Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3567 E. 2024/8095 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalıya ciro ettiği bonodan kaynaklı borcu olmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından icra takibine konulan bononun davacı şirket tarafından düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmaması ve davalının da bonoyu ciro yoluyla değil doğrudan davacıdan aldığını iddia etmesi nedeniyle, ispat yükünün davacı şirkette olması, davacının ise senet bedelinin ne amaçla alındığına dair bir kayıt sunamaması ve nakit borçlanmanın limited şirketlerce finans kuruluşları dışında yapılmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2020/54 Esas, 2023/376 Karar

HÜKÜM : Kabul

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... Ltd. Şti.'nin % 50 şirket ortağı olduğunu, davalının müvekkilinin % 50 sahibi olduğu şirket aleyhine Elazığ 1. İcra Müdürlüğünün 2010/4138 sayılı dosyasıyla alacak takibi yaptığını, müvekkili ...'nin şirketin ortağı olarak bu senetten olumsuz etkileneceğini, takibe konulan bononun bedelinin tamamen muvazaalı olduğunu, bu senete konu olan alacak miktarının kesinlikle şirketçe alınmış olmadığını, senedin düzenlenme nedeninin şirketi ve şirket ortağı olan müvekkilini zarara uğratma gayesiyle sonradan düzenlenmiş bir senet olduğunu, müvekkili ile ... un ... Ltd. Şti. nin % 50'şer şirket ortakları olduğunu, şirketi kuruluşundan bugüne kadar fiili ve resmi idaresini ...'un yönettiğini, ...'un şirketi zarara uğratan eylemleri nedeniyle müvekkilinin ocak ayında defterleri incelemek istediğini, ancak ...'un müvekkiline defterlerini incelemesine izin vermediğini, bunun üzerine müvekkilinin Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/327 Esas sayılı dosyasıyla ...'un imza yetkisinin kaldırılmasını istediğini, davalı ile dava dışı ... arasında el ve işbirliği içinde hazırlanan bu senetin ve açılan takibin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile ... arasında yaşanan anlaşmazlıkların müvekkilini ilgilendirmediğini, müvekkilinin borç para verdiğini ve bu alacağına karşılık olmak üzere de davacı şirketten usulüne göre düzenlenmiş bir senet aldığını, vadesi geldiğinde senedin karşılığı ödenmediği için işbu senedi icraya koyduğunu, borçlu olmadığını ispatlama yükünün davacı tarafa ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı şirketin ... ve ... isimli iki ortağı olduğu ve her iki ortağında şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, işbu davanın, davacı şirket adına şirket temsilcisi ... tarafından görevlendirilen avukat tarafından açıldığı ve açılan bu davadan şirket temsilcisi ... tarafından görevlendirilen vekil aracılığıyla feragat edildiği, şirketi münferiden temsile yetkili olan ve aynı zamanda şirkette eşit pay sahibi olan ortaklar arasında işbu dava nedeniyle menfaat uyuşmazlığı bulunduğu, dava konusu senedin şirket ortağı ... tarafından temsil yetkisine dayanarak şirket adına imzalandığı ve davalıya verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, her ne kadar şirket kayıtlarında davaya konu senedin borç olarak kayıtlı olsa da, davacı şirketin muhasebe işlerini yürüten tanık beyanında ilgili aya ilişkin kayıtlar kapandıktan sonra şirket ortağı ...'un bu senetle ilgili kayıt yapmasını istemesi üzerine ticari kayıtlara senedin işlendiğini ifade ettiği, dava konusu senette "Nakden" kaydını içerdiği, senet niteliği itibarı ile sebebinden soyut olduğu, senet alacaklısının borcun sebebini kanıtlama yükü bulunmamakta ise de, senedin limited şirket alacaklısının borcun sebebini kanıtlama yükü bulunmamakta ise de, senedin limited şirket tarafından gerçek bir kişiye nakden alınan para karşılığı verilmesi olanağının mümkün görülmediği, senet borçlusunun limited şirket olması nedeni ile nakit borçlanmanın da finans kuruluşları dışında yapılması mümkün olmadığı, kaldı ki senet alacaklısının, senetteki alacağın ne şekilde doğduğu yönünde isticvap edilmiş ise de isticvap davetiyesine mazeretsiz olarak uymadığı, ticari kayıtlarda senet bedelinin hangi amaçla alındığı veya ne sebeple borçlanıldığı konusunda da herhangi bir kayıt bulunmadığı, bu bakımdan davacı şirketin takibe dayanak senetle ilgili davalıya borçlu olduğunu kabul etmek olanağı olmadığı, şirketin diğer ortağı ve şirket tarafından açılan davada borçlandırıcı işlemin muvazalı olarak şirket zararına yapıldığı iddiası karşısında şirketi temsilen ...'un feragatinin şirket yararına bir işlem olmadığı gözönüne alınarak feragat talebinin reddine, davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin senede dayanması nedeni ile davacı şirket yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine; davacı ...'nin şirketi temsile yetkili olduğu ve buna istinaden şirket adına dava açtığı görülmekle ayrıca şahsen davacı sıfatında yer almasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle ...'nin açtığı davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.2004 sayılı İcra İflas Kanun'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı şirket yönünden temyiz itirazlarına gelince, somut olayda davanın kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacıların nakden kaydını taşıyan bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitini istediği, davalının ise borç para verdiğini ve bu alacağa karşılık olmak üzere davacı şirketten usulüne göre düzenlenmiş bono aldığını savunmuştur. Davaya konu olan ve davalı tarafından Elazığ 1. İcra Müdürlüğünün 2010/4138 esas sayılı dosyasında takibe konulan bononun düzenlenme tarihinde şirket ortağı ... tarafından temsil yetkisine dayanarak şirket adına imzalandığı ve davalıya verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının savunması karşısında talilden söz edilemeyeceğinden ispat külfeti davacıdadır. Davacı iddiasını yazılı delille ispatlamak zorunda olup senet borçlusunun limited şirket olması nedeni ile nakit borçlanmanın da finans kuruluşları dışında yapılmasının mümkün olmadığı ve ticari kayıtlarda senet bedelinin hangi amaçla alındığı veya ne sebeple borçlanıldığı konusunda da herhangi bir kayıt bulunmadığı gerekçesiyle ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek, ispatlanamayan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda (1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.