Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4105 E. 2025/2246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı gerçek kişinin marka başvurusunun, davacı şirketin tescilli markalarıyla karıştırılma ihtimali yaratıp yaratmadığı ve başvurunun kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu başvuru ile davacıya ait tescilli markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacak bir benzerlik bulunmadığı ve başvurunun kötü niyetli olduğuna dair bir kanıt da sunulmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/357 E., 2021/369 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin "...", "..." ve "X" ibareli tanınmış markalarının olduğunu, davalı gerçek kişinin 2019/94108 sayılı "..." ibareli marka başvurusu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, başvuruda yer verilen "X" harfinin adeta müvekkilli ile özdeşleştiğini, bir ürün üzerinde bu harf görüldüğünde orta bilinç düzeyindeki tüketicilerin aklına müvekkili ürünlerinin geldiğini, sonsuz seçenek var iken davalının, müvekkilinin tanınmış markasının logosunun yanına "pace" ibaresini ekleyerek oluşturduğu "..." markasının, müvekkili markalarının tanınmışlığından yararlanma kastı taşıdığını, başvuruda yer verilen "pace" sözcüğünün, yürüyüş, yürümek, gezinmek, rahvan gitmek anlamlarına geldiğini ve ayakkabı sektöründe tasviri nitelikte olduğunu, davalı başvurusunun, müvekkilinin "X" ibareli markalarının serisiymiş gibi algılanacağını, "..." ve "x-ji" ibareli marka başvurularına yaptıkları itirazların reddi üzerine açılan davalarda, mahkemelerce anılan markaların hükümsüzlüğüne karar verildiğini, başvurunun 25. sınıf için yapıldığını, müvekkili markalarının bu malları kapsadığını, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2020-M-8481 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacı markaları ile müvekkili başvurusu arasında görsel ve anlamsal olarak hiçbir benzerlik bulunmadığını, "X" harfinin davacıya ait olmadığını, "X" harfine eklenen kelime ve şekillerle oluşturulan davacı markalarının, bütünü itibariyle yarattıkları izlenimlerin, müvekkili markasından çok farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "..." ibareli marka başvurusu ile davacıya adına tescilli markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru konusu işaret ile davacının tescilli markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısının da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 maddesi koşullarının somut olayda bulunmadığı, aynı nedenle SMK'nın 6/5 maddesi koşullarının da oluşmadığı, başvurunun kötüniyetli yapıldığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 08.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.