"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/287 E., 2024/345 K.
HÜKÜM : Kısmen kabul, kısmen kabul, davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan 1993 doğumlu in 22.11.2004 tarihinde davalı şirkete ait otobüsle davalı Bakanlığın düzenlediği Çanakkale gezisinden dönerken meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini ileri sürerek şimdilik davacı anne ve baba için 1.000,00'er TL destekten yoksun kalma tazminatının, anne ve baba için 10.000,00’er TL manevi tazminatın, kardeşler için 7.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 26.05.2005 tarihli celsede davalı şirket yönünden davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
2.Davacı vekili birleşen Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/158 E. sayılı dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu olan 1993 doğumlu ’in 22.11.2004 tarihinde davalı Bakanlığın düzenlediği Çanakkale gezisinden dönerken meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, işbu davanın ek dava niteliği taşıdığını ileri sürerek şimdilik 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
3.Davacılar vekili birleşen Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/257 E. sayılı dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu olan 1993 doğumlu ’in 22.11.2004 tarihinde davalı Bakanlığın düzenlediği Çanakkale gezisinden dönerken meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, asıl davada davalı yönünden husumetten ret kararı verilmişse de temyiz edildiğinden dosyanın Yargıtay’da olduğunu, ikinci açılan davada da verilen görevsizlik kararları sebebiyle yargı yeri belirlenmesi için Yargıtay tarafından incelendiğini, işbu davanın ise zamanaşımı süresinin dolma ihtimaline binaen belirsiz alacak davası olarak açıldığını ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiş; birleştirme kararından sonra bedel artırım dilekçesi ile bu dosya için talep sonucunu 70.129,67 TL'ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, kazada Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın araç sürücüsünden kaynaklandığını, vefat edenin anne ve babasının desteğine ihtiyaç duyduğunu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... Tur. Sey. Ltd. Şti. vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; destekten yoksun kalma şartlarının oluşmadığını, fahiş miktarda manevi tazminat istendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Davalı vekili birleşen Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/158 E. sayılı davaya cevap dilekçesinde; davanın mükerrerlik arzettiğini, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, müvekkiline kusur ve sorumluluk izafe edilemeyeceğini, Genel Müdürlüğün işleten sıfatının bulunmadığını, zarardan işletenin sorumlu tutulabileceğini, Genel Müdürlük personelinin kurduğu Vakfın aileye 1.000,00 TL para yardımında bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
4.Davalı vekili birleşen Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/257 E. sayılı davaya cevap dilekçesinde; davanın mükerrer olduğunu, derdestlik sebebiyle reddinin gerektiğini, belirsiz alacak davası açılma koşullarının oluşmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, sadece geziyi organize eden, araç sahibi ve işleteni sıfatı bulunmayan Genel Müdürlüğe kusur ve sorumluluk izafe edilemeyeceğini, husumet yöneltilemeyeceğini, işleten şirketin sorumlu tutulabileceğini, Genel Müdürlük personelinin kurduğu Vakfın aileye 1.000,00 TL para yardımında bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre, davalı idarenin gezinin en iyi şekilde ve sorunsuz gerçekleşmesinde sorumluluğu bulunduğu, bu yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, aynı olaya ilişkin, aynı davacılar tarafından Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/68 E. sayılı dosyasında aracın işleteni ve sigortacısı aleyhine açılmış davada destekten yoksunluk zararları ve manevi tazminata hükmedildiği, kararın kesinleştiği, anılan bu kararda hükmedilen tazminatlarla tahsilde tekerrür etmemek üzere karar verilmesi gerektiği, davacı ...' yönünden 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın ve kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın özellikleri, davacıda oluşturduğu elem ve ızdırabın ağırlığı, paranın alım gücü, tarafların ailevi bağları ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsilinin gerektiği; müteveffa davacı ...'in dava tarihinden sonra vefat edip destekten yoksun kalma alacağının bulunmaması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddinin, dava tarihinden sonra vefat etmesi ve mirasçısı davacıların davayı takip etmeleri gözönünde tutularak kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın özellikleri, davacıda oluşturduğu elem ve ızdırabın ağırlığı, paranın alım gücü, tarafların ailevi bağları ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsilinin gerektiği; davacılar , ..., ... yönünden; tarafların kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın özellikleri, davacıda oluşturduğu elem ve ızdırabın ağırlığı, paranın alım gücü, tarafların ailevi bağları ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında 6.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı 'e, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı ...'e, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı ...'e verilmesine karar vermek gerektiği; birleşen Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/158 E. sayılı dosyasında davacı ...'in bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu görülerek Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/68 E., 2021/697 K. sayılı dosyasında hükmedilen tazminatlarla tahsilde tekerrür etmemek üzere; 12.418,00 TL maddi tazminatın davalı ... Bakanlığından tahsilinin gerektiği; birleşen Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/257 E. sayılı dosyasında ise davacı ...'in talebinin destekten yoksun kalma zararına ilişkin olduğu, davacı vekilinin de 11.07.2024 tarihli duruşmada talebinin destekten yoksun kalma tazminatına yönelik olduğunu beyan ettiği, dosya kapsamındaki bozma ilamında da belirtildiği üzere meydana gelen trafik kazasına ilişkin destekten yoksun kalma zararı dışında herhangi bir zararının iddia edilip ispatlanamadığı gibi destekten yoksun kalma talebine ilişkin davacı tarafça açılan her davada güncellenerek hak aramaya yönelik hakkın da kötüye kullanılmasının sözkonusu olacağı, asıl dava dosyasında tespit edilen destekten yoksun kalma zararının tespitinden sonra davalının sorumluluk miktarının davalının kusuru bulunmaksızın artmasına sebebiyet verileceği anlaşıldığından davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl dava yönünden; davalı şirket yönünden davanın atiye bırakılmasına ilişkin karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden; davanın kısmen kabulü ile, Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/68 E., 2021/697 K. sayılı dosyasında hükmedilen tazminatlara tahsilde tekerrüre esas teşkil etmemek üzere; in desteğinden yoksun kalması nedeni ile 1.000,00 TL maddi tazminatının 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ...'e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ...'e verilmesine, davacı (ölü) ... için in desteğinden yoksun kalması nedeni ile taleple bağlılık ilkesi gereği 1.000.00 TL maddi tazminatın 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı (ölü) ... mirasçılarına verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili iledavacı (ölü) ... mirasçılarına verilmesine, 6.500,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı r'e verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ...'e verilmesine, 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, birleşen Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/158 E. sayılı dosyası yönünden; davanın kısmen kabulüyle, Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/68 E., 2021/697 K. sayılı dosyasında hükmedilen tazminatlara tahsilde tekerrüre esas teşkil etmemek üzere; 12.418,00 TL maddi tazminatın haksız eylem tarihi 22.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/257 E. sayılı dosyası yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Bakanlık vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Mahkemece Dairemizin son bozma ilamı öncesinde, asıl dava yönünden davalı şirket aleyhindeki davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına; asıl dava yönünden, dava tarihinden sonra vefat eden davacı ... için talep edilen maddi tazminat isteminin reddine, anılan davacı talebine istinaden 10.000,00 TL manevi tazminatın; davacı ... için 1.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın; davacılar , ..., ... için 5.000,00'er TL manevi tazminatın davalı Bakanlıktan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine; birleşen Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/158 E. sayılı dava yönünden, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 27.072,07 TL maddi tazminatın davalı Bakanlıktan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/257 E. sayılı davanın reddine karar verilmiş, kararın asıl ve birleşen davalarda davacılar ve davalı Kurum vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce mümeyyiz tarafların sair temyiz itirazlarının reddiyle aynı davacılar tarafından Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/68 E. sayılı dosyasında aracın işleteni ve sigortacısı aleyhine açılan davada da destekten yoksunluk zararları ve manevi tazminata hükmedildiği anlaşıldığından anılan dosya akıbeti araştırılarak kesinleşmiş ise sonucu ve tahsil edilmiş olup olmamasına göre bu dosyada hükmolunan tazminat miktarlarını geçmemek ve tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile karar verilmesi gerekmesine rağmen anılan dosya dikkate alınmadan verilen kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyulmakla bozma ilamımızın sebep ve şekli dikkate alınarak bozmanın kapsamı dışında kalan hususlarda taraflar lehine usuli müktesep hak oluşmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen yapılan yargılama sonunda bozma öncesindeki kararda asıl davada davacılardan lehine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği dikkate alınmaksızın Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/68 E. sayılı dosyasındaki hüküm doğrudan alınarak davalı Bakanlık lehine bozma ilamına uyulmasıyla oluşan usuli müktesep hak gözetilmeksizin 6.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasanın 141/3 hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın somut olaya uygun gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Eş anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, aralarında çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nın 298/2 hükmünde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
Açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, Mahkeme gerekçesinde davacı müteveffa ...'in dava tarihinden sonra vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma alacağının bulunmadığı ve maddi tazminat talebinin reddinin gerektiği belirtilmesine rağmen, (3) numaralı hüküm fıkrasında anılan davacı lehine 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmek suretiyle hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda verilen karar, yukarıda açıklanan yasa ve içtihat hükümlerine aykırı olduğundan kararın bu nedenle de re’sen bozulması gerekmiştir.
V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Bakanlık vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, Mahkeme kararının (2) numaralı bent uyarınca davalı Bakanlık yararına, (3) numaralı bent uyarınca re'sen BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.