"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/436 Esas, 2024/718 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/304 E., 2019/478 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2017/14969 sayılı "...+şekil" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, marka kapsamında 9. sınıf malların yer aldığını, davalı şirketin "..." ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazı kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkilinin optik cam ve gözlük çerçevesi ithalat, ihracat ve satışı işiyle iştigal ettiğini, davalı şirketin ise ayakkabı satışı yaptığını, gözlük sektöründe faaliyet göstermediğini, dolayısıyla taraf şirketlerin iştigal sahalarının farklı olduğunu, dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararında kabul edildiği üzere davalının redde mesnet markalarının tanınmış marka olmadıklarını, davalının fiilen kullanmadığı markası ile müvekkili markası arasında iltibas tehlikesinden söz edilemeyeceğini, davalının "..." adlı ayakkabı mağazalarında çeşitli markalara ait ayakkabıları sattığını, 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun uyarınca gözlük ve ayakkabının aynı mağazada satılamayacağını, özel ruhsat almayan bir mağazanın gözlük ve çerçevelerini hukuken satamayacağını, gözlük üzerinde kullanılan bu markanın anlamından uzak olduğundan yüksek ayırt ediciliğinin bulunduğunu, dava konusu başvurunun 2016/09174 sayılı müvekkili markasının devamı olduğunu ve müvekkilinin kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2018-M-4282 sayılı kararının iptaline ve müvekkili markasının tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkilin 1990 yılından beri faaliyette olduğunu, Lacoste, Burbery, Nautica, Swatch gibi dünyaca ünlü markaların distribütörlüğünü yaptığını, "..." ibareli tescilli markalarının bulunduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında karıştırılma tehlikesi olduğunu, gözlük ve ayakkabının aynı mağazada satılabileceğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, gerek dava konusu başvurunun, gerekse redde mesnet markaların asli unsurlarını "..." ibaresi oluşturduğundan ve dava konusu başvuruda yer verilen şekil unsuru, ayırt edicilikte geri planda kaldığından marka işaretleri arasında yüksek düzeyli bir benzerlik bulunduğu, markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin karşılaştırılmasına gelince; dava konusu başvurunun kapsamında 9. sınıfta yer alan "....Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları...." malları yer alırken redde mesnet markaların kapsamlarında 2, 3, 5, 25 ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetler bulunduğu, redde mesnet markaların kapsamlarında yer alan 2, 3, 5 ve 25. sınıf malların, dava konusu başvurunun kapsamındaki mallarla benzemediği, bununla birlikte, redde mesnet 2015/40271 sayılı markanın kapsamında yer alan 35. sınıftaki mağazacılık hizmetleri, 9. sınıfta yer alan bir kısım mallara özgülendiğinden, bu hizmetlerle dava konusu markanın kapsamındaki malların benzer olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, taraf marka işaretlerinin asli unsurlarının aynı olduğu, buna bağlı olarak işaretler arasında çok yüksek derecede benzerlik bulunduğu gözetildiğinde, redde mesnet 2015/40271 sayılı markanın kapsamında yer alan "Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları." mallarının satışına özgü 35. sınıf mağazacılık hizmetleri ile dava konusu başvurunun kapsamında yer alan "Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları." malları arasında 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında benzerlik bulunduğunun kabulü gerektiği, bunun dışında başvuru kapsamında kalan mallar yönünden ise emtia benzerliğine ilişkin şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle eski hükümde direnilmesine, bu çerçevede davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemine iişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekili ile davalı Kurum vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harçlar alınmasına mahal olmadığına, 05.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.