"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2024/5 Esas, 2024/7 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
Bölge Adliye Mahkemesi (İlk Derece Sıfatıyla) kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı banka ile davacı arasında üye iş yeri sözleşmesi bulunduğunu, davalı bankanın bu sözleşmeye aykırı olarak davacının vadesiz mevduat hesabında her ay bulundurması gereken miktarı hesabında bulundurmadığı gerekçesiyle davacının hesabından kesinti yaptığını, bu kesintinin iadesi için İstanbul Tahkim Merkezi'ne (İSTAC) başvurulduğunu, İSTAC tarafından atanan hakem kararında tarafların %50 kusurlu kabul edilerek karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, hakemin takdir haklarını hakkaniyete aykırı olarak kullandığını ileri sürerek hakem kararının iptalini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahkim kararının iptalini gerektirecek bir durum olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 439. maddesinde hakem kararlarının iptali sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığı, bu sebepler dışında kararının iptalinin mümkün olmadığı, dava konusu kararda HMK'nın 439. maddesi kapsamında bir hukuka aykırılık ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, hakem kararının gerekçesinin yerindeliğini denetlemenin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.