"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibine karşı şikayetçi borçlu şirketin icra mahkemesine yaptığı başvuru ile; icra müdürlüğünün, alacaklının satış talebinin reddine dair verdiği karardan kendiliğinden dönmek suretiyle satış talebinin kabulüne ilişkin verdiği 17.10.2023 tarihli işlemin iptali ile birlikte, borçlu adına çıkartılan icra emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine borçluya yapılan bir icra emri tebligatı olmadığından bahisle takibin usulüne uygun kesinleşmediğini ileri sürerek takibin iptalini, olmazsa da icra emrinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin, satışın durdurulması ve iptaline dair olduğuna işaret edilerek, İİK’nın 363. maddesi gereğince kesin kararlardan olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvuru dilekçesinin reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı ile aynı gerekçeyle temyiz dilekçesinin de reddedildiği, söz konusu ek kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesi ile aynı Kanun’un bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi) ve bazı özel kanunlarda istinaf yoluna başvurulamayacak mahkeme kararları sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; şikayet dilekçesinde, icra müdürlüğünün, satış talebinin kabulüne dair kararının iptali isteminin yanı sıra, icra emrinin hiç tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin ya da icra emrinin iptali talebi de bulunduğundan ve bu hususta verilen kararların kesin olduğuna dair herhangi bir mevzuat hükmü de olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen temyiz isteminin reddine dair 02.4.2024 tarihli ek kararın yerinde olmadığı anlaşılmakla, ek kararın kaldırılmasına oybirliğiyle karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun, usulsüz de olsa yapılmış bir icra emri tebligatı bulunmadığından, takibin öğrenilmesi ile takibin kesinleşeceğine dair mahkeme kararının yerinde olmadığına dair istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, İİK’nın 363. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kesin olduğundan bahisle istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :
Şikayetçi borçlunun temyiz isteminin kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 29.02.2024 tarih ve 2024/352 E. - 2024/275 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.