"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1084 Esas, 2022/1265 Karar
HÜKÜM : Asıl dava kabul-ret, birleşen dava ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/51 E., 2021/651 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit asıl, çekin istirdadı birleşen davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada davalı ... vekili ve asıl davada davacı ...Ş. (Mudo A.Ş.) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin başvurusunun birleşen dava bakımından kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın davacı ...Ş. bakımından reddine, Grande Dış Tic. A.Ş. bakımından kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ... tarafından İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/5 D.İş dosyası ile 19.12.2017 keşide tarihli 145.000,00 TL bedelli, Şekerbank Kozyatağı şubesine ait 1018665 nolu keşidecesi davacı müvekkili Mudo A.Ş. olan çeke istinaden ihtiyati haciz kararı alınıp akabinde İstanbul 26.İcra Müdürlüğünün 2018/1331 E. sayılı dosyası üzerinden diğer takip borçları ile birlikte müvekkili şirketlere karşı anılan çeke ve ihtiyati haciz kararına dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu çekin müvekkili Mudo Satış Mağazaları A.Ş. tarafından diğer müvekkili Grande Dış Tic. A.Ş. firması adına keşide edilerek, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden verildiğini, davacı ... Tic. A.Ş. yetkilisinin ofis olarak kullanığı evinde 30.09.2017 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde müvekkili şirkete ait bir çok değerli eşya ve işbu dava konusu çek de çalındığını, bu sürece ilişkin gerekli hukuki süreç başlatılıp ödeme yasağı kararı alındığı ve savcılık şikayetleri yapıldığını, ilk cirosunun sahte olması sebebiyle ciro silsilesi kopuk olan çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiği de gözetilerek müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığına karar verilmesi gerektiğini, davalıların kötü niyetli olduklarını ileri sürerek anılan çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, davalılara alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; menfi tespit asıl davası ile birleştirilmek üzere açtığı davada takibe konu çekin iptali ile çekin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı keşideci yanca çekin çalıntı olduğu iddiasının düzgün ciro silsilesi ile çeki devir alan iyi niyetli müvekkiline karşı ileri sürülemeyecğini, keşideci tarafından çekte yer alan imzaya ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürülmediğinden imzaların istiklali prensibi gereğince keşidecinin çekten ... sorumluluğunun devam ettiğini, işbu sebeple huzurdaki davanın keşideci yönünden tefrik edilerek reddine karar verilmesi gerektiğini, çekin iktisabı anında kötü niyetli olunduğuna ilişkin iddianın ispat yükü davacı lehtarın üzerinde olduğunu savunarak davanın reddine be %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
2. Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilin meşru hamil olduğunu, kötü niyetinin ispatlanması gerektiğini, ciro silsilesinin düzgün olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imza inkarının herkese karşı ileri sürülebileceği, çekte birinci ciranta olan Grande Dış Tic. A.Ş.'ye atfen kaşe üzerine atılmış imzanın mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilisi ... eli ürünü olmadığının belirlendiği, davacı keşideci Mudo A.Ş.'nin kendi imzasına itiraz etmediği, imzaların istiklali prensibi gereği kendi imzasından ve borcundan dolayı sorumluluğu devam edeceği, davaya konu çek üzerinde Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.10.2017 tarihli tedbir kararı ile ödemeden men yasağının işlendiği, çekin davalı tarafından bankaya sorulduğu 19.12.2017 tarihinde tedbir kararı nedeniyle işlem yapılamadığının muhatap bankaca çeke şerh düşüldüğü, takibin tedbir kararının öğrenildiği bu tarihten sonra yapılması nedeniyle davalı tarafın çekin davacının rızası dışında çıktığını bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle asıl davanın davacı ...Ş. yönünden reddine, asıl ve birleşen davanın davacı ...Ş. yönünden kabulü ile adı geçen davacının İstanbul 26. İcra Dairesinin 2018/1331 takip sayılı dosyasında takibe konan dava konusu 145.000,00 TL çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdatına karar verilmiştir. 31.02.2022 tarihli ek karar ile asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin istinaf isteminin süre bakımından, asıl davacı ...Ş. vekilinin ise reddedilen davalı istinafına katılma yoluyla istinaf olduğundan bahisle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davada davalı ... vekili birleşen davaya ilişkin istinaf harçlarını tamamlayarak birleşen davaya ilişkin asıl kararı ve ek kararı istinaf etmiştir.
B. İstinaf Sebepleri
Birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin meşru hamil olduğunu, kötü niyetinin ispatlanması gerektiğini, ciro silsilesinin düzgün olduğunu, müvekkilinin durumu çeki iktisap ederken değil çeki tahsil etmeye çalışırken öğrendiğini belirterek birleşen davaya ilişkin kararın kaldırılmasını, süresinde istinaf talebinde bulunduklarını beyan ederek de ek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birleşen davada davalı ... vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğu, davalının birleşen davaya ilişkin istinaf harcını tamamladığı, birleşen davanın19.12.2017 keşide tarihli ve 145.000,00 TL tutarlı çekin istirdadı istemine yönelik olduğu, imzaların istiklali ilkesi gereğince davacı keşideci Mudo A.Ş.'nin çekteki sorumluluğunun devam ettiği, çekteki ciro silsilesinin görüşüşte düzgün olduğu, davalı hamil ...'nin şekli anlamda meşru düzgün cilo silsilesine dayanarak çeki iktisap ettiğinin ve iyi niyetli hamil olduğunun aksinin çekin istirdadını isteyen davacı ... Tic. A.Ş. tarafından ispat edilmesi gerektiği, kötüniyet ve ağır kusurun çekin tahsili aşamasında değil davalı hamil tarafından iktisabı anında olması gerektiği gerekçesiyle asıl davada davalı ...'nin asıl davaya yönelik istinaf isteminin reddine, davacı ... A. Ş.'nin asıl davadaki katılma yoluyla istinaf isteminin reddine, davalı ...'nin birleşen dosya yönünden mahkemenin ek kararına yönelik istinaf isteminin kabulüyle, mahkemenin 31.02.2022 tarihli ek kararının bu davalıyla ve birleşen dosya ile sınırlı olarak kaldırılmasına, birleşen davanın reddine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Birleşen davada davacı ... Tic. A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekte müvekkili adına atılı imzanın sahteliğinin kanıtlandığını, davalılar aleyhine benzer nitelikte dosyalar bulunduğunu, davalıların kötü niyetli olduğunu, icra takibinin ödemeden men yasağından sonra başlatıldığını, icra dosyasına Mudo A.Ş.'nin birtakım ödemeler yaptığını, bu nedenle müvekkilinin alacağına kavuşamayacağını belirterek birleşen davaya ilişkin kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, asıl davada menfi tespit, birleşen davada ise çekin istirdadı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 687 nci ve 792 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava konusu çekin lehdarının birleşen davanın davacısı olduğu, ancak onun rızası dışında elinden çıktığı açık olup, ilk derece mahkemesince de belirlendiği gibi davacı adına yapılan ciroda bulunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı da tespit edilmiştir. Bu durumda ciro silsilesinin koptuğu, davalı ...'nin yetkili hamil olmadığının kabulü ile birleşen istirdat davasının da kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile birleşen davanın reddi doğru olmamıştır.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.