Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6617 E. 2024/10855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 89/4. maddesi uyarınca yapılan haciz ihbarnamesine itiraz üzerine açılan tazminat davasının kabul edilip edilmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının bulunmadığı, yapılan ödemenin sehven yapıldığı ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alınması için dava açıldığı, davalının beyanlarının ikrar niteliğinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; üçüncü kişi konumunda bulunan davalının, İİK’nun 89. maddesi uyarınca gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine karşı süresinde yapmış olduğu itirazın gerçeğe aykırı olduğunu, ancak başka bir alacaklının takip dosyasına 89. madde uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi sonrası 400.000 TL ödeme yapıldığını ileri sürülerek davalıdan İİK’nun 89/4. maddesi gereğince tazminat talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının 11.09.2023 tarihli dilekçesinde dava dışı farklı takip dosyalarına ödeme yapıldığına dair ikrarının bulunduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne ve İİK’nun 89/4 maddesi uyarınca 500.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak alacaklıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.

İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.

İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir hale gelmiş, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir. Diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının bulunması zorunludur.

Somut olayda, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihi itibari ile kesinleşmiş, muaccel, istenebilir hale gelmiş, miktarı tam olarak belli likit bir alacağın mevcut olmadığının tespit edildiği, tek başına farklı bir takip dosyasına ödeme yapılmasının İİK’nun 89/4. maddesinde geçen tazminatın kabulü koşullarının oluştuğu anlamına gelmeyeceği, kaldı ki davalı üçüncü kişinin cevap dilekçesinde diğer takip dosyasına yapılan ödemenin sehven yapıldığının belirtildiği ve ödeme sebebi ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/596 E. sayılı dosyasında sebepsiz zenginleşme davasının açıldığı, yine dosyada mevcut Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/31 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda davalı ile borçlu arasındaki işin tamamlanmadığının sabit olduğu ve yine her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesinde 11.09.2023 tarihli dilekçede ikrardan bahsedilmiş ise de davalının beyanında aynen “sehven ödeme yapılmış ancak yukarıda belirttiğimiz gibi borçlu şirketle ilgili henüz her türlü ihtilaftan ari, kesin bir hesap çıkmamış olduğundan sehven yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda geri alınması için Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/596 E. sayılı dosyası ile dava açılmıştır.” ifadesinin herhangi ikrar anlamına gelmeyeceği anlaşılmıştır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 28.06.2024 tarih ve 2024/851 E. - 2024/1105 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.