"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞEN İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞEN İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar ... ve ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Asıl dava ve birleşen 2014/448 E. davaya yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2023 tarihinden itibaren iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2024 tarihinden itibaren de üç yüz yetmiş sekiz bin iki yüz doksan Türk Lirası'na çıkarılmıştır.
Bununla birlikte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ek madde 1/2. fıkrasına göre, 363 ve 364 üncü maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.
Uyuşmazlık, asıl davada 140.000,00 TL, birleşen 2014/448 E. davada ise 138.880,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan örnek 10 takibin imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulması talebine ilişkindir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),
2-Birleşen 2014/129 E. davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, açıkça borca ve imzaya itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince, ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu ve Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nden alınan raporlarda imzaların borçluya ait olup olmadığı yönünde kesin bir tespit yapılamadığının bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda, 0041050 seri numaralı çek yönünden; İlk Derece Mahkemesince alınan grafoloji uzman tek bilirkişi tarafından düzenlenen 10.03.2016 tarihli raporda imzanın borçlu eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 01.11.2016 tarihli raporda imzaların basit tersimli olduğu ve ileri bir tespite gidilemediği kanaatinin bildirildiği, bu kez mahkemece 3 kişilik grafoloji uzmanlarından oluşan heyetten alınan 18.04.2018 tarihli kök ve 07.06.2018 tarihli ek raporlarda çekteki imzanın borçlu eli ürünü olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
15.07.2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin (4 sayılı Kararname) "Adli Tıp Üst Kurullarının Görevleri" kenar başlıklı 16 ncı maddesinin 2. fıkrası “ Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesinin raporları Adlî Tıp Üst Kurullarında incelemeye alınamaz. Bu dairelerden birinin verdiği raporlar ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması hâlinde mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle talep edilmesi üzerine raporlar, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kararlar katılanların oy çokluğuyla alınır, eşitlik hâlinde başkanın bulunduğu taraf oy çokluğunu sağlamış olur.” düzenlemesini içermektedir.
0041050 numaralı çek yönünden çekteki imzanın borçlu elinden çıktığı yönünde kesin kanaat içeren görüş bildirir raporlar ile kesin kanaat bildirmeyen 01.11.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunmadığı halde mahkemece raporlar arasında çelişki bulunduğu kanaatiyle imza incelemesi için ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan rapor alınması kararı doğru bulunmamıştır. Kaldı ki, anılı çek yönünden 29.05.2019 tarihli ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan alınan raporda “..çekteki keşideci imzaları ile şirket yetkilisi ..imzaları arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte imzaların basit tersimli olması nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediği” kanaatine varıldığı, yine daha sonrasında alınan 25.12.2020 tarihli Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nden alınan raporda “..tetkike konu imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda menfi veya müspet kanaat bildirilmediği..” kanaatine varıldığı bildirilmekle hükme esas alınan bu raporların kesin kanaat içermediği açık olup kesin kanaat içermeyen ve uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte olmayan raporlara dayanarak karar verilmesi de isabetsizdir.
O halde, 0041050 numaralı çek yönünden imzanın borçlu eli ürünü olduğu bildirilmiş olduğundan, mahkemece kesin kanaat içeren iş bu raporlar dikkate alınarak bu çek yönünden imzaya itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kesin kanaat içermeyen raporlar hükme esas alınarak yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Alacaklılar ... ve ...'ün temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 09.11.2023 tarih ve 2021/2594 E.-2023/2112 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA),
Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.03.2021 tarih ve 2013/1730 E.-2021/270 K. sayılı kararının (Birleşen 2014/129 E. dosya yönünden) (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.