Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4437 E. 2024/7711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasının geçmişe etkili olup olmadığı ve tedbir kararının kaldırıldığı tarihe kadar yapılan icra işlemlerinin geçerliliğinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Tedbir kararının kaldırılmasının geçmişe etkili olmadığı ve tedbir kararının geçerli olduğu süreçte yapılan icra işlemlerinin yokluğunun tespiti gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararının bozulmasına ve Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması gerektiğine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 25.09.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Üye Dr....'in Karşı Oy Yazısı;

Şikayetçi borçlular icra mahkemesine verdikleri dilekçede menfi tespit davasında, takibin durdurulması için tedbir kararı verildiğini, tedbir kararı sonrası yapılan işlemlerin satış dahil yokluklarının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir. İcra mahkemesi ise tedbir ara kararının Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kaldırılmasına karar verildiğini bu kararın geçmişe etkili etki ve sonuç doğurduğundan bu tarihe kadar icra dosyalarında yürütülen işlemlerin iptaline yönelik işlemlerin reddine karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi ise süre tutum dilekçesi ile istinaf dilekçesi verildiği için kamu düzenine aykırılık olup olmadığı yönünden kararın incelendiğini, icra mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın borçlular tarafından temyiz konusu yapıldığı görülmektedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi bozma kararında, Asliye Ticaret Mahkemesinin tedbire ilişkin kararının kamu düzeninden olup re'sen dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla Ticaret Mahkemesince tedbir kararı verildiği 26.11.2011 tarihinden ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığı, 28.04.2022 tarihinde kadar olan dönemde takip durduğundan tedbir kararının geçerli olduğu bu dönemde icra müdürlüğünce yapılan işlemler tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi ile kararın bozulmasına karar vermiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararına uyulmasına karar verdikten sonra icra mahkemesi kararının kamu düzeni yönünden incelendiğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ile birlikte geçmişe etkili hüküm ve sonuç doğurmayacağından, tedbir kararı ortadan kalkmış olmakla tedbir kararı tarihi ile tedbirin kaldırılma karar tarihi arasında yapılan haciz ve satış işlemleri geçerli hale geleceği, kaldı ki bu tarihler arasında bir haciz ve satış işlemlerinin yapılmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş olup bu karar borçlular tarafından temyiz konusu yapılmıştır.

Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozduğu, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulduğuna göre, Yargıtay'ın yerleşik kararlarına göre bozmaya uyma kararı ile bozma lehine olan borçlu taraf lehine usulî kazanılmış hak doğar. Gerek mahkeme gerekse Yargıtay usulî kazanılmış hak ile bağlıdır ve uymak zorundadır (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Taş Korkmaz H.: Medeni Usul Hukuku, Cilt III, İstanbul 2017, s. 2308).

Bozma kararında tedbir karar tarihi ile tedbir kararının kaldırılma tarihi arasında takibin durduğu kabul edilerek bu tarihler arası icra işlemleri tespit edilerek sonuca göre karar verilmesi yönünden bozmuş olup bozma kararı esasa ilişkindir. Bu karara uyulması ile esasa ilişkin usulî kazanılmış hak oluşur.

Şu hale göre Bölge Adliye Mahkemesi bozmaya uyduğu için bozma kararı doğrultusunda inceleme ve araştırma yaparak bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar vermek zorundadır. Uyulan bozma kararında bazı hukuki fiili sebepler yanlış olsa bile artık bunlar yeniden incelenmez. (Pekcanıtez H., Usul C/2 s.2364)

Yukarıda belirtilen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyma kararı verildiği halde bozma gereğince karar vermesi gerekirken, bozma kararına aykırı şekilde "esastan ret" kararı vermesi hukuka aykırı olup bu nedenle bozulması görüşünde olduğumdan kararın onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum.25.09.2024