"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı şirket vekili, duruşma istemi olmaksızın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...Ş.'ye ait TR 2009 07288 sayılı patentin istem, tarifname, çizimleri ve diğer davalı ...'te bulunan işlem dosyasının incelenmesi sonucunda, patent verilme sürecinde çok ciddi usule aykırılıkların ve hataların bulunduğunun tespit edildiğini, başvuru sürecinde gerçeğe aykırı tercümelerin sunulduğunu, bu tercümelerin gerçeğe aykırı olmalarına rağmen araştırma ve inceleme konusu yapıldığını, ilan edilen istem ile incelenen istemin unsurları arasında çok büyük farklar bulunduğu bilinmesine ve şekli eksiklerin giderilmesi için verilen sürelere riayet edilmemiş olmasına rağmen reddedilmesi gereken başvuru işlemlerine devam edildiğini, nihayetinde usule aykırı olarak haksız bir şekilde patent tescil belgesinin verildiğini, reddedilmesi gerekirken usule aykırı ve haksız olarak tescil edilmiş olan patentin, patent sahipleri tarafından müvekkilinin yasalara uygun olarak sürdürdüğü faaliyetlerine sekte vurmak amacıyla kötü niyetli bir biçimde kullanıldığını, bu durumun müvekkiline zarar verdiğini, bu çerçevede 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (551 sayılı KHK) 70 ve 71. maddeleri ile yürürlükte bulunan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 108. maddesi hükümleri mesnet gösterilerek, 20.10.2009 tarihinden itibaren 3 aylık sürede başvurudaki şekli eksikliklerin giderilmemesi, dosyadaki diğer birçok şekli eksikliğin de zamanında giderilmemesi nedeniyle, patent tescil kararının kaldırılarak başvurunun 551 sayılı KHK'nın 54. maddesi uyarınca tümden reddine ve hatalı yapılan işlemlerin başlangıcı araştırma safhasından itibaren, 11 unsurlu istem seti üzerinden tekrar yapılmasına karar verilmesi talebiyle 15.01.2018 tarihinde davalı ... Patent Dairesi Başkanlığı nezdinde itirazda bulunulduğunu, Patent Dairesi Başkanlığı tarafından itirazlarının reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile reddine karar verildiğini ileri sürerek YİDK'in 2017-P-18 sayılı kararının iptal edilmesine, şekli eksikliklerden kaynaklı olarak TR 2009 07288 sayılı patentin hükümsüz kılınmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 06.11.2009 tarihinde başvuru sahibine tebliğ edilen yazıda belirtilen şekli eksikliklerin giderilmesi için verilen üç aylık süre içinde eksikliklerin giderildiğine ilişkin evrakın Kuruma sunulduğunu, şekli inceleme aşamasından geçmiş Türkçe istem setindeki 1 numaralı bağımsız istemde 11 teknik unsur bulunmasına rağmen, 07.07.2010 tarihli araştırma talebi ekinde sunulan İngilizce istem setindeki 1 numaralı bağımsız istemde 7 unsura yer verildiği ve araştırma raporunun anılan 7 unsurlu İngilizce istem seti üzerinden düzenlendiğini, başvurunun 1 numaralı bağımsız isteminin 11 unsur içerecek şekilde 20.10.2010 tarihli Resmi Patent Bülteni'nde yayınlandığını, 11unsurlu istem setinde tanımlanan özelliklerden 7 tanesinin, 7 unsurlu istem setinde de tanımlandığını, Avusturya...'nin yeniden düzenlemiş olduğu 1. inceleme raporunun 7 unsurlu istem seti üzerinden hazırlandığını, inceleme sırasında itiraz sahibi olan Turkcell ve Yapı Kredi tarafından sunulan itirazların ve bunlara karşı başvuru sahibi görüşlerinin de dikkate alındığını, istemlerin patentlenebilirlik kriterlerini haiz olduğunun inceleme raporunda belirtildiğini, İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2013/47-2015/125 E/K sayılı dosyasında 7 unsurlu istem setini içeren dava konusu patentin patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığı iddiasıyla açılan hükümsüzlük davasının reddedildiğini, söz konusu mahkeme kararının onandığını, dolayısıyla patent verilme süreci içindeki işlemlerin, patent verilmesine ilişkin değerlendirme sonucunu ve patent verilme kararını etkileyecek önemde olmadığını, müvekkili Kurum karanının hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde, dava konusu patentin hükümsüzlüğü talepli olarak davacı tarafından ikame edilen davanın hali hazırda İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2015/51 E. sayılı dava dosyası ile devam ettiğini, dolayısıyla eldeki davanın derdestlik dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davacının 2015 yılından beri derdest olan davada, istediği sonucu elde edemeyeceği kanaatine vardığı için huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu nedenle açılan davanın kötüniyetli olduğunu, davaya konu patentin tescil süreci hukuka uygun tamamlandığını, patentin başvuru sürecinde bildirilen şekli eksikliklerin süresinde giderildiğini, davacının hiçbir iddiasının dava konusu patentin kapsamı ve içeriğine ilişkin olmadığını, davacı tarafından iddia edilen eksikliğin patentin içeriğini, verilmesi sürecini sakatlayacak ve/veya geçersiz kılacak nitelikte bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Feri müdahil vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile derdestlik dava şartı noksanlığı bulunmadığı, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2015/51 E. sayılı dosyasıyla görülen patentin hükümsüzlüğü davası ile eldeki YİDK kararının iptali davasının konusunun aynı olmadığı, dava konusu patent tescil süreci içinde, patent başvuru sahipleri vekiline 20.10.2009 tarih 2009-O-354048 sayılı yazı ile bildirilen şekli eksiklik ihtarına rağmen, başvurucular vekilinin 06.01.2010 tarih 2010-G-2251 sayılı şekli eksiklik giderme formu ile patent başvuru evrakında yer alan şekli eksikliklerin tamamını 551 sayılı KHK ve buna dayanak Yönetmelik hükümlerine uygun olarak gidermediği, buna rağmen davalı Kurumun patent başvurusunun kısmen veya tamamen reddine karar vermeksizin, dava konusu patent başvurusu için araştırma raporu düzenlenmesi safhasına geçmesi, yine patent başvuru sahiplerinin herhangi bir istem değişikliği olmamasına rağmen, araştırma raporu düzenlenmesi için Avusturya...'ne gönderdiği istem seti tercümesi olarak 7 unsurlu istem seti üzerinden araştırma ve inceleme raporları alınması işlemlerinde hukuka aykırılık bulunduğu, teknik olarak 7 unsurlu istem setinin 11 unsurlu istem setinin kapsamını aşmadığı ve dava dışı şirketlerin 11 unsurlu istem setine yönelttikleri itirazın aynı zamanda 7 unsurlu istem setine de karşılık geldiği olgularının, davalı Kurumun yukarıda yer verilen hukuka aykırı işlemlerini düzeltici etkisinin bulunmadığı, zira, patent tescil sürecinin birbirini takip eden kompleks bir yapıya sahip olduğu, dava konusu patent başvuru dosyasında mevcut olgular yanında, davalı Kurumun 551 sayılı KHK ve buna dayanak Yönetmelik hükümlerine uygun işlemler yapmış olması halinde, patent başvurusunun seyrinin ne şekilde olacağını kestirmenin, doğru şekilde uygulanması gereken işlemler uygulanmadan bilinemeyeceği, davalı Kurum'un tespit ettiği şekli eksikliklerin kısmen giderilmemesi nedeniyle davaya konu patent başvurusunu oluşturan istemlerin tamamının veya bir kısmının reddedilip reddedilmeyeceği, ikili ihtimale göre; kısmen red halinde başvuruyu oluşturan istemlerin nihai şeklinin ne şekilde oluşacağı, bu istem setinin patent verilebilirlik şartlarını sağlayıp sağlayamayacağı, patent başvurusunun ilanı üzerine olası üçüncü kişi itirazlarının ne şekilde olacağı, araştırma ve inceleme raporlarının ne şekilde oluşacağının, yukarıda yer verilen hatalı işlemler düzeltilmeden bilinmesinin mümkün bulunmadığı, üç kişilik bilirkişi heyetinin tanzim ettiği 27.07.2021 tarihli bilirkişi raporu; patent tescil süreci içindeki tüm aşamaları eksiksiz olarak tespit ettiğinden, bu bilirkişi raporu içindeki maddi olguların hükme esas alındığı, davacı taraf, dava dilekçesiyle YİDK kararının iptali isteminin yanı sıra, TR 2009 07288 sayılı patentin hükümsüz kılınması ile sicilden terkinini de talep etmişse de, SMK'nın 108. maddesi uyarınca hatalı olarak tescil belgesi verilen bir patentin, tescil süreci içinde yapılan hatalı işlem ile devamındaki işlemlerin (somut olayda tescil belgesinin verilmesi işlemi dahil) iptal edilmesi görev ve yetkisinin davalı Kuruma tanındığı, bu nedenle dava konusu patentin hükümsüz kılınması ve sicilden terkin edilmesine yönelik istemin reddine karar verildiği, bu istem YİDK kararının iptaline bağlı doğal bir sonuç niteliğinde olduğundan, davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 23.07.2019 tarih 2017-P-18 sayılı YİDK kararının iptaline, YİDK kararının iptaline bağlı TR 2009 07288 sayılı patentin hükümsüz kılınması isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlığa dava konusu patentin başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 551 sayılı KHK hükümlerinin uygulanması gerektiği, 551 sayılı KHK'nın 54. maddesinde, patent başvurusunun şeklen bir eksikliğinin olduğu anlaşılırsa patent inceleme işleminin davalı Kurum tarafından durdurulup başvuru sahibinden, Yönetmelikte öngörülen süre içerisinde eksiliğin giderilmesinin isteneceği, mevcut eksikliğin Yönetmelikte öngörülen şekil ve şartlara uygun olarak giderilmediğinin tespit edilmesi halinde davalı Kurumun istem ve istemler itibariyle başvuruyu kısmen veya tamamen reddedeceğinin düzlendiği, somut olayda da davalı Kurum tarafından dava konusu patent başvuru sahiplerine gönderilen 20.10.2009 tarih ve 2009-O-345048 sayılı "şekli eksiklik bildirimi" konulu yazı ile dava konusu patent başvurusunda tespit edilen eksiklikler bildirilerek, belirtilen eksiklerin 3 ay içinde Kuruma gönderilmemesi halinde başvurunun reddedileceğinin bildirildiği, dava konusu patenin başvuru sahipleri tarafından 06.01.2010 tarihli şekli eksiklik giderme formu ve eki belgelerinin davalı Kuruma sunduğu, ancak davalı Kurum tarafından gönderilen eksiklik bildirim yazısında belirtilen referans numaralarına ilişkin şekli eksikliğin fiilen giderilmediği, belirtilen şekli eksiklik giderilmemesine rağmen davalı Kurumun 551 sayılı KHK'nın 54/3, 54/5 ile anılan KHK'nın uygulanmasına dair Yönetmelik'in 26/4 ve 26/6 maddeleri uyarınca, patent başvurusunun kısmen veya tamamen reddine karar vermeksizin, dava konusu patent başvurusu için araştırma raporu düzenlenmesi safhasına geçmesi, yine patent başvuru sahiplerinin herhangi bir istem değişikliği olmamasına rağmen, araştırma raporu düzenlenmesi için Avusturya...'ne gönderdiği istem seti tercümesi olarak 7 unsurlu istem seti üzerinden araştırma ve inceleme raporları alınması işlemlerinde hukuka aykırılık bulunduğu, teknik olarak 7 unsurlu istem setinin 11 unsurlu istem setinin kapsamını aşmadığı ve dava dışı Turkcell ve Yapı kredi'nin 11 unsurlu istem setine yönelttikleri itirazın aynı zamanda 7 unsurlu istem setine de karşılık geldiği olgularının, davalı Kurumun belirtilen hukuka aykırı işlemlerini düzeltici etkisinin bulunmadığı, diğer taraftan 551 sayılı KHK'nın "Patent Verildikten Sonra Patent Verilmesinde Şekli Eksiklere İtiraz" başlıklı 70. maddesinde, üçüncü kişilerin buluşun bütünlüğü esası ile ilgili 45. hükmü hariç olmak üzere, 42. ila 63. maddelerinde belirtilen işlemlerde şekli eksiklikler yapıldığı gerekçesiyle patentin verilmesine karşı davalı kuruma itiraz edebileceklerinin, bu itiraz için üçüncü kişilerin araştırma raporuna önceden görüş bildirmiş olmalarının veya incelenerek patentin verilmesi sisteminde itiraz yapmış olmalarının gerekmediği, buna göre, 551 sayılı KHK'nın 70. maddesi kapsamında yapılan itirazın bir süreye tabi olmaması ve itiraz edenin, patent başvuru sürecinde itirazda bulunmasının gerekli bulunmaması karşısında davalı şirket vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği, ayrıca davacı tarafın açtığı patentin hükümsüzlüğü davasında, dava sebebi ile işbu dava dosyasında patentin hükümsüzlüğünü istediği sebebin farklı olması nedeniyle davalı şirketin derdestlik itirazının da yerinde bulunmadığı, 551 sayılı KHK'nın 70. maddesinde, hatalı olarak tescil belgesi verilen bir patentin, tescil süreci içinde yapılan hatalı işlem ile devamındaki işlemlerin iptal edilmesi görev ve yetkisinin davalı Kuruma tanındığı, dolayısıyla bu dava ileri sürülen patentin hükümsüzlüğü isteminin YİDK kararının iptaline bağlı doğal bir sonuç niteliğinde olup, ayrı bir dava olarak nitelendirilmeyeceğinden, bu istemin reddi nedeniyle davalı şirket yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsilik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve patent hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde ilgililere iadesine, 16.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.