"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/341 Esas, 2023/1845 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/625 E., 2019/361 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 23.11.2017 tarih ve 2017/07840-2017-GE-485802 numaralı tasarım tescil başvurusunun sahibi olduğunu, davalı ... Belediyesi'nin müvekkilinden stand tasarımı konusunda destek istediğini, müvekkili şirketin hazırladığı tasarımı ve fiyat teklifini davalı ... ile paylaştığını, davalının tasarımı ve fiyat teklifini aldıktan sonra müvekkili ile irtibatı kestiğini, davalının ... Antalya fuarında müvekkili şirketin tescil başvurusuna konu stand tasarımını izinsiz, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak kullandığını ileri sürerek müvekkiline ait tasarım hakkını ihlal ettiğinin tespitine, davalı ...'nin bundan böyle müvekkiline ait stand tasarımını hiçbir suretle kullanmamasına, tecavüzün önlenmesine, ihlal nedeniyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 151 inci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi ve 159 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine istinaden şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz oranı üzerinden hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalı belediyeden tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden tahsiline, nihai mahkeme kararının 5 büyük gazeteden birinde masrafı davalı belediyeden alınmak suretiyle yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiş, 01.07.2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 10.740,00 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı hususunda itirazları olduğunu, müvekkili belediyenin fuar öncesi birkaç tasarım firmasıyla iletişime geçtiğini, bu firmalardan daha önce kullanılan standlara benzer tasarımlar oluşturmalarını istediğini, bu itibarla 2013 yılında kullandıkları stant resimlerini tasarımcı firmaya mail ile gönderdiklerini, tasarımcı firmanın, müvekkilinin 2013 yılında kullandığı stant örneğinde çok az değişiklik yaparak müvekkiline gönderdiğini, bu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, müvekkilinin ... Antalya Fuarı’nda kullandığı standın da yeni bir tasarım olduğunu savunarak davanın reddini iistemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacı firma ile davalı belediyenin stand tasarımı konusunda görüşmeler yaptığı, davacının, davalının talebi üzerine tasarımı hazırlayarak sunduğu, bu hazırlanan tasarımın davalı iddiaları aksine önceki yıllarda hazırlanan tasarımlardan farklı ve bu itibarla yeni ve ayırt edici özelliklere haiz olduğu, davalı belediyenin davacı ile anlaşma yapmaksızın, onay ve bilgisi dışında, katıldığı fuarda söz konusu tasarım ile benzer olarak algılanan dolayısı ile iltibas ve tecavüz oluşturan stand tasarımını kullandığı, her ne kadar davacı, davalıya sunduğu fiyat teklifi üzerinden tazminat hesabı yapılmasını talep etmişse de, bu teklifin piyasa koşullarının üzerinde olduğu, davalı belediyenin dava dışı firma ile yapmış olduğu anlaşmaya göre baz alınacak fiyatın ise piyasa koşullarına göre düşük kalacağı, bu itibarla tazminatın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddelerine göre belirlenmesinin yerinde olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının davacıya ait tasarıma tecavüzünün tespitine, tecavüzün önlenmesine, davalının davacıya ait tescilli tasarımları kullanmasının önlenmesine, 6.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmün ilanına karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, talep edilen tazminat tutarlarının kesinlik sınırında kaldıkları, ilk derece mahkemesince davalının davacıya ait tasarım haklarına tecavüzünün tespitine ve tecavüzün önlenmesine karar verilmesine rağmen, bu taleple ilgili vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, davacı vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden esas hakkında karar verilerek davanın kısmen kabulüne, davalının davacıya ait tasarıma tecavüzünün tespitine, tecavüzün önlenmesine, davalının davacıya ait tasarımları kullanmasının önlenmesine, 6.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tescilli tasarımdan kaynaklanan haklara tecavüzün tespiti ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasıdır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 151 ve 159 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.