Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4608 E. 2024/8215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında davalı olmayan 3. kişinin, meskeniyet iddiasına dayanarak ihtiyati haczin kaldırılması talebinde bulunmasının icra mahkemesinin görev alanına girip girmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haczin İİK m.281/2'ye göre tedbir niteliğinde olması ve haczin kaldırılması talebinin, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemede değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, icra mahkemesinin görevsizlik kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanınır.

İİK’nın iptal davalarında yargılama usulü başlıklı 281. maddesinin 2. fıkrasında “Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.” düzenlemesi mevcut olup burada düzenlenen, ihtiyati haciz kararı; tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında alacaklının talebi üzerine mahkemece tedbir niteliğinde verilmiş bir karar olmakla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir.

İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/233 Esas sayılı dosyasında verilen 18.08.2022 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali davasının davalısı olan ...’nın 1/10 hissesine sahip olduğu İzmir İli Bornova İlçesi Altındağ Mahallesi Köyiçi Mevkii 2089 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 352.756,02 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulduğu, ihtiyati haciz kararının tasarrufun iptali davasının diğer davalısı Marin Telekom A.Ş. aleyhine devam eden İstanbul 7. İcra Dairesinin 2021/12691 E. sayılı takip dosyasından infaz edildiği, şikayetçinin meskeniyet iddiasına dayanarak taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçinin ESAS NO : 2024/4608

icra takip dosyasında borçlu sıfatını taşımadığından meskeniyet iddiasında bulunamayacağı gerekçesiyle aktif husumet yokluğuna karar verildiği, davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nın 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.” hükmüne yer verilmiştir.

Şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, ayrıca ihtiyati hacizlerin tatbik edildiği İstanbul 7. İcra Dairesinin 2021/12691 E. sayılı takip dosyasında şikayetçi ...’nın borçlu sıfatlarının bulunmadığı, hakkında herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece hakkında tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği, bu haliyle İİK’nın 266. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma imkanının bulunmadığı görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına istinaden şikayetçinin mesken olarak kullandığını ileri sürdüğü taşınmaz üzerinde tatbik edilen ihtiyati haczin İİK 82/12 kapsamında kaldırılması isteminin, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve ihtiyati haciz kararını veren İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerekir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davanın mahkemenin görevsizliği nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Şikayetçi üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 02.05.2024 tarih ve 2023/502 E. - 2024/1489 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul 41. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.11.2022 tarih ve 2022/300 E.- 2022/83 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.