"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1179 Esas, 2024/789 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/477 E., 2023/409 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkiller aleyhine kambiyo senetlerine ilişkin icra takibi başlatıldığını, takibe konu olan bu senetlerden dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarını, müvekkillerinin baba oğul olup büyükbaş hayvancılık işiyle uğraştıklarını, davalılardan ...'ın veteriner hekim olup müvekkillerinin hayvanlarına da sağlık hizmeti sunduğunu, müvekkillerine "90 adet büyükbaş hayvan bulunduğunu ve satabileceğini, hayvanların cins hayvanlar olup kaçırmamaları" yönünde terkinde bulunması sonucu müvekkillerinin güven ilişkisi içinde hayvanları almaya niyetlendiklerini, ...'a hayvanların bedeli olarak 200.000,00'er TL bedelli iki adet senet de dahil olmak üzere icra takibine konu senetlerle birlikte toplam 11 adet seri sıralı senetler verildiğini, edimini ifa eden müvekkillerine karşı ...'ın hayvanları getirmeyerek edimini yerine getirmediğini, senetleri de bulamadığından bahisle iade edemeyeceğini söylediğini, hayvanları teslim edemeyen ...'ın müvekkillerine iade edemeyeceği senetler için borcu yoktur yazılı, muhtar ve şahitlerin de imzası bulunan belge düzenleyerek verdiğini, sonrasında müvekkillerinin ısrarla senetlerin iadesini istemesi üzerine senetleri dava dışı ...'ye vermek zorunda kaldığını ve meseleyi çözdüğünde iade edeceğini söylediğini, davalı şirketin takibe konu senetlerin muvazaalı ve karşılıksız olduğunu bilerek aldığını, takibin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek müvekkillerinin icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, %20'den az olmamak üzere davalıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davayı kabul ettiğini, davacılar ile büyükbaş hayvan alış verişi konusunda anlaşma yaptıklarını ancak sonrasında işlerinin yolunda gitmemesi nedeniyle hayvanları teslim edemediğini, o dönemde mali olarak sıkıştığını ve senetleri cirolayarak diğer davalı şirkete teminat olarak verdiğini, senetleri verirken senetlerin karşılığı olmadığını, hayvanları teslim edemediğinden senet veren davacıların borçlarının bulunmadığını, borçlu tarafın kendisinin olduğunu, bu nedenle takip yapılmamasını söylediğini, 24.03.2022 tarihinde kardeşi....'a ait olan taşınmazı senetlere karşılık diğer davalı şirket temsilcisi ...'ye devrettiğini, ancak söz verilmesine rağmen senetlerin kendisine iade edilmediğini, sonrasında da icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, davacı tarafın senetlerden dolayı ne kendisine ne de takip başlatan diğer davalı şirkete borçlu olmadıklarını beyan etmiştir.
2.Diğer davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davalı ...'ın edimini yerine getirmediğini ifade ederek bedelsizlik defi ileri sürdüğünü, bedelsizlik definin senet lehtarına karşı ileri sürülebileceğini, müvekkili şirkete karşı bedelsizlik iddiasında bulunulmasının usul ve yasaya aykırılık taşıdığını, müvekkili şirket ile davalı ... arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin ...'dan alacaklarına karşılık takibe konu senetlerin ... tarafından cirolanarak müvekkili şirkete verildiğini, savunarak davanın reddine, davacıların %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'ın hiçbir kayıt ve şarta tabi tutmadığı açık kabul beyanı karşısında aleyhine açılan davanın kabulü yönünde hüküm tesisi gerektiği, diğer davalı yönünden ise; davacı vekili tarafından davalı ...'ın yaptığı tapu devri ile birlikte aslında bonoların bedellerinin ödendiği ileri sürülmüş ve böylece kötü niyetli iktisap olgusu ispatlanmaya çalışılmış ise de, davanın ispatı için yeterli görülmediği, davacıların ileri sürdüğü gibi hamil ile lehtar arasında ticari ilişkinin bulunmaması kötüniyetli iktisap olgusunun ispatı için yeterli olmadığı, kaldı ki takibe konu bonoların davalı şirket defterlerine tahsilat yerine geçmek üzere kaydedildiği, tanık beyanlarının da kötü niyet iddialarını ispata yeterli bulunmadığı, davacı vekili yemin deliline dayanmış ise de, bedelsiz senet veya kötüniyetli iktisap iddiaları taraf yemini deliliyle ispata elverişli olmadığından yemin delili hatırlatılmasına da lüzum görülmediği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı şirket yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'ın davayı kabul ettiği, davacı ...'ın avalist olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2023 tarih 2022/11-221 E., 2023/134 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi şahsi def'ilerin avalist tarafından ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778 ve 687. maddeleri uyarınca şahsi defilerin bono hamiline karşı ileri sürülemeyeceği, hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile bono borçlusunun zararına kötüniyetli hareketi halinde şahsi defilerin kötü niyetli hamile karşı ileri sürülebileceği, dosya içindeki mevcut delillerin davalı .... Yemcilik Hayvancılık Nak. San. Tic. Ltd. Şti. kötüniyetli olduğunu ispata yeterli olmadığı, gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bono ve bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 20.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.