"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/847 Esas, 2024/958 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan protokol ve bayiilik sözleşmesi gereğince müvekkilinin 19.09.2010 tarihinden itibaren davalının bayiiliğini yaptığını, bayiilik sözleşmesinin eki olan protokolün 6/g maddesinde belirtilen ve bayii kâr marjının birçok faturada müvekkili aleyhine yanlış hesaplandığını, bu faturaların protokole uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin müvekkili tarafından denetlenemediğini, zira dünya çapında itibara sahip olan davalının protokole aykırı olarak kâr marjı belirleyebileceğinin öngörülemediğini, müvekkili tarafından davalıya 20.02.2015 tarihli ihtarname keşide edilerek bayii kâr marjlarının karşılıklı olarak sağlıklı bir şekilde kontrol edilmesinin ve eğer eksik kâr marjı varsa yasal faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafından gönderilen 17.03.2015 tarihli cevabi ihtarname ile kâr marjı hesaplamasının taraflar arasında akdedilmiş sözleşme ve protokollere uygun olduğundan bahisle müvekkilinin talebinin reddedildiğini, oysa kâr marjının müvekkili aleyhine eksik hesaplanarak müvekkilinin zarara uğratıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında talebini 459.723,75 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşme gereğince düzenlenen faturaların davacı tarafından kayıtlarına işlendiğini ve herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin müvekkiline ödendiğini, dolayısıyla ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödeme yapan davacının faturalara konu bedeli kabul etmiş sayılacağını, bir an için söz konusu faturaların taraflar arasında akdedilen sözleşmelere aykırı olarak düzenlediği varsayılsa bile tarafın itirazına uğramayan ve her iki tarafın defterine de kaydedilen faturanın tarafları bağlayacağının ve sözleşme hükümlerinin de fatura içeriğine göre değiştiğinin kabulü gerekeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararı kapsamında yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında düzenlenen protokolün 6/g maddesi gereğince davacı bayiinin satış taahhüdü miktarının üstü akaryakıt alımları veya dış satım maksatlı alımları için; ilgili il tavan pompa satış fiyatı ile Tüpraş ilgili rafinerisi ürün satış fiyatı arasındaki fark toplam kâr marjı olarak belirlenmiş ve bunun %50'si davacı bayiiye %50'si davalıya ait olacak şekilde paylaşıldığı, yine bayiinin aylık alımları 17 ton üzerinde gerçekleşirse aylık alım taahhüdünün gerçekleştiği ayla ilgili olmak üzere 17 tonun üzerindeki ilave tonajlar için alım yapılan gün geçerli olan toplam kâr marjı Tüpraş fiyatları üzerinden olmak kaydıyla bir sonraki aya kadar %90'ı davacı bayiiye %10'u davalıya ait olacak şekilde paylaşılacağı; yine bayiinin aylık alımları 100 ton üzerinde gerçekleşirse aylık alım taahhüdünün gerçekleştiği ayla ilgili olmak üzere 100 tonun üzerindeki ilave tonajlar için alım yapılan gün geçerli olan toplam kâr marjı Tüpraş fiyatları üzerinden olmak kaydıyla bir sonraki aya kadar %95'i davacı bayiiye %5'i davalıya ait olacak şekilde paylaşılacağının düzenlendiği, davalının bilirkişi tarafından tespit edilen sözleşmeye aykırı kar marjı uygulanması nedeniyle sözleşmeye aykırı kar marjı uygulanması nedeniyle 459.723,75 TL itibariyle davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı şirketin, davalı şirketin kâr paylaşım marjına uymamasından kaynaklı uğradığı zararın davalı şirketten tahsili talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.