Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5533 E. 2024/9317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletin azledilmesinden sonra, eski vekil tarafından düzenlenen çekler nedeniyle, çek düzenleyenin borçlu olup olmadığı ve çeklerin iadesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararına uyularak verilen hükümde, davalı şirketin tahsilat makbuzunun çekleri kapsadığı ve çeklerin vekilin azlinden önce düzenlendiği kabul edilerek, davacı şirketin çek bedelinden sorumlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/470 Esas, 2024/706 Kara

HÜKÜM : Asıl davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulüne,

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen asıl ve birleşen davalarda çek nedeniyle menfi tespit ve çek istirdatı davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin muhasebe müdürü birleşen davada davalı ...'ye 12.03.2015 tarihinde vekâletname verildiğini, ancak vekilin hatalı işlemleri üzerine 14.10.2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azilnamenin 15.10.2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, ve Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına ... Bank İkitelli Şube Müdürlüğünden, ... Bankası Beylikdüzü Şube Müdürlüğünden ve ... Bankası Hadımköy Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/39744 soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, ... Hadımköy şubesine ait 05.03.2016 keşide tarihli 7979837 no.lu çekin 47.300,00 TL bedelle, 12.03.2016 keşide tarihli 7979838 no.lu çekin 39.650,00 TL bedelle, 26.03.2016 keşide tarihli 7979839 no.lu çekin 43.800,00 TL bedelle diğer davalı ... lehtar olarak doldurulduğunu, daha sonra ...'ın da çekleri ciro yoluyla davalı şirkete devrettiğini, 3 çekin toplamda 130.750,00 TL tutarlı olup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, sahtecilik iddiasının mutlak def'ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, davalı ...’ın lehtar ve ... Servis İşletmeciliği İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hamil göründüğü ... Hadımköy Şubesinin toplamda 130.750,00 TL bedelli 3 çekinden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve davaya konu çekin müvekkiline teslimine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/243 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde, asıl davada anılan şekilde elinden çıkan 05.03.2016 keşide tarihli, 7979837 seri numaralı 47.300,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin taraflarına teslimine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/245 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde, asıl davada anılan şekilde elinden çıkan 12.03.2016 keşide tarihli, 7979838 seri numaralı 39.650,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin taraflarına teslimine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

4. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/455 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde, asıl davada anılan şekilde elinden çıkan 26.03.2016 keşide tarihli, 7979839 seri numaralı 43.800,00 TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin taraflarına teslimine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı şirket vekili, dava konusu çeklerin yetkili kişi ... tarafından imzalandığını, müvekkilinin alacaklı olduğu ...’dan ciro yoluyla aldığı çeklerin her ne kadar keşide tarihleri 05.03.2016, 12.03.2016 ve 26.03.2016 olarak gözükse de ...’a verilen 10.08.2015 tarihli tahsilat makbuzunu delil olarak sunduklarını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nunda (6102 sayılı Kanun) çekte vade olmayacağı ve göründüğünde ödeneceği düzenlenmişse de uygulamada ve ticari teamüllerde vadeli çekin söz konusu olabildiğini, dava konusu çeklerinde bu kapsamda olduğunu, davacının azilnameden sonra basiretli bir tüccar gibi haraket edip azil edilen kişiden çek yapraklarını almış olması gerektiğini, eğer istenilmesine rağmen vermiyorsa yasal yollara başvurulması ve bankalara azil konusunda bildirim yapması gerektiğini, dava konusu çeklerin iyi niyetli üçüncü kişi hamili olduklarını savunarak davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

2. Birleşen davalarda davalı ... vekili, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının asıl amacının şirket muhasebecisi olan diğer davalı ... tarafından piyasaya sürülen çeklerin ödenmesini engellemek olduğunu, davacının sahtecelik iddiasının yerinde olmadığını, çekteki imzanın sahte olmayıp davalı ...'ye ait olduğunu, ...'nün bugüne dek piyasaya şirket adına bir çok çek sürmesi ve bunun davacı şirket tarafından bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak ödemeden kaçınmak için işbu davaları açtığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ... vekili birleşen davalara sunduğu bila tarihli dilekçelerinde müvekkilinin davayı kabul ederek herhangi bir hak ve talep ileri sürmediğini, dava konusu çeklerle birlikte 3. Birleşen davalarda davalı ... birleşen davalara cevap vermemiştir.bir kısım çekleri 17.08.2016 da davacıya teslim ettiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, bu doğrultuda kabul edildiği üzere, davalı şirketin 10.08.2015 tarihli tahsilat makbuzunun davaya konu çekleri kapsadığı ve davalının tuttuğu birleşen davalarda davalı ... cari hesabına kaydedildiği anlaşılmakla, dava konusu çeklerin ileri tarihli olarak vekil ...'nün azlinden önce düzenlendiği kabul edilerek davalı şirket yönünden asıl davanın reddine, birleşen davar yönüyle ise daha verilen hüküm uyarınca davaların kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen davalar yönüyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ... Hadımköy Şubesine ait, keşidecisi ... İnşaat ve Güm. Nak. Hiz. ve Tic. Ltd. Şti., lehdar ... Mobilya- ... olan, 26.03.2016 keşide tarihli, 43.800,00 TL bedelli, 7979839 no'lu çek, ... Hadımköy Şubesine ait, keşidecisi ... İnşaat ve Güm. Nak. Hiz. ve Tic. Ltd. Şti., lehdar ... Mobilya- ... olan, 12.03.2016 keşide tarihli, 39.650,00 TL bedelli, 7979838 no'lu çek,... Hadımköy Şubesine ait, keşidecisi ... İnşaat ve Güm. Nak. Hiz. ve Tic. Ltd. Şti., lehdar ... Mobilya- ... olan, 05.03.2016 keşide tarihli, 47.300,00 TL bedelli, 7979837 no'lu çekler yönünden davacının davalılar Azmi Doğan ve ...' ye borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının muhasebecisi olan birleşen davalarda davalı ...'nün elinden sadır olduğu anlaşılan ve birleşen davalarda davalı ... tarafından asıl davada davalı şirkete ciro yoluyla devredilen çeklerin ...'nün davacının vekâlet verdiği dönemde keşide edip etmediği ve bu çekler nedeniyle davacı şirketin borçlu olup olmadığı ile çeklerin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6102 sayılı Kanun'un 790 ve 792 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.