Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6516 E. 2025/1339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çeviri sözleşmesinden kaynaklanan cayma hakkının geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, eser sahibine yeni basımlar için ödeme yapmaması nedeniyle temerrüde düştüğü ve sözleşme süresinin 60 yıl olarak belirlenmesinin sürekli borç doğuran sözleşme niteliği taşıdığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/894 Esas, 2024/1394 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ... Minareli arasında Franz Kafka'nın “Dava ve Dönüşüm” adlı kitaplarının çevirisi için sözleşme yapıldığını, diğer davalının bu sözleşmeler ile ilgili gönderdiği ihtarname ile “çeviri sözleşmelerinin şekil şartlarına uymaması ile ikinci ve üçüncü basımları için ücretlerinin verilmemesi” nedeniyle cayma ihtarında bulunduğu, bu ihtara verilen cevapta caymanın şartlarının oluşmadığının bildirildiğini, davalının ikinci ihtarname ile de sözleşmelerin “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 58. maddesine dayalı olarak cayma nedeniyle” feshedildiğini belirttiğini, ancak caymanın şartlarının oluşmadığını ileri sürerek caymanın geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı ... üyesine imzalattığı sözleşmelerin FSEK'in 58. maddesinden aranan şartlara uygun olmadığını, ayrıca yeni basımlar için çevirmene ücret ödenmemesi nedeniyle davacıya süre verildiğini, ancak ihlalin devam etmesi nedeniyle sözleşmeden FSEK'in 58. maddesi uyarınca caydıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamında “....6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca davada olayları anlatmak taraflara, davanın hukuki nitelendirilmesi ise hakime aittir. Somut olayda davacı 1, 2 ve 3 üncü baskı adetleri yönünden işleme eser sahibini ödeme yapmadığından gönderilen ihtarda verilen sürenin dolması ile temerrüde düşmüştür. Diğer taraftan davacının dayandığı sözleşme hükümleri de geçersizdir. Sözleşme süresi taraflarca 60 yıl olarak kararlaştırıldığına göre sözleşme sürekli borç doğuran sözleşme olduğundan, mahkemece yapılması gerekenin 6098 sayılı Kanun'un 126 ncı maddesi ve yukarıda belirtilen maddeler kapsamında nitelendirme yapılması ve somut olaya uygulanması ile anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yanılgı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, caymanın geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi