Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7291 E. 2025/1147 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesine göre yapılan tahliye talebine karşı borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulması ve bu durdurma kararına karşı alacaklının icra mahkemesine başvurusunun reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesi gereğince, kamulaştırılan taşınmazın tahliyesi için yapılan itirazların takibi durdurmayacağı ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gözetilerek icra mahkemesinin takibin devamına karar vermesi gerekirken itirazın kaldırılması şeklinde hüküm kurması hatalı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Taşınmazın tahliyesine ilişkin olarak başlatılan örnek 14 numaralı icra takibine karşı alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuru ile; Kamulaştırma Kanunu’nun 20. maddesine dayalı olarak yapılan tahliye talepli takiplerde, icra müdürlüğüne yapılan itirazın tahliyeyi durdurmayacağına yönelik yasal düzenleme bulunmasına karşın, icra müdürlüğünün 19.10.2023 tarihli takibin durdurulmasına ilişkin kararı ile bu durdurma kararının kaldırılması talebinin reddine dair 30.10.2023 tarihli kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, söz konusu kararların iptali ile takibin devamına ve borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, istemin kabulü ile takip dosyasındaki itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına hükmedildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayet edilen borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Somut uyuşmazlıkta; alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı 05.06.2023 tarihli başvuru ile, Kamulaştırma Kanunu’nun 20. maddesi gereğince borçlunun taşınmazdan tahliye edilmesini istediği ve tahliye talepli takip talebi sunduğu, icra müdürlüğünce, örnek 14 numaralı tahliye emri ile birlikte tahliye muhtırası düzenlenerek borçluya 11.10.2023 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı 17.10.2023 tarihli itiraz üzerine icra müdürlüğünce 19.10.2023’te verilen kararla icra takibinin durdurulduğu, alacaklı tarafından, takibin durdurulması kararının, Kamulaştırma Kanunu’nun 20. maddesine aykırı olduğundan bahisle kaldırılması talebi ile icra müdürlüğüne yapılan başvurunun, müdürlüğün 30.10.2023 tarihli kararıyla reddedildiği görülmüştür.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesinde "bu kanun uyarınca lehine kamulaştırma yapılan idare adına tapu dairesince tescil edilen taşınmaz malın boşaltılması idarece icra memurundan istenir." düzenlemesine yer verilmiştir.

Öncelikle, icra müdürlüğünden gönderilecek bir muhtıra ile kamulaştırılan taşınmazın tahliyesi mümkün iken, örnek 14 numaralı tahliye emri gönderilmek suretiyle takip yapılması doğru olmamakla birlikte, tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olduğundan tahliyenin gerçekleştirilmesi takip yapılmasına bağlı değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi gereğince ve 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği üzere hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki netice-i talepleri karara bağlamakla mükellef olup, alacaklının icra mahkemesine başvurusu, şikayet niteliğinde olduğundan, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile istemin itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır.

Öte yandan; Kamulaştırma Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince; itiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemez.

O halde İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklanan yasal düzenleme gereğince icra müdürlüğüne yapılan itirazın takibi durdurmayacağından bahisle istemin kabulüne ve takibin devamına karar verilmesi yerinde ise de; başvurunun, hatalı nitelendirilmesi sonucunda itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :

Şikayet edilen borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 20.09.2024 tarih ve 2024/70 E. - 2024/2448 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA),

Milas İcra Hukuk Mahkemesinin 21.11.2023 tarih ve 2023/302 E. - 2023/329 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.