"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/338 Esas, 2024/336 Karar
HÜKÜM : Kabul
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı şirketin borçlarının teminatı olarak müvekkiline ait taşınmazlarda davalı lehine ipotek tesis edildiğini, 25.10.2010 tarihli protokol uyarınca ne müvekkilinin, ne de dava dışı münfesih şirketin davalıya borcu kalmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin alışveriş yaptığı şirketin dava dışı ... Ltd. Şti. olduğunu, tacir sıfatı olmayan davacı tarafından açılan davanın reddi gerektiğini, söz konusu ipoteğin çek ve senetlerden kaynaklanan borcun ödenmesi durumunda kaldırılabileceğini, halen ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı adına kayıtlı taşınmazlara davalı lehine konulan ipoteklerin, dava dışı borçlu ... Ltd. Şti. ile davalı şirket tarafından imzalanan 25.10.2010 tarihli protokol ve protokolün 1. maddesi ile dava dışı borçlu şirkete ait işletme hakkının davalı şirkete devredilmesi nedeniyle dayanaksız kaldığı, 25.10.2010 tarihli prokolün 1. maddesi uyarınca, işletme hakkı devredildiği takdirde dava dışı şirketin tüm borçlarının ödenmiş olacağının kararlaştırıldığı, dava dışı ... Ltd. Şti.'nin davalı şirkete borcunun kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı lehine tesis edilen ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasındaki protokol gereğince davacıya ait taşınmazlar üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
B. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu ipotekli taşınmazların teşkil ettiği alacağın ifa yoluyla sona ermesi nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.