Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4617 E. 2024/6176 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine dayalı olarak re'sen terkin edilen şirketin ihyası davasında yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin onbeşinci fıkrası uyarınca davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin hükümleri düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/408 Esas, 2024/639 Karar

HÜKÜM : Davalı gerçek kişiler yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi, davalı ... Sicil Müdürlüğü yönünden davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen şirketin ihyası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı gerçek kişiler yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Sicil Müdürlüğü yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; İdeal Tekstil Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi'ne karşı açtığı davada, şirketin ticaret sicilden re'sen terkin edildiğinin tespit edilmesi üzerine davanın görüldüğü Mahkeme tarafından ihya davası açmak üzere kendisine süre ve yetki verildiğini, şirket re'sen terkin edildiğinden tasfiye işleminin tasfiye memuru atanmaksızın gerçekleştirildiğini, bu nedenle husumeti ihyası talep edilen şirketin son ortakları ve yöneticileri olan davalı şahıslara yönelttiğini ileri sürerek İdeal Tekstil Sanayii ve Ticaret Limited Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli ve 2021/195 E., 2021/694 K. sayılı kararıyla; somut olayda, terkin işlemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesine dayalı olarak yapıldığından işbu ihya davasında husumetin ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup şirketin son ortak ve yöneticilerine husumet yöneltilmesinin doğru olmadığı, davalı ... vekili 25.06.2021 tarihinde dosyaya vekâletname ibraz etmişse de yargılamanın safahati gözetildiğinde adı geçen davalı vekilinin sarf ettiği emek ve mesai bulunmadığından vekâlet ücreti takdir edilmediği, ihya talebine dayanak yapılan derdest davanın görülebilmesi için davaya konu şirketin ihyasının zorunlu olduğu, talep şekline göre ihya kararının derdest dava ile sınırlı olarak verilmesi gerektiği gibi şirket anılan mevzuat hükmüne dayalı olarak re'sen terkin edildiğinden tasfiye memuru atanmasına da gerek bulunmadığı, davalı Kurum'un, hakkında devam eden bir dava olmasına rağmen ihyası talep edilen şirketi terkin ettiği ve terkin sürecinde 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi gereğince şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunan kişilere ayrıca ihtarname göndermediği, terkin işleminin anılan mevzuat hükmüne aykırı olması sebebiyle davalı Kurum'un yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı şahıslar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Kurum hakkındaki davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 249188-0 sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken re'sen terkin edilen İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin derdest davayla sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına ve karar kesinleştiğinde ticaret sicilde tescil ve ilanına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2023 tarihli ve 2023/643 E:, 2023/582 K. sayılı kararıyla; somut olayda, şirketin, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı Kurum'ca sicilden terkin edildiği ancak şirket ve temsilcisine tebligat yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı, yapılan terkin işlemi, belirtilen sebeple şekil açısından hukuka uygun olmadığından zikredilen mevzuat hükmünün on beşinci fıkrasıyla düzenleme altına alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olay bakımından uygulama kabiliyeti bulunmadığı, davalılar vekillerinin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığı, kural olarak, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine göre sicilden re'sen terkin edilen şirketler hakkında verilen ihya kararı ile birlikte tasfiye memuru atanmasına gerek yok ise de sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesi nedeniyle re'sen terkin edilen şirketlerin bu kuralın istisnasını teşkil ettiği, somut olayda, ihyası talep edilen şirketin sicilden sermaye artırımı yapmaması nedeniyle terkin edildiği, davacı tarafından şirketin ortakları olan davalı şahıslara tasfiye memuru olarak atanmak üzere husumet yöneltildiği, bu nedenle davalı şahıslar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesinin ve tasfiye memuru atanmamasının doğru olmadığı, bu doğrultuda davalı ... vekilinin vekâlet ücretine yönelik istinaf sebebinin de yerinde görülmediği, Mahkemece, davalı Kurum aleyhine derdest dava bulunmasına rağmen şirketi sicilden terkin etmesi sebebiyle yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiği ancak davacı tarafından, açılmış davanın, davalı Kurum'a bildirildiğine dair somut bir delil sunulmadığından davalı Kurum'un bu gerekçeyle yargılama giderine mahkum edilmesinin hatalı olduğu ancak yukarıda da ifade edildiği üzere yapılan terkin işlemi şekil bakımından hukuka aykırı olduğundan usulsüz işlem nedeniyle dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderinden sorumlu tutulması gerektiği, bununla birlikte davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden davalı Sicil Müdürlüğü aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı Kurum vekilinin başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 249188-0 sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken resen terkin edilen İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin derdest davayla sınırlı olmak üzere ihyasına, davalı ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.01.2024 tarihli ve 2024/90 E., 2024/512 K. sayılı kararında; davacı tarafça, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 203783 sicil numarası ile kayıtlı, ortakları davalılardan ... ve ... olan "İdeal Tekstil Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi'nin" ihyası talep edildiği halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesine aykırılık teşkil eder şekilde 249188-0 sicil numaralı İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesinin doğru görülmediği; ayrıca ihyası talep edilen şirketin, davalı Kurum tarafından sermayesini gerekli tutara artırmadığından bahisle 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak 31.07.2013 tarihinde re'sen ticaret sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığı, Dairemizin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak re'sen ticaret sicilden terkin edilen şirketlerin ihyası için açılan davalarda, ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup şirket ortaklarına ve yetkililerine husumet yöneltilemeyeceği, bu anlamda, re'sen terkin edilen şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanmasının gerekmesi de şirket ortak ve yetkililerine husumet yöneltilmesini gerektirmediği, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şahıslar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası talep edilen şirket hakkında derdest dava bulunması nedeniyle davalı ... Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 203783-0 sicil numaralı dosyasında kayıtlı İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, şirket sicilden sermaye artırımı yapmaması nedeniyle 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi uyarınca terkin edilmiş olduğundan husumetin yalnızca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yöneltilmesi gerektiğinden davalılar ... ile ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve şirketin ihyası ile birlikte tasfiye işlemlerini yapmak üzere ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili Kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, yasal hasım konumunda bulunduklarını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, şirkete yapılan ihtar ve bildirimlerin usulüne uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak resen ticaret sicilden terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 26, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyiz inceleme tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasının son cümlesi uyarınca davalı ... Sicil Müdürlüğü'nün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olmayacağı anlaşıldığından, aksi yönde verilen kararın bozulması gerekmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının (5) numaralı hüküm fıkrasındaki "Dairemiz karar tarihi itibariyle ve Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 373,2‬0 TL harcın davalı ... Sicil Müdürlüğü'nden alınarak hazineye gelir kaydına", (6) numaralı hüküm fıkrasındaki "Davacı tarafça yapılan 54,40 başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 160,25 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 269,05 TL yargılama giderinin davalı ... Sicil Müdürlüğü'nden alınarak davacıya verilmesine", (12) numaralı hüküm fıkrasındaki "Davacı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 720,00 TL tebligat giderinin davalı ... Sicil Müdürlüğü'nden alınarak davacıya verilmesine" ibareleri çıkarılarak yerine “5.Dairemiz karar tarihi itibariyle ve Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 373,2‬0 TL harcın davacıya iadesine" "6. Davacı tarafça yapılan 54,40 başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 160,25 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 269,05 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına" (12) numaralı hüküm fıkrasındaki "Davacı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 720,00 TL tebligat giderinin davacı üzerinde bırakılmasına" yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.