"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin acenteliğini yaptığı ... ...Abane adlı geminin taşımakta olduğu likit gaz emtiasının alıcı olan ...'ın Marmara Ereğlisi tesislerine boşaltmak amacıyla Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı römorkörler refakatinde Çanakkale Boğazında 27.10.2014 tarihinde seyretmekte iken makinede meydana gelen arıza nedeniyle en yakında bulunan karanlık limana yöneltilerek demir atmasına müteakip arıza giderildikten sonra geminin kendi imkanları ile Marmara Ereğlisi'ne giderek yükün ... Tesislerine boşalttığını, davalı tarafça refakat hizmeti veren iki römorkör dışında iki römorkör daha çağırılarak gemiye çekme hizmeti verildiğini ileri sürülüp verilen hizmetin kurtarma niteliğinde olduğu iddiası ile gemi, yük ve navlun değerlerinin tümünü kapsayacak şekilde 9.000,000,00 USD tutarında ödeme yapılması ya da teminat gösterilmesi talebinde bulunulduğunu, davalı tarafın söz konusu alacak iddiasından dolayı Çanakkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat ederek 9.000,000,00 USD üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu mahkemenin 1.560,000,00 USD üzerinden ihtiyati haciz kararı verdiğini, daha sonra da ihtiyati haciz kararının teminat mektubu üzerine kaydırıldığını, olayda ...Abane gemisinin Çanakkale Boğazını geçişi sırasında tahsis edilen römorkörlerin kendilerinden beklenebilecek cer hizmetini sağlamada yeterli olmamalarından dolayı ek römorkörlerin müdahalesine gerek görüldüğünü, bu durumun işletmeye yani Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne yüklediği sorumluluk bir yana herhalükarda gemiye tahsis edilmiş bulunan römorkörlerin yetersizliğinden doğan mükellefiyet ve mali sonuçlara davalının katlanması gerektiğini, aksi düşünülecek olsa dahi boğaz geçiş kuralları uygulaması dışında verildiği iddia edilen çekme hizmetine karşılık talep edilen kurtarma - yardım ücretinin fahiş olduğunu ileri sürerek davalı tarafından 27.10.2014 tarihinde Çanakkale Boğazında yapıldığı ileri sürülen hizmetin kurtarma hizmeti taşımadığı, hizmetin römorkaj refakati (Cer) hizmetinden ibaret olduğunun tespitine, Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/176 D. İş sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararı nedeni ile müvekkili tarafından verilen Garanti Bankası Çanakkale Şubesinin düzenlemiş olduğu 06.11.2014 tarihli teminat mektubunun iptali ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; 27.10.2014 tarihinde saat 09:05 civarında refakat römorkörleri ile Boğaziçinde seyir halinde iken Kilitbahir önlerinde makina arızası yaparak tehlikeye maruz kalan ... ... Abane isimli gemiye ve yüküne ... tarafından seyir, can, mal ve çevre emniyetini teminen refakat tarihindeki kurtarma 3 ve kurtarma 10 römorkörlerine ilave olarak derhal kurtarma 2 ve kurtarma 5 römorkörlerinin de olay mahaline sevk edildiğini, verilen kurtarma hizmeti neticesinde kazazede geminin emniyet altına alınarak römorkörler eşliğinde Çanakkale Karanlık Limana demirletildiğini, müvekkili kuruluş bünyesinde oluşturulan heyet marifetiyle kurtarma operasyonunun idari, teknik ve hukuki açıdan değerlendirilmesi sonucunda toplam 62.325.695,00 USD kurtarılan değer üzerinden gemi ve bunker için 1.560.000,00 USD, yük ve navlun için de 3.000.000,00 USD olmak üzere 4.560.000,00 USD kurtarma yardım ücretinin belirlendiğini, yapılan sulh görüşmelerinden netice alınamadığından dava açma zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek yalnızca kurtarılan gemi üzerinde 3.000.000,00 USD teminat bedeli üzerinden davacı kuruluş lehine kanuni rehin hakkı tanınmasına, gemi ve bunkere şamil olmak üzere kurtarma hizmetinden kaynaklanan 1.560.000,00 USD alacağın devlet bankalarının USD için bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte gemi donatanına izafeten ... A.Ş.'den tahsiline, yük ve navluna şamil olmak üzere kurtarma hizmetinden kaynaklanan 3.000.000,00 USD alacağın devlet bankalarının USD için bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte ... Hatları ile ... Taşıma A.Ş. Genel Müdürlüğünden tahsiline, Çanakkale 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/176 D. İş sayılı ihtiyati haciz dosyasına yatırılan 1.560.000,00 USD teminatın karar kesinleşinceye kadar tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait römorkörlerin verdiği hizmetin kurtarma hizmeti niteliğinde olduğunu, denize elverişliliği sona eren gemiye verilen hizmetin römorkaj olduğunun kabul edilemeyeceğini savunarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1298-1319. maddeleri tahtında verilen hizmetin kurtarma hizmeti olduğunun tespiti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kuruluşun talep edilen kurtarma alacağının borçlusu olmadığından davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiğini, öte yandan gemi üzerindeki malın müvekkiline ait olmadığını, malın teslimat noktasında ... gemisi bağlantı borusu ile Marmara Ereğlisi ... Terminali yükleme hattı bağlantı kollarının birleştiği nokta olduğundan malın mülkiyetinin de teslimat noktasından sonra müvekkiline geçtiğini, bu nedenle kurtarma hizmeti alacağının muhatabının müvekkili kuruluş olamayacağını, ayrıca eşyanın teslimi anında kurtarma ücreti ödeneceğinden müvekkilinin haberdar olmadığından TTK'nın 1306. maddesine göre davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından verildiği iddia edilen hizmetin TTK hükümlerine göre kurtarma hizmeti olarak nitelendirilemeyeceğini, dava konusu olayda geminin stop etmediğini, yara almadığını, batma tehlikesinin sözkonusu olmadığını, dolayısıyla kurtarma hizmetine konu olabilecek herhangi bir teknik olayın vuku bulmadığını, kaptan raporuyla bu hususların sabit olduğunu, iddia edilen kurtarma hizmetinden kaynaklı alacağın varlığı ve hesaplama yöntemi kabul edilmemekle birlikte gemideki malın değerinin 41.163.310,00 USD'nin altında kaldığını, zira satıcı firma tarafından düzenlenen fatura tutarının 33.892.606,94 USD olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Birleşen davada diğer davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; gemi hakkında istenilen kurtarma ücretinin fahiş, haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından verilen hizmetin refakat hizmeti olduğunu, geminin başlangıçta iki adet römorkörden refakat yardımı aldığını, bunların haricinde davacı kurum tarafından kendi insiyatifleri ile ve hiçbir suretle gemi kaptanını talebi olmaksızın gönderilen iki römorkör sebebiyle ücret talebinin haksız ve yersiz olduğunu, imzalanan bir kurtarma yardım sözleşmesinin bulunmadığını, ayrıca bunker için istenilen kurtarma ücreti talebinin de hiçbir dayanağının gösterilmediğini, gemi karanlık limanda demirli durumda iken boşaltma limanı olan ... ... Terminaline kadar seferine müsaade edilmesinin gerekçesinin davacı tarafça doğru aktarılmadığını, talep edilen ücretin hesaplanmasında iddia edilen gemi değerinin fahiş olduğunu, belirlenen değerin takdir elemanının beyanına dayandırıldığını, geminin yaşı ve dünya gemi alım satım piyasasındaki kriz nedeniyle davacının bahsettiği kıymetin hayli altında kaldığını, gemiden Marmara Ereğlisine boşaltılacak gazın tahliyesinde meydana gelebilecek bir veya birkaç günlük gecikmenin güvenliği sarsabilecek bir durum oluşturmayacağını savunarak öncelikle işbu dosyanın aynı konuda daha önce açılmış bulunan 2014/1419 E. sayılı dosya ile birleştirilmesine, Çanakkale 1 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz dosyasına sunulan teminat mektubunun iadesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı ...'nın donatanı olduğu ... Abane isimli geminin 27.10.2014 tarihinde sıvılaştırılmış doğalgaz yükü ile Kıyı Emniyetine ait kurtarma 3 ve kurtarma 10 römorkörleri refakatinde Çanakkale Boğazından Marmara Ereğlisi Terminaline gitmek üzere seyir halinde iken gemide black-out yani enerji kesilmesi meydana geldiği, buna bağlı olarak da hem ana makina hem de jeneratörlerin çöktüğü, geminin kumanda edilemez duruma düştüğü, bu nedenle gemiye refakat eden römorkörlere ilave olarak kurtarma 2 ve kurtarma 5 römorkörlerinin olay yerine sevk edilerek, römorkörlerin yardımıyla geminin Çanakkale Boğazındaki karanlık limana demirletildiği, burada makina arızasının giderilmesinden sonra kurtarma 3, kurtarma 5 ve kurtarma 10 römorkörleri eşliğinde Çanakkale Boğazındaki seyrini emniyetli bir şekilde tamamlayarak tahliye limanına vardığı, gemideki makina arızasından önce Kıyı Emniyeti tarafından verilen hizmetin bir refakat hizmeti olduğu ancak arıza nedeniyle geminin manevra gücünü kaybetmesi, kumandadan acil duruma düşmesi, arızanın geminin sığlığa ve karaya sürüklenmesine neden olacak bir mevkide meydana gelmiş olması nedeniyle makina arızasından sonra geminin "tehlikeye maruz kaldığı", gemi tehlike altında iken can, mal ve çevre açısından risk oluşturduğundan TTK'nın 1298. maddesi uyarınca makina arızasından sonra Kıyı Emniyeti tarafından yapılan faaliyetin de kurtarma faaliyeti olduğu, gemi kaptanının talebi olmamakla birlikte açık bir direnmesinin de sözkonusu olmadığı, olay sırasında esen sert rüzgar ve kuvvetli akıntı gözönüne alındığında sonradan çağrılan iki römorkörün de gerekli ve uygun olduğu, dolayısıyla da kurtarma faaliyeti yaptıklarının kabulü gerektiği, gerçekleştirilen kurtarma faaliyeti sonucunda dava konusu ... Abane gemisi emniyet altına alındığından faydalı netice elde edilmiş olup davalı ... Müdürlüğünün TTK'nın 1304. maddesi gereğince kurtarma ücretine hak kazandığı, taraflar arasında önceden belirlenmiş bir kurtarma ücreti bulunmadığı, bu durumda kurtarma ücretinin belirlenmesinde kurtarılan değerlerin nazara alınacağı, üzerindeki doğal gaz tankları da dahil geminin değerinin 13.000.000,00 Amerikan doları olduğu, gemideki yakıt (bunker) değerinin 1.162,385 Amerikan doları olduğu, gemide taşınan doğal gaz emtiasının değerinin ise 33.892.606,94 Amerikan doları olduğu, TTK'nın 1305. maddesinde düzenlenen kurtarmaya ilişkin kıstaslar ile somut olayın meydana geldiği yerin yarattığı risk, geminin tipi, yükün çeşidinin tehlikeli niteliği, kazanın yarattığı tehlikenin sonucunda meydana gelebilecek olası riskler ile bunların yaratacağı zararlar, kurtarma hizmeti için yapılan çalışmalar, verilen hizmetin niteliği, çabukluğu ve etkinliği ve kurtarma faaliyetinin başarılmış olması hususları gözönüne alındığında birleşen davada davacı ... Müdürlüğünün isteyebileceği kurtarma ücretinin kurtarılan değerlerin % 5'i kadar olabileceği, buna göre 13.000.000,00 Amerikan doları değerindeki gemi ve 1.162,38 Amerikan doları yakıt için istenebilecek kurtarma ücreti alacağının 708.119,25 Amerikan doları olduğu, 33.892.606,94 Amerikan doları yük değeri üzerinden hesaplanan kurtarma ücreti alacağı ise 1.694.630,35 Amerikan doları olması gerektiği, konşimentoya göre taşınan doğal gazın gönderileninin birleşen davada davalı ... olduğu, ...'ın doğal gaz yükünün boşaltılmaya başlandığı 28.10.2014 tarihi saat 11:50'den 4 dakika sonra Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden gelen fax ile ... yükü için kurtarma ücreti ödeyeceğini öğrenmiş olduğu, dolayısıyla ...'ın yüke ilişkin kurtarma ücretinden TTK'nın m.1307/1 hükmü uyarınca sorumlu olduğu, birleşen davanın diğer davalısı olan gemi donatanının ise gemiye ve yakıta ilişkin kurtarma ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle ...'nün hizmetinin refakat (Cer) hizmeti olduğunun tespitine ilişkin asıl davanın reddine, kurtarma ücreti alacağından dolayı gemi donatanı ve ... aleyhine açılan birleşen davanın ise kısmen kabulü ile 708.119,25 Amerikan dolarının 31.10.2014 (gemi hakkında Çanakkale 1 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2014/176 D iş sayılı ihtiyati haciz kararı 31.10.2014 tarihinde verilmiş olduğundan) tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalı gemi donatanı ...'ndan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 708.119,25 Amerikan doları alacak ile bu alacağa tahsil tarihine kadar işletilecek faiz, icra ve yargılama giderlerini kapsar şekilde TTK'nın 1321 ve 1322. maddeleri gereğince davalı donatan ... adına verilen teminat mektubu üzerine davacı lehine kanuni rehin hakkı tesis edilmesine, 1.694.630,35 Amerikan dolarının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalı ... Hatları ile ... Taşıma A.Ş.'den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm, birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava; ...Abane gemisinin Çanakkale Boğazını geçişi sırasında Kıyı Emniyeti tarafından römorkörler yardımıyla verilen hizmetin refakat (Cer) hizmeti olduğunun tespiti dolayısıyla denizde kurtarma faaliyeti nedeniyle borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), birleşen dava ise; gemi, yük ve bunker için verilen kurtarma ücreti alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı ile birleşen davada davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 24.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.