"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Borçlunun temyiz isteminin incelenmesinde;
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28.02.2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01.01.2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na, 01.01.2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2022 tarihinden itibaren yüz yedi bin doksan Türk Lirası'na, 01.01.2023 tarihinden itibaren iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2024 tarihiden itibaren de üç yüz yetmiş sekiz bin iki yüz doksan Türk Lirası'na çıkarılmıştır.
Borçlu tarafın temyiz istemine konu uyuşmazlık miktarı; 3.867,42 TL asıl alacak ve 2.051,21 TL işlemiş faiz alacağına ilişkindir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun’un 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),
2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte, borçlunun takipten önce borcun ödenmiş olduğunu ileri sürerek itfa nedeni ile takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, takip tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak miktarının 3.867,42 TL, istenebilecek işlemiş faiz miktarının 2.051,21 TL olduğunun tespitine, fazla talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olan 378.906,59 TL'nin iptaline karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK'nın 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre, mahkemece icra emri tebliğinden önceki dönemde borcun kısmen itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kısmen kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca bu kısım yönünden icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:
Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 28.03.2024 tarih ve 2023/826 Esas 2024/620 Karar sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 27.05.2021 tarih ve 2019/348 Esas 2021/338 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 1 nolu bendinde yer alan ‘iptaline’ ibaresinin karar metninden silinerek çıkarılmasına, yerine "icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzelterek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.