Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5868 E. 2024/7841 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, sipariş ettiği araçlara karşılık verdiği avans çeklerinin, davalı faktoring şirketi tarafından tahsil edilmesinin hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Faktoring şirketinin, kambiyo senetlerine dayalı alacağı temlik alırken, fatura ve ciro silsilesinin düzgünlüğünü kontrol etmekle yükümlü olduğu, ancak mal teslimini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı ve çeklerin bedelsiz olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1071 Esas, 2022/1138 Karar

HÜKÜM : Esastan ret, kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/1172 E., 2018/365 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davalı ... şirketinin temyiz harçlarının tamamlaması için çıkarılan muhtıranın gereği yerine getirilmediğinden bahisle 20.09.2022 tarihli ek karar ile anılan davalı tarafça kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş ek karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı ... şirketi vekili ve davacı vekilinin asıl, davalı ... vekilinin ek karara ilişkin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalılardan ... San. ve Tic. A.Ş.'nin yetkili satıcısı olduğunu, talep ettiği araçlar ile ilgili davalı ... San. ve Tic. A.Ş.'ye avans çekleri verdiğini, ancak davalı ...'nin aldığı çeklerin karşılığı sipariş edilen araçları teslim etmediğini, alınan keşidecisi müvekkili Mercanlar Otomotiv Turizm San. ve Tic. A.Ş. olan ..., Topçular Şubesi muhataplı, 15.12.2012 keşide tarihli, A-71S2627 çek nolu 250.000,00 TL bedelli çek ile ..., Topçular Şubesi muhataplı, 15.12.2012 keşide tarihli, A-7152628 çek nolu 250.000,00 TL bedelli avans çeklerine diğer davalı ...Ş.'ye fector işlemi uygulattığını, ... Faktoring Hizmetleri A.Ş.'nin söz konusu çeklere istinaden İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2013/ 863 E. sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22 nci maddesine göre factoring şirketlerinin kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ve irsaliye ile tevsik edilemeyen alacakları satın alamayacaklarını veya tahsilini üstlenmeyeceklerini, davalı ... San. ve Tic. A.Ş.'nin müvekkilinin çeklerini kırdırmak için teslim etmediği araçların faturalarını kestiğini ve ... Faktoring Hizmetleri A.Ş.'ye ibraz ettiğini, teslim edilmeyen mal sebebi ile kesilen fatura gerçeği yansıtmadığından factoring şirketi tarafından temlik alınan alacağın mevcut olmadığını, çeklerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek ... Faktoring Hizmetleri A.Ş. tarafından İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2013/863 E. sayılı icra takibi sebebi ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, dava konusu 2 çekin müvekkiline istirdadına, istirdadı mümkün olmaması halinde iptaline karar verilmesini, icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davalıların %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... San. ve Tic. A.Ş. cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunup davaya konu çeklerin 15.12.2012 keşide tarihinden itibaren 3 yıl geçtiğini ve davacı tarafın bu aşamada işbu davayı açmasında hukuki yararının olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında önce bayilik ve sonra onun yerini alan Yetkili Satıcılık Sözleşmesi olduğunu, taraflar arasında ki alım-satım ilişkisinin hem sözleşmeye, hem de ticari teamüllere uygun olarak yürütüldüğünü, sipariş verilen araçların bedeli karşılığında çeklerin alındığını, küresel ekonomik kriz sonucu, müvekkili ...'nin yaşadığı finansman sıkıntısı sebebiyle araç teslimatında gecikme yaşandığını, finansman kredisi temini için ticari teamüllere uygun olarak müvekkili ... tarafından çeklerin Banka ve Faktoring şirketlerine verildiğini, davacının zarar görmemesi ve çeklerin bedelinin ödenmesi, finansman kaynağı olarak kullanılması amacıyla 27.06.2012 ve 17.08.2012 tarihlerinde ... Holding A.Ş.ye ait 12.250.000,00 TL bedelli 12 adet emre muharrer senedin davacı şirkete ciro ve teslim edildiğini, bonoların halen davacı şirkette olduğundan, çeklerin karşılığı bulunmadığı iddiasının doğru olmadığını, gönderildiği iddia edilen yazıda, araçların tesliminin mümkün olmadığı yönünde bir ibare olmadığını, aksine "taleplerin karşılanacağı" belirtildiğinden davacı şirketin araç bedellerinden doğan borcunun devam ettiğini, bu borç karşılığında alınan çeklerin bedelsiz olmadığını, protokoller uyarınca davacı şirkete teslim edilen bonoların alım-satım sözleşmesinin halen devam ettiğinin kanıtı olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki alım-satmı ilişkisinin anılan protokoller ve verilen kambiyo taahhütleri ile TBK'nın 133 üncü madde gereği yenilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafla müvekkili arasında herhangi bir kredi ilişkisi ve imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, dava konusu çekin müvekkili şirketin kredili müşterisi ... San. ve Tic. A.Ş. tarafından teslim edildiğini, davanın iyi niyetli müvekkili şirkete yöneltilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, davacının açmış olduğu davada hukuki menfaatin olmadığını, davaya konu çekler bedelsiz kaldıktan sonra 17.01.2013 tarihinde İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2013/863 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında diğer davalı ... San. ve Tic. A.Ş. ile müvekkili arasında 15.07.2014 tarihinde Borç Tasfiye Sözleşmesi ve ibraname imzalandığını, borcun diğer davalı ... tarafından ödenmiş olup sözleşmeye göre; "Alacaklı aleyhine menfi tespit ve istirdat davaları açmış bulunan bayi ve tüm üçüncü şahıs şirketler, bu davalarından hem borçlu ... hemde alacaklı açısından feragat edecek, alacaklı ile borçlu ...'de vekalet ücreti ve masraf talep etmeksizin davadan feragati kabul edeceklerdir. Feragat ile ilgili ortaya çıkacak olan her türlü harç ve masraf, bayilerin sorumluluğunda olacaktır" şeklinde yapılan bu borç tasfiye sözleşmesini davacı şirketin kabul etmediğini, davacının vekalet ücreti ve masraf talebinde ısrar etmesinden dolayı tasarrufun iptali davasının ve icra dosyasındaki alacaklarının devam ettiğini, müvekkili faktöring şirketine cirolanıp teslim edilen; 15.12.2012 keşide tarihli A-7152627 çek nolu 250.000,00 bedelli çeki ve 15.12.2012 keşide tarihli A-7I52628 çek nolu 250.000,00 bedelli çekleri 660565 sıra nolu 30.04.2012 tarihli 140.780,00 TL tutarlı, 660566 sıra nolu, 30.04.2012 tarihli 140.780,00 TL tutarlı, 660567 sıra nolu 30.04.2012 tarihli 140.780,00 TL tutarlı, 660568 sıra nolu 30.04.2012 tarihli 140.780,00 TL tutarlı temlikine ilişkin olarak; 1646-C nolu 27.09.2011 tarihinde sözleşme imzalanıp, aynı gün işlem yapılarak faturaların temlik alındığını, faktoring işlemleri yapılırken keşidecide dahil olmak üzere çeklerden teyit alındığını ve yapılan teyitlerde keşidecinin malın teslim edilmediği yönünde bir itirazının olmadığını, müvekkilinin kullandırılan kredinin tahsili için bu çekleri ... San. ve Tic. A.Ş.'den aldığını, çekin bir ödeme vasıtası olduğunu ve müvekkilinin de iyi niyetli üçüncü şahıs olduğunu, faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadığı sürece 6361 sayılı kanunun 9/3 maddesi gereği iyi niyetli faktöring şirketine karşı, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan itirazları ileri süremeyeceğini, çekin ödeme vasıtası olması sebebiyle müvekkiline karşı hiçbir defi ileri sürülemeyeceğini, kötü niyet iddiasında bulunulamayacağını, müvekkili şirketin davacı ile ticari bir bağı bulunmadığından kötü niyetli davranmasının söz konusu olamayacağını, davalı ... San. ve Tic. A.Ş.'nin davacı şirket ile aralarında 27.06.2012 ve 17.08.2012 tarihli borcun tasfiyesi için protokol yapmış olduğundan kötü niyetli davranarak huzurdaki davayı ikame ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ... Otomotiv A. Ş. ile ... San. Tic. A.Ş. arasında 31.12.2006 tarihinde "... - Araçları Yetkili Satıcılık Sözleşmesi" imzalandığı, sözleşme gereği, 14.06.2012 tarihinde 9 adet toplam 4.000.000,00 TL avans senetleri verildiği, dava ve takip konusu olan 250.000,00 TL'lik 2 adet çekinde bu senetler arasında olduğu, yapılan defter incelemesi sonucu davacının davalıdan 16.824.240,18 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı ...'nin dava konusu avans olarak verilen 2 adet 250.000,00 TL'lik toplam 500.000,00 TL'lik çeklerin karşılığı malları davacıya vermediği, bunun davalı ...'nin de kabulünde olduğu, ancak davalı ...'in mezkur çekleri 6361 sayılı Yasa ve Yönetmeliğe uygun olarak davalı ...'den aldığı, 4 adet fatura kestiği, çek ve çek bedellerinin ... A.Ş.'ye ödendiği, davalı ...'nin kötü niyetli olarak haraket ettiğine dair dosyada somut bir delil olmadığı gerekçesiyle davacının davalı ...'ye karşı açmış olduğu menfi tespit talebinin kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine ve ndan, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda faktoring ve alacağın temliki sözleşmesinin düzenlendiği 27.09.2011 tarihi ve çeklerin teslim edildiği 14.06.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22. maddesine göre, factoring şirketlerine, kambiyo senedine dayanan bir alacağı temlik alırken, temlik konusu alacağın dayanağı faturanın varlığını ve çekteki ciro silsilesinin düzgünlüğünü kontrol etme dışında, faturaya konu ürünlerin teslimini araştırma yükümlülüğü getirilmediği, davaya konu çeklerin faktoring ve alacağın temlik sözleşmesi ile temlik alındığı, ciro silsilesinin düzgün olduğu tespit edildiğinden, bu hali ile yönetmeliğin 22. maddesine göre usule uygun bir temlik söz konusu ise de; çeklerin davalı ...'e verilme sebebi ... şirketi ile arasındaki "Faktoring Sözleşmesi" olup, yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, borçlunun alacaklıya karşı ileri sürülebileceği def'ileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceği, zira faktoring şirketine ciro yoluyla devredilen çeklerde keşideci davacı (borçlu), lehtar ... San. ve Tic. A.Ş. (davalı ve önceki alacaklı), faktoring şirketi ise lehtardan çekleri ciro yoluyla temlik alan son hamil durumunda olup, faktoring işleminin taraflarından olduğundan, taraflar arasındaki davada 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmadığı, ancak kanunun 9/2 maddesinin ve dolayısıyla 6098 sayılı TBK nın 188/1 maddesi hükmünün somut olaya uygulanacağı, davacı taraf çeklerin bedelsiz olduğunu ileri sürüp mahkemece de bedelsiz oldukları tespit edildiğinden, davanın ... Fakktoring Hizm. A.Ş. yönünden de kabulü gerektiği, İİK 72/5. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına karar verilebilmesi için; davalı ... Şirketi tarafından davacı aleyhine takip yapılması, açılan menfi tespit davasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ve takibin kötü niyetle başlatıldığının kanıtlanması gerekip davacı aleyhine ... şirketi tarafından başlatılmış takip olmadığı, faturaya konu araçların teslim edilmediğinin tespit edilmesinin tek başına davalı ... şirketinin takipte kötü niyetli olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, çekler üzerinde avans çeki olduğuna ilişkin şerh bulunmadığı, davalı ... doğrudan davacı ile ticari ilişki içerisinde olmadığından, hayatın olağan akışına göre takip tarihi itibariyle, çeklerin avans çeki olarak verildiğini ve çeklerin verilmesine dayanak faturalara konu araçların teslim edilmediğini bilebilecek durumda olmadığı, ... Faktoring şirketinin takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığı, davalı ... şirketi vekilinin dava dilekçesinde kendi defterlerine delil olarak dayandığı, ardından 27.12.2017 tarihli dilekçe ile her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini talep ettikten sonra istinaf aşamasında aralarındaki delil sözleşmesi uyarınca sadece kendi defterleri incelenerek karar verilmesi gerektiğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, dava konusu çeklerin karşılığı araçların teslim edilmediğinin cevap dilekçesi ile sabit olduğu, senetlerin alındığı tevil yollu ikrar edildiğinden senetlerin ödendiğini ve borcun kalmadığını kanıtlama ödevinin davalı ... şirketine ait olduğu ancak 1 adet senet dışında ödeme bulunmadığı, ödenen tek bono bedelinin mahsubu halinde dahi davalı şirketin almış olduğu avans çeklerinden dolayı davacı şirkete borçlu olduğu sabit olduğundan, dava bakiye alacağın tahsiline ilişkin olmadığından, davacı şirketin takip miktarı kadar borcunun olmadığının tespiti davanın kabulü için yeterli olup, davalı ...'nin alacaklı görünme sebebinin teslim edilmeyen araç bedelleri için avans olarak verilen çekler karşılığında verilmiş ve ödendiği kanıtlanmamış 11 adet senet bedelinin alacak kaydedilmesinden kaynaklandığı sabit olduğundan, taraf defterleri arasındaki alacak ve borç miktarının birbirini doğrulamaması sebebiyle yeniden rapor alınması gerekmediği, verilen bonoların teminat amaçlı verildiğinin kabul edildiği, yenilemeye ilişkin açık irademin bulunmadığı, çekler karşılığında verilen bonoların hala davacıda olduğu bu nedenle çek istirdadının istenemeyeceği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın her iki davalı yönünden kabulü ile, davacının İstanbul 20. İcra Müdürlüğü'nün 2013/863 E. sayılı icra takibi sebebi ile davalılara borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, çeklerin istirdadı ve iptaline ilişkin talebin reddine, kötü niyet tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı ile davalı ... vekilinin temyiz harçlarına ilişkin eksikliği tamamlamadığı gerekçesi ile kararın bu davalı bakımından temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş, kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacının mal siparişine avans olarak verdiği çeklerin bedelsizliği ve davalı ... Faktoringin dava konusu senetleri devralmasının ve çeklerin tahsili talebinin 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve yönetmeliğine aykırılığı iddialarına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 188 inci maddesi.

3.6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'nun 9 uncu maddesi

4. Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen 20.09.2022 tarihli ek kararda uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve Kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... şirketinin ek karara ilişkin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı ... şirketinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, temyiz harcı peşin alındığından davalı ...Ş.'den başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 07.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.