Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3546 E. 2025/2420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarını ihlal edip etmediği, ihlal varsa maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı ile arasındaki sözleşme sona erdikten sonra davacının eserini izinsiz olarak çoğaltıp sattığı, davacının çoğaltma, yayma, umuma arz ve adın belirtilmesi haklarını ihlal ettiği ve davalı şirket yetkilisinin de bu eylemlerden sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "... İlk Okuma ve ..." isimli eserin eser sahibi ve aynı zamanda yayıncısı olduğunu, davalı şirket ile kitabın basılıp yayımlanması için 14.03.2018 tarihli bir yıllık sözleşme imzaladığını, davalı şirketin bu kitabı "... OKUMA ..." adı altında yayımladığını, ancak davalı Şirket ve yetkilisinin bu set üzerinde değişiklik yaptığını, eser sahibi olarak ...'ın adının gösterildiğini, kitabın "... OKUMA SETİ" adıyla çoğaltıldığını ve satıldığını, bu haliyle davalıların müvekkiline ait olan eser üzerindeki çoğaltma ve yayma mali haklarını ihlal ettiklerini, aynı zamanda müvekkilinin manevi haklarının da ihlal olunduğunu ileri sürerek şimdilik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun (...) 68. maddesi uyarınca 1.000,00 TL telif tazminatının ihlal tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, 10.000,00 TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, muhtemel tecavüzün men'ine, davalının bu eserleri tekrar basmasının ve yaymasının önlenmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiş, 03.07.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 104.817,60 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile akdedilen sözleşmenin tarafının müvekkili şirket olduğunu, sözleşmenin tarafı olmayan ve kendisine karşı herhangi bir haksız fiil sorumluluğu da yöneltilemeyecek olan diğer müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ders kitapları ve yardımcı kaynaklar yayın ve satışı işi ile iştigal eden müvekkili şirket yetkilisi ile temasa geçen davacının, elinde baskıya hazır halde bir okuma-... olduğunu, seti yeni ürettiğini, ancak müfredat değişikliği nedeniyle 2018-2019 eğitim öğretim programına göre düzeltilmiş hale getirerek müvekkiline teslim edebileceğini beyan ettiğini, davacının bu beyanına istinaden taraflar arasında 14.03.2018 tarihli süreli mali hak devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre, müvekkili şirketin üzerine düşen 40.000,00 TL tutarındaki avansı davacıya ödemesine rağmen, davacının taahhüt ettiği edimleri yerine getirmediğini, müvekkili şirkete teslim edilen dijital PDF dosyasının güncel olmadığını ve yeni programa uyarlanmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine eseri yayımlamak için zamanı daralan müvekkili şirketin 14.500 adet bandrol alarak "... Okuma ..." kutusuna bu bandrolleri yapıştırdığını, müvekkili şirketçe eserin basılarak satışa arz edilmesini takiben müvekkil şirket ile temasa geçen ... isimli şahsın "Mutabakat Metnidir" başlıklı bir belgeyi müvekkili şirkete ibraz ederek satışa sunulan okuma yazma setinin tüm haklarının kendisi yanında ... ve ...'a ait olduğunu, esere ilişkin taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, eser için ...'la yapılan sözleşmenin kendilerinden habersiz imzalandığını beyan ettiğini, ...'ın aynı eseri "Fark Yayınları" isimli bir firmaya da sattığını ve anılan firmanın eseri başta Ada Kitapevleri olmak üzere satışa sunduğunu ifade ettiğini, davacı tarafından dolandırıldığını anlayan müvekkil şirketin davacı ile temas kurmaya çalışmış ise de, davacı tarafın, müvekkilinin telefon aramalarına cevap vermediğini, peşin tahsil ettiği 40.000,00 TL'yi alarak kayıplara karıştığını, akabinde eldeki davanın ikame edildiğini, davacı ile akdedilen sözleşme kapsamında eser bir bütün halinde üzerinde "... Okuma ..." yazılı olduğu halde kutu içinde satışa sunulmuşsa da, eser kutularında sorun çıkması ve kutuların kullanılamaz hale gelmesi üzerine bu kez, eserin birden fazla fasikülden meydana gelmesi, özellikle ses fasiküllerinin kitap haline getirilmesinde zorunluluk bulunması, niteliği itibariyle tüm setin kutulanmak suretiyle satışa sunulması gerektiğine dair teknik zorunluluk kapsamında, içeriğindeki ürünleri hiçbir şekilde değiştirmemek ve aynen korumak suretiyle, eser sahibi kısmında "..." yazılı olduğu halde eserin "... Okuma ..." adı altında satışa sunulduğunu, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine, eserin adı hiçbir şekilde değiştirilmemiş olup, yaklaşık 40 parçadan ibaret eserin, başka bir yayınevi tarafından da satışa çıkarılmış olmasından kaynaklanan nedenlerle, sadece satışa arz edildiği kutusunun değiştirildiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında ve her biri 14.500 adet olmak üzere iki ayrı seferde toplam 29.000 adet bandrol aldığını, bu bandrollerin yapıştırıldığı ilk kutulu ürünlerden sadece 7.600'ünü sattığını, üzerinde bandrol yapışık olan kutular deforme olduğu için diğerlerinin hiçbir şekilde kullanılamadığını, ikinci kutulu ürünlerden ise bugüne kadar sadece 5.143 adetinin satılabildiğini, satılan toplam ürün üzerinden ilk 20.000 adete kadar set başı 2,00 TL tutarındaki sözleşme birim fiyatına göre dahi davacıya ödenmesi gereken telif ücreti 25.486,00 TL iken, davacının, müvekkili şirketten 40.000,00 TL ödeme aldığını, ödenen tutar üzerinden müvekkili şirketten fazladan 14.514,00 TL tahsil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 14.03.2018 tarihli süreli mali hak devir sözleşmesi imzalandığı, davalı ... şirketinin "... 1.Sınıf Set" isimli kitap seti için 14.500 adet bandrol almak üzere 09.08.2019 tarihinde bandrol talep formu ve taahhütname doldurduğu, form içeriğinde eser sahibi olarak davalı ... adına yer verildiği, bandrol talep formu tarihi olan 09.08.2019 tarihinin, davacı ile davalı ... şirketi arasında akdedilen süreli mali hak devir sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonraki bir döneme ilişkin olduğu, dolayısıyla, davalı ... şirketinin 09.08.2019 tarihinde bandrol almak üzere müracaatta bulunduğu davaya konu "... 1.Sınıf Set" isimli kitap setinin çoğaltılıp yayımlanmasına ilişkin eylemlerini sözleşme hükümlerine istinat ettirmesinin hukuken yerinde olmadığı, zira söz konusu kitap setinin, süreli sözleşmenin sona ermesinden sonra basım ve yayıma konu edildiği, davalı ... şirketinin bu eyleminin hukuka uygun olarak kabul edilebilmesi için, bandrol talep form tarihi olan 09.08.2019 tarihi itibariyle, ...'in 52. maddesi uyarınca, davacının yazılı muvafakatinin alınmış olması gerektiği, oysa eldeki uyuşmazlıkta, davalı ... şirketinin, davacıdan yazılı icazet almaksızın, davaya konu kitap setini çoğaltıp yayınlamak için bandrol talep formu isteminde bulunduğu, davalıya ait “... Okuma ...’ içindeki dokümanların, davacıya ait "... Yayınları ... İlk Okuma Seti" içindeki dokümanlardan intihal suretiyle meydana getirildiği ve ürünler arası benzerliğin toplamda %96 olduğu, buna göre davalı ile davacı arasındaki mali hakların devri sözleşmesi sona erdikten sonra davalının, davacıya ait eseri izinsiz olarak çoğaltıp satışa konu ettiği, bu kapsamda davacının çoğaltma hakkının ihlal olunduğu, yine davacının yayma ve umuma arz haklarının da ihlal edildiği, davalının eyleminin, ... m.15'de düzenlenen adın belirtilmesi hakkının da ihlali niteliğinde bulunduğu, taraflar arasındaki süreli sözleşme sona erdikten sonra bu setin çoğaltılıp yayınlanması eylemlerinin Kanunun veya eser sahibinin iznine dayalı olmaması nedeniyle, zaruri değişiklik kapsamında olsa da, yukarıda yer verilen davalı eylemlerinin, davacının eser üzerindeki değişikliği men hakkının ihlali mahiyetinde olduğu, değişikliklerin eser sahibinin manevi hakkı olan eserde değişiklik yapılması hakkını ihlal ettiği, eldeki uyuşmazlıkta davalı olarak gösterilen ...'ın aynı zamanda davalı ... şirketinin yetkilisi bulunduğu, ayrıca bu kişinin, davaya konu "... Seti" adlı eserin bandrol talep formuna ilişkin taahhütnamede, eser sahibi kimse olarak gösterildiği, davalı ... şirketinin eylemlerinden, davalı şirket yetkilisi diğer davalı ...'ın da sorumlu olduğu, davalı tarafça her ne kadar "Mutabakat Metnidir" başlıklı adi yazılı bir evrak sureti ibraz etmişse de, söz konusu evrakın, davacının eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi haklarını davalılara karşı korumak amacıyla eldeki davayı açmasına engel olmadığı, zira söz konusu mutabakat metni başlıklı evrak içeriğinde de "... Yayınları Okuma ..." adlı eserin yazarının davacı ... olduğunun açıkça belirtildiği, söz konusu mutabakat metninde adı geçen ...'nin tanık olarak beyanında, İlkokul 1.sınıf okuma yazma setinin yazarının davacı olduğunu, tanık beyanından da eser sahibinin davacı olduğunun anlaşıldığı, davacının, dava dışı ... ve ... isimli kişilerle bir araya gelerek, ... Yayınları Okuma ... üzerinde özellikle bir takım mali haklar bakımından anlaşma yapmış olmasının, davacı ve davalı ... şirketinin akdettiği süreli sözleşme sona erdikten sonra, davalı eylemleri nedeniyle davacının, davalılara karşı eser sahipliğinden kaynaklı hak isteminde bulunmasına engel olmadığı, davacının, davalılardan ... m.68 hükmü uyarınca telif tazminatı isteminde bulunabileceği, tazminat hesabında dosyada taraflar arasında 2018 yılında imzalanan emsal sözleşmenin dikkate alındığı, bandrol miktarı ve emsal sözleşmenin 3.3 maddesinin uyarlanması sonucunda ulaşılan bedelin 36.395,00 TL olduğu, ... m.68 hükmüne göre üç katının 109.185,00 TL'ye tekabül ettiği, ancak intihal %96 nispetinde olduğundan somut olay bazında telif tazminatının 104.817,60 TL olarak hesaplandığı, davacının, davalılardan talep edebileceği manevi tazminat miktarının, talep sonucu gibi 10.000,00 TL olabileceği, davacı ve davalı ... şirketi arasında akdedilen süreli mali hak devir sözleşmesinin sona erdiği, buna rağmen, davalıların, davacıya ait eser sahipliğinden kaynaklı mali-manevi hakları ihlal eder mahiyette eylemlerde bulunduğu, dolayısıyla davalıların, davacıya ait "... İlk Okuma ve ..." isimli esere muhtemel tecavüz eylemlerinin önlenmesi yönündeki talebin de yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 104.817,60 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davalıların, davacıya ait "... İlk Okuma ve ..." isimli esere muhtemel tecavüz eylemlerinin menine, bu eserden aşırma suretiyle oluşturulan "Atom Karınca 1. Sınıf Set" isimli eseri tekrar basması ve yaymasının önlenmesine, karar kesinleştiğinde masrafı müteselsilen davalılardan karşılanmak kaydıyla hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede ilan edilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere taraflar arasındaki 14.03.2018 tarihli sözleşmenin bir yıl süreli olduğu ve 14.03.2019 tarihine kadar geçerli bulunduğu, davaya konu kitap seti için ise 09.08.2019 tarihinde bandrol talep başvurusunun yapıldığı, bu talep formunda sözleşme tarihinin ise 01.07.2019 olarak belirtildiği, dolayısıyla uyuşmazlığın 14.03.2018 tarihli sözleşme kapsamında çözümlenemeyeceği, davalıların sözleşme tarihinden sonra davacı eserinden yüzde 96 oranında alıntı yapılan eseri izinsiz biçimde satışa sunmalarının, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal ettiği, davalı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık savunmalarının ise işbu davanın konusunu oluşturmadığı, davalının bu savunmalarını ayrı bir davaya konu edebileceği, zira belirtildiği üzere davaya konu kitap basımının, sözleşme geçerlilik süresinden sonra gerçekleştirildiği, öte yandan eser sahibinin davacı olduğunun da sabit bulunduğu, bu hususun hem davalı tarafça dosyaya sunulan mutabakat metninde, hem de davalı tanığının beyanında açıkça belirtildiği, İlk Derece Mahkemesince talep edilebilecek telif tazminatı miktarının usulüne uygun biçimde tespit edildiği, yine takdir edilen manevi tazminat miktarının da somut olayın özelliğine ve hakkaniyete uygun olduğu, somut olayda objektif dava birleşmesi olduğundan, her biri ayrı bir davanın konusu oluşturan talepler yönünden 3 ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar, verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzde bulunulduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat ile muhtemel tecavüzün önlenmesi istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.