Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6331 E. 2025/1087 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının, istihkak iddiasının yetkisiz kişi tarafından yapılması ve dava açma süresinin geçirilmesi nedeniyle reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Haciz sırasında yetkisiz kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulması ve üçüncü kişinin haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının, ret gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, borçlu şirket yetkilileri ile davacı 3. kişi şirket yetkililerinin farklı kişiler olduğu, takip tarihinden önceki tarihli faturaların ticari defterlere kayıtlı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı alacaklı istinaf yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu 29.09.2021 tarihinde yapılan haciz sırasında yetkili olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunan ...'nin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığı, davacı 3. kişinin İİK 97/3. maddesi hükümlerine göre istihkak iddiasında bulunma hakkı kalmadığı gerekçesi ile başvurunun kabulü ile davanın ön koşul yokluğundan 6100 sayılı HMK'nın 114/h ve 115/2. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir.

İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.

Somut olayda, dava konusu 29.09.2021 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına şirket yetkilisi olduğunu beyan eden ... istihkak iddiasında bulunmuş ise de, ticaret sicil kayıtlarına göre anılan şahsın davacı 3. kişi şirketin yetkilisi veya ortağı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili değildir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Davacı üçüncü kişi temyiz aşamasında, 3. kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunan ... isimli şahsın vekaletname ile şirketi en geniş kapsamlı şekilde temsile yetkili kılındığını iddia ederek vekaletnameyi eklemiştir. Anılan vekaletnamenin tetkikinde, istihkak iddiasında bulunan şahsın sınırlı yetkili ticari vekil olduğu, anılan şahsa 3. kişi adına dava açma, açılmış davayı takip etme veya istihkak iddiasında bulunma gibi özel bir yetki verilmediği görülmüştür. Buna göre, anılan şahsın 3. kişi adına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir.

Öte yandan, istihkak iddiasını daha önce ileri sürme olanağı bulamayan 3. kişi, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, hacizli mal hakkında, haciz mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar istihkak davası açabilir. İİK'nin 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.

Eldeki davada, doğrudan açılmış olup, bunu engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ne var ki, bu durumda da dava konusu haczin dava tarihinden önce öğrenilip öğrenilmediği hususu önem taşımaktadır.

Dosyada bilgi ve belgelere göre; haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması üzerine icra müdürlüğünce takibin devamı veya taliki hakkında karar verilmek üzere dosya mahkemeye gönderilmiş olup İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2021 tarih, 2021/801 Karar sayılı kararı ile takibin devamı ile ...’nin dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Davacı 3. kişi şirket adına takibin devamı ya da ertelenmesi kararı bulunmamaktadır. Ancak, İİK'nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 29.09.2021 tarihli haciz tutanağına göre; davacı 3. kişi şirket ortağı Kubilay Çiftçi’nin haciz esnasında hazır olduğu, tutanak içeriğinde istihkak iddiası yer almamakla birlikte, davacı 3. kişinin dava konusu hacizden haciz tarihi olan 29.09.2021 tarihi itibariyle haberdar olduğu halde, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 24.11.2021 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken davacı 3. kişinin İİK 97/3. maddesi hükümlerine göre istihkak iddiasında bulunma hakkı kalmadığından bahisle davanın önşart yokluğundan reddine karar verilmesi doğru değil ise de, istem sonuçta reddedildiğinden sonucu itibariyle karar doğru olmuştur.

Ne var ki, hüküm kısmında davanın ön koşul yokluğundan 6100 sayılı HMK'nın 114/h ve 115/2. maddeleri uyarınca reddine karar verildiği belirtilmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

Davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm bölümünün 1. fıkrasının "-Davanın ön koşul yokluğundan 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca REDDİNE,, -" kısmının çıkartılarak yerine ".. Davanın süre aşımından USULDEN REDDİNE ..’’ ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.