"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1503 Esas, 2023/427 Karar
HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/30 E., 2020/107 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ...,....., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilleri murisi ...’ün keşide ettiği iddia edilen bonoya dayalı takip başlattığını, murisin keşide tarihinde akıl sağlığının yerinde olmadığını, bononun murisin vefatından sonra takibe konulduğunu, davalının murise borç verebilecek biri olmadığını ve aralarında böyle bir ilişki bulunmadığını, davalı yanın murisin hastalığından yararlanıp senedi imzalatıp vefatından sonra üstünü doldurarak takibe koyduğunu, senedin hileyle ele geçirildiğini ileri sürerek icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ...’ün akıl sağlığı hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, vefatından önce evlenen, araba ve taşınmaz alıp satan murisin akli dengesinin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre, davacılar murisi ...’ün vefatından sonra bononun kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konulduğu, alınan Adli Tıp Kurumu raporundan keşide tarihi itibarıyla davacılar murisi ...’ün hukuki işlem ehliyetinin bulunduğunun anlaşıldığı, davacıların tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, bononun murise hileyle imzalatıldığının ispatlanamadığı, bono bedelinin nakden ahzolunduğunun anlaşıldığı ve kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu, bu nedenle taraflar arasında ticari ilişkinin olup olmamasının sonuca etkili olmayacağı, davacılarca davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... (....) ve diğer davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun murisin sağlığındaki başka sağlık kuruluşlarından alınan rapor ve sair belgeler dikkate alarak düzenlendiği, raporun diğer sağlık kuruluşlarınca düzenlenen raporlarla çelişkili olmadığının Adli Tıp Kurumu Birinci Üst Kurulunca da belirtildiği, murisin keşide tarihinde hukuki işlem ehliyeti olmadığının ispatlanamadığı, bononun murisin iradesi sakatlanarak alındığının da ispatlanamadığı, tanık beyanlarının görgüye dayanmadığı, imzasına itiraz edilmeyen bononun illetten mücerret olduğu ve murislerinin hür iradesiyle keşide edilen bonodan davacı mirasçıların sorumlu olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar ..., ... (....) ve ... vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacılar murisinin keşide ettiği bonoya dayalı takipte menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar ..., ... (....) ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.