"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/349 E., 2021/376 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 2018/39353 sayılı ve 06, 07, 08 ve 35. sınıflarda "..." ibareli marka başvurusunun bültende kısmi yayımına müvekkilinin "..." ibareli markalarını mesnet göstererek itiraz ettiğini, buna yönelik itiraz henüz
sonuçlanmadan davalının kısmi yayın kararına yaptığı itirazın kısmen kabul edilmesi üzerine marka kapsamına iade edilen
emtiaların bültende yayımlandığını, bu yayıma karşı da itiraz ettiklerini, ilk itirazlarının Markalar
Dairesi Başkanlığınca(MDB) kısmen kabul edildiğini, dava konusu
marka başvurusu kapsamından 35. sınıfta yer alan bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, bültende
yayımlanan emtialara karşı itirazlarının ise MDB'nca reddedildiğini, her iki karara karşı itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, oysa davalının “...” ibaresi ile müvekkili şirket adına tescilli olan “...”
markaları arasında ayniyet olduğunu, markaların benzer olduğunun TÜRKPATENT tarafından da kabul
edilerek marka kapsamından 35. sınıfta yer alan bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, "..." ibaresinin tanınmış marka olarak TÜRKPATENT nezdinde tescil edildiğini, müvekkile ait marka ve dava konusu marka arasındaki
benzerlik değerlendirmesinin çatı markası niteliğindeki “...” ibaresinin ayrı tutulması suretiyle “...” ibareli markanın başvurusu kapsamında bulunan tüm emtialar yönünden benzer olduğunun kabulü
gerektiğini, davalı şirketin faaliyet alanının elektronikle ilgili olduğunu, "..." ibaresinin tescili halinde,
elektronik alanında tanınmış olan müvekkiline ait ... ibareli marka ile iltibasa sebep olacağını,
müvekkilinin tanınmış ... ibareli markasının ayırt ediciliğinin zarar göreceğini, bu nedenle bu
markanın tümden hükümsüz kılınması gerektiğini,
markalar arasında tüm mal ve hizmetler yönünden sınıfsal
olarak da benzerlik bulunduğunu, davalının bu başvurusunun, müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlanarak haksız rekabet ile yarar elde etmeye yönelik olduğunu,
müvekkiline ait ... markasının cep telefonu emtiasında kullanıldığını,
gerek tanıtım gerekse kalite sembolü ve Türk mühendislerin tasarımı olması sebebiyle büyük ilgi gördüğünü, davalı şirketin de bir bilişim firması olduğunu ve "..." ibareli markayı 06, 07, 08 ve
35. sınıflarda kullanacağını, böylece haksız kazanç sağlayacağını, başvurunun kötüniyetle yapıldığını, başvurunun haksız rekabet hukukuna göre de iltibasa sebep olduğunu ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’nın 2019-M-5429 sayılı kararının iptalini, davalı şirket adına yapılan tescil
başvurusu doğrultusunda tescil işlemleri devam eden “...” ibareli markanın iptalini, dava sürecinde
tescili halinde hükümsüz sayılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "... +şekil" ibareli marka başvurusu ile davacıya ait "... ..." ve diğer "..." ibareli tescilli markaları arasında başvuru markasının kapsamında kalan emtialar açısından görsel ve işitsel benzerlik oluşsa da taraf markaları arasında mal ve hizmet benzerliği oluşmadığından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 hükmündeki iltibas koşulunun gerçekleşmediği, davalının marka başvurusu dolayısıyla davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen "..." markasından "haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği" hususlarının kanıtlanmadığı, dava konusu marka açısından kötüniyetli başvuru yapıldığı veya haksız rekabet oluştuğu iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların markalarının kapsamındaki mal ve hizmetlerin benzerliğinin, davacının itirazı üzerine elektrik-elektronik ve metalürji mühendisinin eklendiği heyetçe yeniden incelendiği, düzenlenen ek raporda emtia benzerliğinin gerçekleşmediğinin bildirildiği, öte yandan SMK'nın 6/5 hükmü koşulların oluşacağının ve başvurunun kötüniyetle yapıldığının kanıtlanamadığı, dolayısıyla Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK marka kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.