"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/988 Esas, 2023/1322 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2019/457 E. ve 2020/593 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Engınererıng & ... Services L.L.C şirketinin Umman Sultanlığı ticaret siciline kayıtlı olduğunu, davacı ile Havelsan arasında imzalanan 17.05.2013 tarihli sözleşmeyle başta Katar ve Umman olmak üzere körfez ülkeleri için Havelsanın üreteceği simülatör projelerinin pazarlanması ve tanıtımı konusunda Havelsan'ın satış temsilcisi ve bu işteki danışmanı olarak belirlendiğini, son ödemeye ait 259.652,35 USD’nin ödenmediğini ve sözleşmenin 11 inci maddesi gereğince Uluslararası Ticaret Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesine (ICC) başvurulduğunu, yargılama sonunda, 03.06.2019 tarih ve CASE No.../... numaralı kararın İngilizce aslının Kadıköy 32.Noterliğinin 09.08.2019 tarih ve 25602 yevmiye numaralı ile onaylandığını iddia ederek bu kararın MÖHUK 60 ve devamı maddeleri ile Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 48 inci maddesi gereğince davacının teminat yatırması gerektiğini, kararın tenfiz için 5718 sayılı Kanun'un 50 ve devamı maddeleri gereğince aranan koşulları bulundurmadığını, söz konusu kararın kesinleştiğine ve icra edilebilir olduğuna ilişkin tahkim yeri olan İsviçre makamlarından alınmış bir şerh bulunmadığını, müvekkilinin iddia ve savunma haklarının kısıtlandığını, önemli usul hataları yapıldığını, savunma hakkının kısıtlanmasının kamu düzenine ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince,dosyaya ibraz edilen karardan ve belgelerden davalının temsil edilmiş olduğu, tenfizi istenilen mahkeme kurulların 35(6) maddesi uyarınca verilmekle kesinleştiği, tanıma ve tenfize konu uyuşmazlığa ilişkin kararın taraflar arasındaki ticarî ilişkiden kaynaklanan alacak iddiasına ilişkin olduğu, karar içeriği yönünden de Türk kamu düzenine aykırı bir hususun bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu olayda, tenfizi talep edilen hakem kararı taraflar arasındaki 30.04.2013 tarihli sözleşmeye ilişkin olduğu, New York Sözleşmesine taraf olan İsviçre'de verilmiş olduğundan, uyuşmazlığa tenfiz şartları bakımından Türkiye’nin de taraf olduğu “New York Sözleşmesi” hükümlerinin uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmemesinden kaynaklı alacak davası olduğu, uyuşmazlığın mevcut hali ile tahkime elverişli olduğu, tahkim kararının tenfizinin ülkemiz kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği, taraflar arasında imzalanan 30.04.2013 tarihli sözleşmede Tahkim maddesinin ayrıca ve açıkça düzenlendiği, tahkim yargılaması boyunca davalı tarafın dava dilekçesinde belirtiği adrese kurye ve posta yoluyla yine şirket mail adreslerine tebligat yapıldığı, yargılamadan haberdar edildiği, her ne kadar davalı şirket savunma haklarının sınırlandırıldığını, temel usul hukuku prensiplerine aykırı hareket edildiğini iddia etmiş ise de sözleşmede yer alan tahkim şartında tahkim yargılanmasına ilişkin tebligatların şekline ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve tahkim yeri İsviçre olarak belirlendiği, İsviçre Tahkim Kanunu hükümlerine göre tebliğ yapılmasına ve İsviçre Hukuk Usulünün uygulanmasına bir engel bulunmadığı, (Yargıtay 19. HD 2018/3424 E. ve 2020/568 K. 20.02.2020 tarihli emsal içtihadı) gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Uluslararası Ticaret Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesi (ICC) tarafından verilen 03/06/2019 tarih ve CASE No.23574/AYZ numaralı yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 48 ,50, 60 ve devamı maddeleri, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.