"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/403 Esas, 2024/528 Karar
HÜKÜM : Davanın reddine
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... numaralı parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde, dava dışı ... Profil San. ve Tic. A.Ş. ve ... İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin kullanacağı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine 1.600.000,00 TL bedelle 07.05.2009 tarihinde faizsiz, fekki bankaca bildirilinceye kadar 1. dereceden üst sınır ipoteği tesis edildiğini, 2009 yılında beri söz konusu şirketlere defalarca kredi kullandırıldığını, davacının muhtelif zamanlarda bankaya başvurarak borç miktarını, riskini, kredilerin ödenip ödenmediğini, öğrenmeye çalıştığını, kendisine cevap verilmediğini, bankaya en son 16.03.2015 tarihinde noter vasıtasıyla ihtarname gönderdiğini, cevap alınamadığından, Aydın 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/18 D. İş sayılı dosyası ile davalı bankanın ... Şubesi'nde tespit yaptırıldığını, müvekkilinin davalı bankanın kullandıracağı yeni kredilere onayı olmadığını bildirdiği 16.03.2015 keşide ve 18.03.2015 tebellüğ tarihli ihtarnameden sonra da 21.01.2016 tarihinde, davalı bankanın dava dışı şirketlere yeni kredi kullandırdığını, genel kredi sözleşmesinde kefalet imzasının da bulunmadığını ileri sürerek söz konusu taşınmaz üzerinde banka lehine tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ipoteğin mevcut bir borç ilişkisinin teminatı olarak hukuka uygun şekilde kurulduğunu, borcun ödenmediğini, dava konusu ipotekli taşınmaz ile temin edilen kredi borcunun teminatında başkaca kefaletler ve ipotekli gayrımenkuller de bulunduğundan, tarafların hukuki yükümlülük durumlarında sözleşmenin kurulduğu andaki şartlara göre esaslı değişiklik öngören bu şekildeki fek işleminin ilgili diğer tüm tarafların onayı ve bilgisi dahilinde yapılması gerektiğini, aksi durumun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 583/3 hükmüne aykırılık teşkil edeceğini, kredi borçlusu ... Profil San. ve Tic. A.Ş. ile ... İnş. Taah. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne davanın ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın davacıya ait taşınmazın üzerinde tesis edilen ipoteğin fekki (kaldırılması) istemine ilişkin olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 14.10.2021 tarihli ve 2017/(19)11-3128 Esas, 2021/1224 Karar sayılı kararında "... Türk Medeni Kanunu’nun 851. maddesine göre miktarı belli olmayan ya da henüz doğmamış bir alacağın ipotekle teminat altına alınması hâlinde, alacağın miktarı henüz bilinmediğinden ipotekte belirlilik ilkesi gereğince ipotekli taşınmazın azami miktarı için teminat teşkil edeceğini alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taraflarca kararlaştırılması ve bu miktarın rehin yükü olarak tapu kütüğüne tescil edilmesi gerekir (....; Banka Alacaklarının İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takibi, İstanbul 2010 s. 164, dn. 69). Üst sınır ipoteğinde taraflarca kararlaştırılan ve tapu kütüğüne tescil edilen yük miktarı ipotekli alacaklının tüm alacak kalemleri için bir üst sınır teşkil eder ... Türk Medeni Kanunu’nun 851. maddesindeki düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur. Üst sınır (limit) ipoteğinde üst sınır çerçevesinde tescil edilen ipotek, tescil edildiği tarihte mevcut ve miktarı belli olan bir alacağa dayanmamaktadır. Bu nedenle bu ipotek maddi bünyeden yoksun, biçimsel bir ipotek niteliği taşımaktadır. İleride alacak doğup miktarı belli olduğunda başlangıçta şekli bir karakter taşıyan üst sınır ipoteğini, gerçekleşen alacak tutarı ile sınırlı tutarak maddi içeriğe kavuşacaktır. Bu hâlde ipoteğin fer’ilik niteliği tam anlamı ile gerçekleşmiş olur. Rehnin paraya çevrilmesi de bu aşamadan sonra olacaktır (Altay, Sümer/Eskiocak, Ali: Türk Medeni Hukukunda Taşınmaz Rehni, İstanbul 2007 s. 82; Oğuzman, Kemal/ Seliçi, Ömer/ Oktay Özdemir, Saibe: Eşya Hukuku, İstanbul 2005 s. 728). ... İpotekle temin edilen borcun sona erme halleri TMK’nın 883 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olup, ipotek veren üçüncü kişinin tek taraflı irade beyanı ile ipotek borcundan kurtulması hâlini düzenleyen bir yasa maddesi bulunmamaktadır. ..." denildiği, somut olay değerlendirildiğinde; davaya konu ipotek akit tablosunun incelenmesinde davacının "... Profil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve ... İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şti.'nin Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. Merkez ve Şubelerinden kullandığı ve kullanacağı krediler nedeniyle ve sair nedenlerle Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.'ne karşı asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere maliki bulunduğu gayrımenkulü Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. lehine 1.600.000 TL'na kadar bedelle fekki Banka tarafından bildirilinceye kadar ..." hüküm ifade etmek üzere kendi adına kayıtlı taşınmazı ipotek ettiği, ipotek akdinin bu haliyle süresiz ve üst sınır ipoteği olduğu ve henüz doğmamış, gelecekte doğacak bir alacak ipotekle teminat altına alınmış olduğundan ticari ilişki devam ettiği sürece bu dönem içerisinde doğan alacağın sona ermesi yani bir kısım borcun ödenmesi ile ipoteğin sona ermeyeceği, alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisi, ticari ilişki devam ettiği sürece ipoteğin de şekli ve maddi anlamda varlığını koruyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel kredi sözleşmeleri gereğince, dava dışı şirketlere kullandırılan kredilerin teminatı olarak davacıya ait taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.