Logo

12. Hukuk Dairesi2023/9607 E. 2024/5081 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibine konu alacağın miktarı ve içeriği ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, asıl alacak tutarının net olarak belirtilmemesi, faize ilişkin itirazların açıklığa kavuşturulmaması ve reddedilen taleplerin somutlaştırılmaması nedeniyle hükmün HMK'nın 359/2. maddesine aykırı şekilde şüphe ve tereddüt içermesi gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkeme kararlarında hükmün nasıl oluşturulacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde detaylıca açıklanmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine göre “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.”

Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).

6100 sayılı Yasa ile hukukumuza giren “ istinaf kanun yolu “6100 sayılı Yasa’nın 341 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

İstinaf incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararın neleri içereceği ve hükmün nasıl oluşturulacağı ( HMK'nın 297. maddesine koşut şekilde) Yasa’nın 359. maddesinde düzenlenmiş ve özellikle 2. fıkrada;

“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.

HMK'nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.

Ayrıca, genel düzenleme olan, HMK'nın 298/2. maddesi uyarınca “gerekçe/hüküm çelişkisi “ yaratılmamalıdır.

Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı/borçlu aleyhine;

25.358.978,45 TL Asıl alacak,

961.527,93 TL Uygulanmış faiz,

48.076,40 TL Uygulanmış BSMV,

11.992,81 TL Masraf olmak üzere,

26.380.575,59 TL TOPLAM ALACAK üzerinden takibe geçildiği,

Davacının diğer itirazlarının yanı sıra “...faizin fahiş ve mükerrer olduğu, faize faiz yürütüldüğü “ şeklinde itirazları olup, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak “Asıl dosya yönünden;

1-Davanın kısmen kabulü ile takip tarihi itibarıyla alacak miktarı 25.931.543,19 TL olduğundan fazla talep edilen kısmın iptaline,

-Fazlaya ilişkin talebinin reddine, “ şeklinde hüküm kurulmuş ise de, alacak miktarı olarak belirtilen 25.931.543,19 TL'nin asıl alacak mı, yoksa toplam alacak mı olduğu belirtilmemiş, şüpheli bırakılmıştır.

Ayrıca faize yönelik olarak gerekçede bir açıklama var ise de bu açıklamanın davacı/borçlunun faize yönelik itirazlarını karşılamadığı,

Hükümdeki “ -Fazlaya ilişkin talebinin reddine, “ şeklindeki kararın soyut olup, hangi taleplerin reddedildiğini açıklığa kavuşturmadığı anlaşılmıştır.

Hüküm, HMK'nın 359/2. maddesine aykırı olup, bu hali ile infaza elverişli olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, asıl dava açısından 25.931.543,19 TL'nın asıl alacak mı, yoksa toplam alacak mı olduğunu açıkça belirlemek, işlemiş faizin kaç TL. olduğunu hükümde belirtilerek, takibin hangi kalem alacakta, kaç TL üzerinden devam edeceğini hiçbir şüphe ve tereddüde yol açmayacak şekilde hüküm altına almaktır.

SONUÇ;

Davacı/borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi, 02.11.2023 tarih ve 2022/1748 E. 2023/2515 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 371/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre esasa yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.