Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5444 E. 2024/9774 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine karşı açılan şikayet davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini değiştirerek, sonucu doğru bularak istinaf başvurusunu esastan reddetmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemelerinin HMK’nın 370/2, 3 ve 4. maddesinin Yargıtay'a tanıdığı düzelterek onama yetkisi olmadığı ve ilk derece mahkemesinin gerekçesindeki hatanın düzeltilmesi için HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden esastan karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İstinaf kanun yolu incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin usül, emredici bir şekilde, HMK'nın 341 ila 360. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili Dairesinin İlk Derece Mahkemesinin gerekçe hatasını nasıl gidereceği 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesinde

“Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek, yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” şeklinde düzenlenmiş,

Ayrıca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.

HMK'nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.

Bölge Adliye Mahkemesi İlk Derece Mahkemesinin hatasını HMK'nın 359. maddesine uygun şekilde yeniden esas hakkında karar vererek düzeltmek zorundadır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin HMK'nın 370/2, 3 ve 4. maddesinin Yargıtay'a tanıdığı düzelterek onama yetkisi yoktur.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesinin "İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2018/1899 Esas sayılı takip dosyasından, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmış olduğu, icra emrinin davacı borçlulara tebliğ edilmiş olduğu, bu davanın süresinde açıldığı, alacağın muacceliyetinin, ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmasının zorunlu olduğu, muacceliyet ihbarında bulunulmadan icra takibine geçilemeyeceği, Kayseri 10. Noterliğinin 16.11.2017 tarih 37233 yevmiye numaralı ihtarnamesinin ipotek borçlusu davacılara tebliğ edilmemiş olduğu bu durumda; TMK'nın 887.

maddesi anlamında ihbar (muacceliyet ihtarı) koşulları oluşmadığından, şikayetçiler hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı..." gerekçesi ile verdiği karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, Bölge Adliye Mahkemesince esasa ilişkin inceleme ve değerlendirme sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararının gerekçesi değiştirilerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının sonucu itibarı ile doğru olduğu belirtilerek esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan emredici düzenlemeler ve Bölge Adliye Mahkemesince, işin esasına girilerek değerlendirme yapılarak gerekçenin değiştirilmesi karşısında, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca yeniden esastan bir karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi kararının sonucu itibarı ile doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda yazılı nedenlerle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 20.05.2024 tarih ve 2023/872 E.-2024/1615 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nIn 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nIn 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre davalı/alacaklının esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.