"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/43 Esas, 2024/425Karar
HÜKÜM : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/111 E. 2020/190 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın davaya konu 2010/82284 ve 2011/17331 sayı ile tescilli markalarını, tescilli olduğu hiçbir ürün üzerinde kullanmadığının tespit edildiğini, markanın tescilli olduğu tüm mallar ve hizmetlerde kullanılmasının esas olduğunu, davalıya ve müvekkiline ait markalara görüleceği üzere davalı tarafın 25 ve 35. sınıfta 2011/17331 sayı ile tescilli şekil markasının at üstünde polo oyuncusu figürlü "şekil" unsurundan oluştuğunu, ülkemizde TÜRKPATENT nezdinde 25. sınıfta tescilli .... ve .... sayılı markalarının tümünün tek ve esas unsurunun da aynı şekilde polo oyuncusu figürlü şekil unsuru olduğunu, davalının 25. sınıfta 2010/82284 sayı ile tescilli "..." markası, "..." ibaresi ve at üstünde polo oyuncusu figürlü şekil unsurundan meydana geldiğini, bu markanın da esas unsurunun, hem markadaki pozisyonu hem de büyüklüğü ve diğer yönleri itibariyle at üstünde polo oyuncusu .... olduğunun aşikar olduğunu ileri sürerek öncelikle davalı taraf adına TÜRKPATENT nezdinde 2010/82284 ve 2011/17331 sayı ile kayıtlı markalarının tescilli olduğu tüm emtiaları için iptali ve sicilden terkini ile, iptal şartlarının bulunmaması durumunda, davalı taraf adına TÜRKPATENT nezdinde 2010/82284 ve 2011/17331 sayı ile kayıtlı markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin markayı logosuyla berlikte kullanarak üretim faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, dolayısıyla 5 yıl boyunca aralıksız kullanılmadığı iddiasının gerçeklikten tamamen uzak, mesnetsiz bir iddia olduğunu, davacının, marka tesciline 9 yılı aşkın süredir sessiz kaldığına göre hükümsüzlük talebinde bulunma hakkını kaybettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iptali istenen markanın, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl içerisinde ciddi ve yoğun olarak kullanıldığının davalı yanca ispatlanması gerektiği, bu kapsamda mahkemece davalının ticari kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırıldığı, sunulan rapora göre, davalının dava konusu markayı, iptali istenen emtia sınıfında ciddi olarak kullandığına ilişkin ispat külfetini yerine getiremediği, delil olarak sunulan faturalarda markanın tescilli olduğu şeklinden farklı olarak kullanıldığı gerekçesiyle davalı marka sahibinin söz konusu polo uyuncusu figürlü ve ... ibareli 2010/82284 ve 2011/17331 tescilli markasını 25. ve 35. sınıfta tescilli olduğu emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı adına 2010/82284 ve 2011/17331 25. ve 35. sınıfta tescilli olduğu emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.