Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4713 E. 2024/7796 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz ihalesinin, satış ilanının borçlunun vekiline tebliğ edilmemesi nedeniyle feshine dair şikayetin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Vekille takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunluluğu ve satış ilanının vekile tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi için yeterli bir sebep olması gözetilerek, yerel mahkemenin şikayeti reddeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu ... ve şikayetçi ...'nin sair fesih nedenleri ile birlikte satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddi ile borçlu aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine ve borçlular aleyhine para cezası takdirine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.

1- Şikayetçi ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 33. maddesi ile İİK’ya eklenen geçici 18. maddenin son fıkrası gereğince uygulanması gereken aynı Kanun’la değişik İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 1. bendi uyarınca; icra mahkemesi satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder. Yasanın bu hükmü, emredici nitelikte bir düzenleme olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma yasağı ilkesi nazara alınamaz.

Somut olayda, şikayetçi 3. kişi bakımından şikayetin reddine hükmedilmesi yerinde ise de; ihalenin feshi talebinin reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmemesi doğru bulunmamış olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının para cezasına hasren bozulması gerekmiştir.

2- Borçlu ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun yargılamaya hakim olan ilkeler bölümünde düzenlenen 33. maddesinde yer alan “Hakim, Türk hukukunu resen uygular” ilkesi gereğince hakim taraflarca ileri sürülen maddi vakıalar ile bağlı ise de, onların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı değildir. Diğer bir ifade ile 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği üzere "hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki netice-i talepleri karara bağlamakla mükelleftir."

Bu nedenle, her ne kadar şikayet dilekçesinde vekile satış ilanının tebliğ edilmediği ileri sürülmemiş olsa da ihalenin feshi davasında borçlu tarafından maddi vakıa olarak açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmesi yeterlidir.

Somut olayda borçlu ... vekili Av. .... aracılığıyla İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.03.2018 tarih, 2017/829 E, 2018/300 K sayılı dosyası üzerinden satışı yapılan taşınmazla ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, alacaklı vekilinin de meskeniyet şikayeti yargılamasına katılarak borçlunun vekille temsil edildiğinden haberdar olduğu, meskeniyet şikayetine dair mahkemenin karar tarihinin, satış kararı tarihinden (09.09.2022) önce olduğu ve vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir.

Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, meskeniyet şikayetinde bulunan vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.

İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur.

O halde bölge adliye mahkemesince; şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Şikayetçi borçlu ...'nin temyiz itirazlarının kabulü, şikayetçi ... yönünden ise para cezası yönüyle resen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 02/04/2024 tarih ve 2024/387 Esas -2024/1057 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.