Logo

11. Hukuk Dairesi2024/90 E. 2024/512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine dayalı olarak resen terkin edilen limited şirketin ihyası davasında husumetin kime yöneltileceği ve tasfiye memuru atanıp atanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine göre resen terkin edilen şirketlerin ihyası davalarında husumetin ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği ve şirket ortaklarına husumet yöneltilemeyeceği, ayrıca bu durumda tasfiye memuru atanmasının da gerekmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/643 Esas,2023/582 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

(Esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle)

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/195 E.-2021/694 K.

Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı Kurum hakkındaki davanın kabulüne davalı şahıslar hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı Kurum vekilinin başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl dava dilekçesinde; İdeal Tekstil Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi'ne karşı açtığı davada anılan şirketin ticaret sicilden resen terkin edildiğinin tespit edilmesi üzerine davanın görüldüğü Mahkeme tarafından ihya davası açmak üzere kendisine süre ve yetki verildiğini, şirket resen terkin edildiğinden tasfiye işleminin tasfiye memuru atanmaksızın gerçekleştirildiğini, bu nedenle husumeti ihyası talep edilen şirketin son ortakları ve yöneticileri olan davalı şahıslara yönelttiğini ileri sürerek İdeal Tekstil Sanayii ve Ticaret Limited Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, somut olayda, terkin işlemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesine dayalı olarak yapıldığından iş bu ihya davasında husumetin ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup şirketin son ortak ve yöneticilerine husumet yöneltilmesinin doğru olmadığı, davalı ... vekili 25.06.2021 tarihinde dosyaya vekaletname ibraz etmişse de yargılamanın safahati gözetildiğinde adı geçen davalı vekilinin sarf ettiği emek ve mesai bulunmadığından vekalet ücreti takdir edilmediği, ihya talebine dayanak yapılan derdest davanın görülebilmesi için davaya konu şirketin ihyasının zorunlu olduğu, talep şekline göre ihya kararının derdest dava ile sınırlı olarak verilmesi gerektiği gibi şirket anılan Yasa hükmüne dayalı olarak resen terkin edildiğinden tasfiye memuru atanmasına da gerek bulunmadığı, davalı Kurum'un, hakkında devam eden bir dava olmasına rağmen ihyası talep edilen şirketi terkin ettiği ve terkin sürecinde 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi gereğince şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunan kişilere ayrıca ihtarname göndermediği, terkin işleminin anılan Yasa hükmüne aykırı olması sebebiyle davalı Kurum'un yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı şahıslar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Kurum hakkındaki davanın ise kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 249188-0 sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken resen terkin edilen İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin derdest davayla sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına ve karar kesinleştiğinde ticaret sicilde tescil ve ilanına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilince yapılan terkin işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, Mahkemece, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden bir dava olmasına rağmen terkin işlemi yapılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiş ve müvekkili aleyhine bu nedenle yargılama giderlerine hükmedilmiş ise de, terkin sürecinde, şirkete ve yöneticilerine ayrı ayrı ihtarname gönderildiğini, şirket ve yöneticilerin ihtara rağmen bu davayı müvekkili Kurum'a bildirmediklerini, müvekkili Kurum'un bildirim yapılmadığı takdirde şirket hakkında derdest bir dava bulunup bulunmadığını tespit etmesine imkan bulunmadığını, bu nedenle bu husus bakımından müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, Mahkemece, tasfiye memuru atanmaması doğru olmadığı gibi kendisi vekille temsil ettirmediği halde davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve Mahkemece yazılı gerekçeyle müvekkili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, şirketin, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı Kurum'ca sicilden terkin edildiği ancak şirket ve temsilcisine tebligat yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı, yapılan terkin işlemi, belirtilen sebeple şekil açısından hukuka uygun olmadığından zikredilen Yasa Hükmünün on beşinci fıkrasıyla düzenleme altına alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olay bakımından uygulama kabiliyeti bulunmadığı, davalılar vekillerinin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığı, kural olarak, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine göre sicilden resen terkin edilen şirketler hakkında verilen ihya kararı ile birlikte tasfiye memuru atanmasına gerek yok ise de sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesi nedeniyle re'sen terkin edilen şirketlerin bu kuralın istisnasını teşkil ettiği, somut olayda, ihyası talep edilen şirketin sicilden sermaye artırımı yapmaması nedeniyle terkin edildiği, davacı tarafından şirketin ortakları olan davalı şahıslara tasfiye memuru olarak atanmak üzere husumet yöneltildiği, bu nedenle davalı şahıslar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesinin ve tasfiye memuru atanmamasının doğru olmadığı, bu doğrultuda davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf sebebinin de yerinde görülmediği, Mahkemece, davalı Kurum aleyhine derdest dava bulunmasına rağmen şirketi sicilden terkin etmesi sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği ancak davacı tarafından, açılmış davanın, davalı Kurum'a bildirildiğine dair somut bir delil sunulmadığından davalı Kurum'un bu gerekçeyle yargılama giderine mahkum edilmesinin hatalı olduğu ancak yukarıda da ifade edildiği üzere yapılan terkin işlemi şekil bakımından hukuka aykırı olduğundan usulsüz işlem nedeniyle dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderinden sorumlu tutulması gerektiği, bununla birlikte davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden davalı Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı Kurum vekilinin başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 249188-0 sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken resen terkin edilen İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin derdest davayla sınırlı olmak üzere ihyasına, davalı ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve karar kesinleştiğinde ticaret sicilde tescil ve ilanına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak resen ticaret sicilden terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 26 ncı maddesi, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Davacı yanca, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 203783 sicil numarası ile kayıtlı, ortakları davalılardan ... ve ... olan "İdeal Tekstil Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi'nin" ihyası talep edildiği halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun'un 26 ıncı maddesine aykırılık teşkil eder şekilde 249188-0 sicil numaralı İdeal Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2.Öte yandan, ihyası talep edilen şirketin, davalı Kurum tarafından sermayesini gerekli tutara artırmadığından bahisle 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak 31.07.2013 tarihinde resen ticaret sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine dayalı olarak resen ticaret sicilden terkin edilen şirketlerin ihyası için açılan davalarda, ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup şirket ortaklarına ve yetkililerine husumet yöneltilemez. Bu anlamda, resen terkin edilen şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanmasının gerekmesi de şirket ortak ve yetkililerine husumet yöneltilmesini gerektirmez. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şahıslar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istekleri halinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.