down sendromlu bebek doğurması arasında illiyet bağı olmadığı, davacı ...'ya ait ıslak imzalı bir onam belgesi olmadığı ancak yapılmayan amniosentez ve kordosentez için onam belgesi alma zorunluluğunun bulunmadığı, dava dışı doktorun sözlü olarak davacının anlayacağı bir dille bilgilendirmesi sonucu davacıya ikili test, üçlü test, ikinci düzey usg ve doppler usg ve riskli alan ile ilgili tarama testlerinin hepsinin yapıldığı, sonuçların normal sınırlarda çıktığı, bu nedenle diğer testlerin yapılmadığı, dava dışı doktorun bir kusuru, özen eksikliği bulunmadığı belirlenmekle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddeleri.
2.2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 12. ve 17 nci maddeleri.
3.Dairemizin 23.11.2023 tarihli, 2022/4807 E., 2023/6782 K. sayılı kararı
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
26.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.