"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçluya karşı başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu şirket icra mahkemesine başvurusunda; alacaklının Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/204 Esas, 2021/533 Karar sayılı ilamına ilişkin olarak Bakırköy 5. İcra Dairesinin 2019/930 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, dayanak ilama aykırı olarak alacak kalemlerine fazla faiz işletildiğini, %9 oranında yasal faiz uygulanması gerekirken %19 oranında faiz uyguladığını ileri sürerek faize itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “mahkemece aldırılan, ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu için Dairemizce de itibar edilen 19.10.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre takipte fazla faiz talebinin olmadığı anlaşılmış ise de, borçlu şirket ile ilgili olarak Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/551 Esas, 2022/831 karar sayılı ilamı ile verilen iflas kararının Yargıtay incelemesinden geçerek 20.03.2023 tarihinde kesinleştiği, iflas kararı kesinleştiği nedenle borçlu hakkındaki takiplerin istisnalar dışında İİK'nın 193/2. maddesi gereğince düşmesi nedeniyle, şikayetin konusuz kaldığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, alacaklının fazla faiz talebinin bulunmadığı hususu tespit edilmiş olmasına rağmen alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 20/05/2024 tarih ve 2023/922 Esas 2024/1616 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.