Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5523 E. 2024/7342 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kefilin, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve ödediği rücu alacağı için asıl borçluya karşı başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Kefilin rücu alacağının likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğu ve borçlunun itirazının haksız olduğunun anlaşılması gözetilerek, mahkemenin icra inkar tazminatı talebini reddeden kararının bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/567 Esas, 2023/663 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili ve katılma yoluyla davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı, davalının dava dışı ... Bankası A.Ş. ile imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine kefil olması sebebiyle bankaya ödeme yaptığını, ödenen tutarın rücuen iadesine yönelik icra takibinin davalının itiraz etmesiyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalının dava dışı ... Bankası A.Ş. ile imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunu ödemediğini, aksine davalının davacının bankaya olan borcunu ödediğini, dava dışı banka ipotekten kaynaklanan alacağını davalıya temlik ettiğini, davalının davacının 3 üncü kişilere olan borçlarını ödediğini, davacıya elden 67.000,00 TL ödeme yaptığını, belge karşılığı da 20.740,00 TL ödediğini bu ödemelerin takas edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak davalı taraf davacının üçüncü şahıslara olan toplam 20.740,00 TL borcunu ödediğini bu sebeple bunun takibe konu alacaktan mahsubu gerektiğini ileri sürdüğü, buna dair belgeleri de dosyaya ibraz ettiği, davacının borcu için yapılan bu ödemelerde ihtilaf bulunmadığı, davacı asilin duruşmadaki beyanlarının da bu yönde olduğu, dolayısıyla davacı alacağından bu tutarın mahsubu gerekeceği, davacı davalıya yapmış olduğu 67.000,00 TL tutarındaki elden ödemeyi ise ispatlayamadığı, bu hususta davacıya yemin teklif edildiği, fakat davacı yeminli beyanında 67.000,00 TL'lik elden ödemeyi kabul etmediği, davacının takip tarihi itibariyle 53.771,20 TL asıl alacak, 3.979,07 TL işlemiş faiz, 2,50 TL masraf olmak üzere toplam 57.752,77 TL alacaklı olduğu, bu tutardan 20.740,00 TL mahsup edildiğinde davacının davalıdan bakiye 37.012,77 TL alacağı kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 37.012,77 TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

2.Davacı mirasçıları vekilinin temyiz itirazı icra inkar tazminatına yöneliktir. Dava genel kredi sözleşmesinde kefil olan davacının yaptığı ödemenin rücuen tahsili için asıl borçluya karşı başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefilin ödediği rücuen alacak miktarı likit (bilinebilir, belirlenebilir) ve davalının itirazı haksız olduğundan 2004 sayılı Kanun'un 67 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı lehine hükmedilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca Mahkeme kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istekleri halinde davacı mirasçılarına iadesine,10.10.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.