Logo

11. Hukuk Dairesi2025/1252 E. 2025/1919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Re'sen terkin edilen limited şirketin ihyası halinde ek tasfiye memuru atanmasının gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Re'sen terkin edilen şirketin ihyası, ek tasfiye kapsamında değerlendirildiğinden ve TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI :2024/712 Esas, 2024/1497 Karar

HÜKÜM :Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2023/550 E., 2023/975 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Tekstil Turizm ve Pazarlama Ltd. Şti. aleyhine Ankara 13. İş Mahkemesi'nde 2016/306 E. sayılı dosyası ile açtıkları davanın yargılama sürecinde anılan şirketin tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin olunduğunun anlaşıldığını ve mahkemece ihya davası açılması için süre verildiğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) geçici 7. maddesi uyarınca şirketin terkin edildiğini, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, şirketin alacak ve borçlarının müvekkil Kurumca bilinmesi mümkün olmadığından davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada yer alan ticaret sicil kayıtlarına göre ihyası istenen şirket halen faal iken davalının oda kaydının silinmesi gerekçesi ile usulsüz olarak TTK'nın geçici 7. maddesine göre terkin işleminin gerçekleştirildiğini, 5 yıllık hak düşürücü sürenin usulüne uygun olarak terkin işlemi yapılması halinde geçerli olduğunu, hak düşürücü süreye ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği, bu nedenle bu sürenin uygulanamayacağı, terkin işlemi yapılmaması gerektiği halde terkin gerçekleştirildiğinden tasfiye memurunun atanmasına yer olmadığı, davalının haksız olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile davanın kabulüne, ... Tekstil Turizm ve Pazarlama Limited Şirketi'nin ihyasına, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, karar, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında hukuka uygun şekilde gerçekleştirilen re’sen terkin işlemi sonrasında ortaya çıkan hukukî ihtilafların çözümü ve sonlandırılması amacıyla şirketin ihyasının gerektiği bir durumda aynı maddenin 15. fıkrasına dayalı olarak açılan ihya davasında, terkin edilen şirketle ilgili oluşan ihtilafın çözümüyle sınırlı olarak verilecek olan ihya kararı, niteliği itibariyle ek tasfiye kapsamında verilen bir karar olduğundan anılan Kanunun 547/2 hükmü uyarınca ihya kararıyla birlikte ek tasfiye işlemlerini yürütmesi için tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğu, şirket ticaret sicilinden terkin edildikten sonra, terkin işlemi usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştirilmiş olsa dahi, şirketin hukuken temsilinin gerektiği durumlarda ek tasfiyeye gidilebileceği, burada şirketin yeniden canlandırılarak ticari hayata döndürülmesi değil, şirketin eksik ve yapılması zorunlu tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için tekrar tasfiye aşamasına döndürülmesinin amaçlandığı, ek tasfiyenin şirketin önceki tasfiye işlemlerinin devamı niteliği taşıdığı, terkin işleminin TTK'nın geçici 7. maddesine uygun olarak gerçekleştirilmiş olmasının şirketin ek tasfiyesine ilişkin anılan Kanunun 547. maddesinin uygulanmasını engellemeyeceği, hal böyle olunca şirkete tasfiye memuru atanması gerekirken sadece şirketin ihyasına karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, ... Tekstil Turizm ve Pazarlama Limited Şirketi'nin Ankara 13. İş Mahkemesi'nin 2016/306 E. sayılı dava dosyasına ilişkin (dosyada verilecek kararın infazına ilişkin iş ve işlemlerde dahil olmak üzere) iş ve işlemler ile sınırlı olmak üzere TTK'nın 547. maddesi gereği ek tasfiyesine, aynı Kanunun 547/2 hükmü gereğince tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin son müdürü olan...'un tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş, karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 6102 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re'sen terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.