"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun icra mahkesine başvurusunda; meskeniyet şikayetinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK'nın 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir.
Şikayete konu haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK'nın 106. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta; takibin kesinleşmesini müteakiben alacaklının şikayete konu taşınmaza haciz konulmasına ilişkin talebi üzerine taşınmazın tapu kaydına 06.06.2023 tarihinde haciz şerhi işlendiği görülmüştür. 19.06.2023 olan şikayet tarihi itibariyle haczin ayakta ve geçerli olduğu, alacaklı tarafından satış talebinin ise 07.05.2024 tarihinde yapıldığı, ancak haciz tarihinden itibaren alacaklı tarafından kıymet takdiri ve satış giderlerinin yatırılmadığı görülmüştür. Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan 12.09.2024 tarihi itibariyle alacaklı tarafından usulüne uygun yapılmış bir satış talebi bulunmadığı ve bu suretle İİK'nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki şikayete konu haczin, karar tarihinden önce düştüğü tespit edilmiştir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince; şikayetin incelenmesi sırasında 06.06.2023 tarihli haciz düştüğünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:
5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 12.09.2024 tarih ve 2024/1039 E.-2024/1909 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.