Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5148 E. 2024/9042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların şirket yönetim kurulu üyeliklerinden istifa ettiklerinin ve ortaklıktan çıktıklarının tespiti ve bu durumun ticaret siciline tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların yönetim kurulu üyeliği görevlerinin 23.11.2015 tarihli yönetim kurulu kararı uyarınca sona erdiğinin tespiti ile ticaret sicilinde tescil taleplerinin kabulüne, hisse devrinin tespiti ve tescili talebinin ise daha önce kesinleşmesi nedeniyle reddine ilişkin yerel mahkeme kararının, Yargıtay bozma ilamına uygun olarak verildiği gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI :2024/441 Esas, 2024/667 Karar

HÜKÜM :Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ :Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

KARAR TARİHİ :17.12.2019

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacılar vekili, davalı ... (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...Ş.'nin, 01.09.2014 tarihinde yönetim kurulu başkanının davacılardan ..., başkan yardımcısının davacı ... olmasına karar verildiğini, 23.11.2015 tarihinde ise yönetim kurulu kararı ile davacıların, şirket hisselerinin tamamını ortaklardan ... ...'ya satarak ortaklıktan çıktıklarını, aynı tarihte alınan yönetim kurulu kararı ile şirketin yeni yönetim kurulu başkanının ve şirket müdürünün ... ... olduğunun belirlendiğini, dolayısıyla davacıların bu tarihten itibaren şirket ile fiili olarak hiçbir bağlantısının kalmadığını, davalı ...'nın yönetim kurulu başkanlığını tescil ettirmediğini ve şu anda faal olmayan şirketi sicilden terkin ettirmemesi nedeni ile davacıların yasal sorumluluklarının sürdüğünü, davacıların istifalarını defalarca şirket adresine ve davalı ... ...'ya gönderdiklerini, ancak belgelerin iade edildiğini ileri sürerek davacıların şirket yönetim kurulu başkanlığı ve başkan yardımcılığı ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiklerinin ve ortaklıktan çıkmış olduklarının tespiti ile bu durumun ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; davanın karar tarihinden yaklaşık 3 yıl sonra açıldığını, öncelikle süre yönünden davaya itiraz ettiklerini, davalı şirket yönetiminin olağan ve olağanüstü işlerin takibine ve yapılmasına ilişkin bütün sürecin davacılar tarafından yürütüldüğünü, müvekkilinin yapılan iş ve işlemlere ilişkin bilgisinin olmadığını, davacıların bu süreçte şirket hesapları üzerinde tasarruf işlemlerinde bulundukları gibi şirketi borçlandırıcı veya şirket borçlarının daha da artmasına sebebiyet veren işlemler yapmaya devam ettiklerini, bu iş ve işlemlerin sevk ve idaresinde bulunmadığını, davacılardan ...'nın davalı tarafından kendisine verilen vekâletname ile şirket adına işlemlerde de bulunduğunu, davacılar davalının çoğunlukla yurt dışında olmasından faydalanarak sorumluluktan kurtulmak amacıyla söz konusu karardan 1 yıl sonra istifa dilekçelerini gönderdiklerini, ancak söz konusu istifanın davalıya tebliğ edilmediğini, hisse devirlerinin hileli olduğunu, davalının bankalar nezdinde güvenirliliği olduğundan taraflar arasındaki dostluk ilişkisine güvenerek şirket hisselerini devraldığını, davacılar sorumluluktan kurtulmak maksadıyla ve kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açtıklarını, bir kimsenin kötü niyetinin hukuki düzeni tarafından korunmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, şirketi temsile yetkili kişilerin tespitinde şirketin ticaret sicili kayıtları esas alınacağından davacıların yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti ile tescilini talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğu, davalı şirketin 23.11.2015 tarihli, 2015/9 nolu yönetim kurulu kararıyla, yapılacak ilk genel kurula kadar yeni yönetim kurulu başkanının ve şirket müdürünün ... ... olarak belirlendiği, davacılardan ...'ın yönetim kurulu başkan yardımcılığından istifa ettiğini muhtelif tarihli dilekçeleri ile belirtmesine rağmen davalı tarafça ticaret siciline kayıt ve tescilinin sağlanmadığı gerekçesi ile davacıların yönetim kurulu üyeliği görevlerinin 23.11.2015 tarihli yönetim kurulu kararı uyarınca sona erdiğinin tespiti ile ticaret sicilinde tescili taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, diğer yandan davacıların hisse devrinin tespiti ve tescili hususunda verilen red kararının temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay bozma ilamı dışında tutulması sebebiyle kesinleşmiş ise de infazda tereddüt olmaması için kararda yeniden hüküm kurulduğu gerekçesi ile bu talep yönünden davacıların hukuki yararlarının bulunmadığından bahisle dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacıların şirket yönetim kurulu başkanlığı ve başkan yardımcılığı ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettikleri ve ortaklıktan çıkmış olduklarının tespiti ve bu durumların ticaret siciline tescili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekili ile davalı ... ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.