Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4204 E. 2025/2474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mühürlenmiş işyerinde bulunan ve davacıya ait markayı taşıyan ürünlerin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mühürlü işyerinde davacının markası ile verilen bir hizmet bulunmaması ve markanın ticaret alanında kullanılmasının söz konusu olmaması nedeniyle, marka tecavüzünün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 43. sınıfta tescilli “..." ibareli markaların sahibi olduğunu, müvekkili ile davalı firma arasında 25.04.2019

tarihinde franchise ve devir sözleşmesi akdedildiğini, davalının akde aykırı davranması nedeniyle 06.09.2019 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranışlarının devamı ve ödemelerini aksatması üzerine

21.10.2019 tarihli ihtarname ile “25.04.2019 tarihli franchise ve devir

sözleşmesinin, sözleşme mucibince feshedildiği ve ana sözleşmeye bağlı akdedilmiş tüm sözleşmelerin de aynı şekilde tek taraflı olarak sonlandırıldığı, müvekkiline ait sistem, konsept, marka,

know-how şekillerin kullanılmasına derhal son verilmesi, tabelanın indirilmesi vb.” hususların davalıya beyan ve ihtar edildiğini, ancak işyerinin mühürlenmiş olması sebebiyle ihtarnamenin bila tebliğ döndüğünü, ... Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün işyerini davalının kusuru

sebebiyle mühürlediğini, davalı firma dükkanın devrinden sonra kirayı ödememesine rağmen müvekkili ile davalı

arasında akdedilen alt kira akdine dayalı tahliye kararı henüz tesis edilmediğinden müvekkilinin

tabelayı kendi iradesi ile indirme hakkına sahip olmadığını, Ankara 4. Fikri ve Sınaî

Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/99 D.İş-2019/101 K. numaralı dosyaya tedbir talebi ile başvuru

yapıldığını, mahkemece tedbir taleplerinin kabul edildiğini ve Ankara 8. İcra Dairesi 2020/381 E. sayılı

dosyadan infazın gerçekleştirildiğini ileri sürerek markaya tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilince, dava konusu iş yerinde bulunan tabela, tente ve davacının tescilli markasını taşıyan ürünlerin bulunmasının 04.12.2019 tarihinden sonra marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun iddia edildiği İlk Derece Mahkemesince, yukarıda yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak mühürlü iş yerinin içerisinde bulunan mallarla ilgili davanın kısmen reddi doğru ise de, davanın kısmen kabulü yönünden davalının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 29/1-a hükmü yollamasıyla, 7. maddesi kapsamında bir kullanımı söz konusu olmadığı, zira mühürlü iş yerinde, davacının markası ile verilen bir hizmet bulunmamakta olup, markanın SMK'nın 7/3. maddesi kapsamında ticaret alanında kullanılmasının da söz konusu olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka tecavüzünün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması ve kaldırılması istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.