"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Genel haciz yoluyla takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunarak (şikayet dilekçesinin incelenmesinden anlaşılacağı üzere) taşınmaz üzerindeki 05.08.2019 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece haciz tarihinden önce taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipoteğin tesis edildiği ve halen borcun ödenmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir.
Somut olayda, şikayete konu haczin incelenmesinde; alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 05/08/2019 tarihinde haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih (05.08.2019) itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak alacaklının (İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2023/2526 Esas -2019/20223 Eski esas- sayılı dosyasından gönderilen 19/07/2024 tarihli müzekkere ile de teyit edildiği üzere) 1 yıllık sürede satış talep etmediğinden İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 05.07.2022 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipoteğin olduğu ve halen borcun ödenmediği gerekçesi ile reddine hükmolunması ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370. maddesi uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 2.107,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 427,60 TL maktu temyiz harcının temyiz edenden tahsiline, 07.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.