Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4628 E. 2025/306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalı ile arasında akdedilen distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta verilen hakem kararının, tahkim şartına rağmen ilamsız icra takibi başlatılması, yetki aşımı, sözleşme ve hukuka aykırılık, ispat kurallarına aykırılık, fahiş hata, gerçeğe aykırılık gibi gerekçelerle iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, itirazın iptali davalarının tahkime elverişli olduğu, hakem kararının esasının denetime tabi olmadığı, ileri sürülen iptal sebeplerinin kanunda sayılan sınırlı sebeplerden olmadığı, davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği ve inkar tazminatına hükmedilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle hakem kararının iptali talebini reddetmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek kararı onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

(İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2024/2 Esas, 2024/1 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Mahkeme kararı, davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinde yer alan tahkim şartına rağmen ilamsız icra takibi başlattığını, itirazın iptali davalarının tahkime elverişli olmadıklarını, bu nedenle hakem kararının kamu düzenine aykırı olduğu ve iptali gerektiğini, davalının ilamsız takipte alacağının dayanağı olarak yalnızca ... Noterliği'nin 07.11.2022 tarihli ihtarnamesi ile ödeneceği belirtilen 20.000,00 Euro'nun iadesi talebi açıklamasını yaptığı, itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olduğundan hakem heyetinin takip talebinde gösterilen sebeplerle bağlı olduğunu, yetkisini aşarak taraflar arasındaki distribütorlük sözleşmesini inceleyemeyeceğini, hakem heyetinin uyuşmazlık konusu olmayan bir konuda yetkisini aşarak karar verdiğini, takip dayanağı ihtarnamede herhangi bir borç taahhüdü değil ikale icabı olduğunu, icap kabul edilmediğinden bir borç da bulunmadığını, hakem heyetinin bu savunmalarını değerlendirmeyerek eşitlik ilkesine aykırı davrandığını, taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmediğini yahut sözleşmeden dönülmediğini, bu nedenle ön ödemenin iadesinin talep edilemeyeceğini, ön ödemenin sözleşmenin feshin sonuçları başlığı altında düzenlenen hükümlere göre gerçekleştirilebileceğini, buna rağmen hakem heyetinin iade için sözleşmenin ayakta olup olmamasının herhangi bir önemi bulunmadığını kabul ederek, hukuka ve sözleşme hükümlerine açıkça aykırı karar verdiğini, bu hususun kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğinin kabul halinde sözleşmeyi feshettiğini ve feshin haklı olduğunu ispatla yükümlü olduğunu, hakem heyetinin temel hukuk ve ispat kurallarına, sözleşme hükümlerine aykırı kararının fahiş hata niteliğinde ve kamu düzenini ihlal eder mahiyette bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede davalının münhasır yetkili distribütör olmadığını, sözleşmenin birinci maddesine göre kendisine tek yetkili distribütörlük teklif edilen davalının bu teklife sözlü olarak olumsuz cevap vermesi nedeniyle aynı sözleşme maddesi uyarınca davacının atadığı tek yetkili distribütörün alt bayisi olmayı kabul etmiş sayıldığı, kendi verdiği kararın sonuçlarına katlanması gereken davalının sözleşme hükmünü de biliyor olması karşısında, davacının başka bir firmayı tek yetkili distribütör olarak ataması nedeniyle sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, buna rağmen hakem heyetinin davacının davalıya tek yetkili distribütörlük teklifinde bulunduğunu görmezden gelerek, davalının davacının alt bayilik teklifini kabul etmediğini belirterek davacının teklif etmediği bir hususu teklif etmiş gibi kabul edip gerçeğe aykırı, fahiş ve kamu düzenine aykırı bir karar verdiğini, davalının sözleşmenin 3/c bendine göre davacıya ödediği ön ödemeyi, henüz kurulmamış yok hükmündeki bir satış ilişkisi kapsamında değerlendiren ve iadesi gerektiğini belirten hakem heyeti kararı fahiş hata içerdiği gibi yetki aşımı da oluşturduğunu ve kamu düzenine aykırı olduğunu, tahkim yargılamasında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, hakem heyetinin borca itiraz dilekçesindeki faize ve faiz oranlarına itirazlarını değerlendirmediğini, nitekim bir üye hakemin karara muhalif kaldığını ileri sürerek davaya konu hakem heyeti kararının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; hakem kararlarına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğinin düzenlendiğini ve iptal sebeplerinin kanunda sınırlı şekilde sayıldığını, iptal sebeplerinin mahkemece re'sen araştırılacağını, diğer sebeplerin taraflarca ileri sürülmesinin ve ispatlanmasının zorunlu olduğunu, hakem ya da hakemlerin uyuşmazlığın çözümünde maddi hukuk kurallarını doğru uygulayıp uygulamadıklarının iptal davasında incelenemeyeceğini, dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin hiçbirinin dava konusu hakem kararının iptalini gerektirir nitelikte olmadığını, uyuşmazlığın ticari alacağa ilişkin olduğunu, tahkim anlaşmasının ilamsız takip yapılmasına engel olmadığını, borca itiraz halinde itirazın iptali davasının hakemde açılması gerektiğini, işin esasını çözen hakem heyetinin inkar tazminatına da hükmedebileceğini, itirazın iptali davasının tahkime elverişli bulunduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlıkta 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) tahkime ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, itirazın iptali davaları tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalardan olduğundan Türk Hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, sözleşmede, doğacak uyuşmazlıkların hakem heyeti kararıyla çözüleceğinin kararlaştırıldığı, buna göre oluşturulan üç kişilik hakem heyeti incelemeleri sonucunda bir karara varıldığı, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve tahlili ile delillerin değerlendirilmesi yetkilerinin hakem heyetine ait olduğu, hakem heyeti kararının esasının yerinde olup olmadığı, heyetin hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı gibi hususların tartışma konusu yapılamayacağı, dolayısıyla hakem heyetinin taraflar arasındaki sözleşmeye göre ön ödeme bedelinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığını inceleyemeyeceği, hakem heyetinin tahkikat sonucu ulaştığı neticenin sözleşme ve maddi hukuka ilişkin hükümlerin yanlış ve eksik yorumlanmasına dayalı olduğuna yönelik iddiaların kamu düzenine aykırılık olarak değerlendirilemeyeceği, hakem heyetinin tahkim konusu olmayan bir hususta yetkisini aşarak karar verdiği ve bunun iptal sebebi teşkil ettiği yönündeki davacı iddiasının da yerinde olmadığı, öte yandan, davacı/tahkim davalısının ileri sürdüğü savunmaların hakem heyetince gerekçeleri ortaya konularak değerlendirildiği, davacının hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlali edilmediği, tahkim davacısının inkar tazminatı talep etmesi halinde, bu talebin değerlendirilip olumlu olumsuz bir karar verilmesine yasal bir engel bulunmadığı gibi, inkar tazminatının mülkiyet hakkının ihlalini teşkil ettiğine yönelik iddianın da dinlemeyeceği, sonuç olarak, dava konusu hakem heyeti kararı bakımından HMK'nın 439/2. maddesinde öngörülen iptal nedenlerinin oluşmadığı gerekçesiyle hakem heyeti kararının iptali talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun hakem kararlarının iptaline ilişkin 15. maddesi hükmü gözetildiğinde, verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi