Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7513 E. 2025/737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun borca itiraz ederek takibin iptalini istemesi üzerine, alacaklının soruşturma aşamasındaki ifadesinin ikrar olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının polis huzurunda verdiği ifadenin mahkeme içi ikrar olarak kabul edilemeyeceği ve dar yetkili icra mahkemesince değerlendirmeye alınamayacağı, ayrıca borçlunun da borçlu olmadığına dair belge sunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar veren bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra borca itiraz ederek takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince; ödeme emri tebliğ tarihinin 18.08.2023 olarak düzeltilmesine, diğer taleplerin reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının soruşturma aşamasında polis huzurunda verdiği ifadesinde borçlu şirketle ticari ilişkisi bulunmadığını ikrar ettiği, buna göre de senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve ödeme emri tebliğ tarihinin 18.08.2023 tarihi olarak düzeltilmesine, icra takibinin İİK'nın 170/a-2 maddesi gereğince iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

İkrar, taraflardan birisinin, kendi aleyhine olarak ileri sürülen bir olayın doğru olduğunu mahkemeye beyan etmesi olarak tanımlanmakta olup, ikrar yazılı olabileceği gibi sözlü dahi olabilmektedir. HMK'nın 188/1 maddesinde “tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez” hükmü bulunmakta olup, mahkeme içi ikrar olarak vasıflandırılan bu hükme göre bir beyan ikrar sayıldığı takdirde o konuda artık yeni veya başka bir delile ihtiyaç kalmadan o olay ispat edilmiş kabul edilmek zorundadır. İkrar mahkeme içinde olabileceği gibi mahkeme dışı ikrar da mümkündür. Ne var ki, mahkeme dışı ikrar bir belge ile ispat edilebilirse kesin delil olur ve ikrarda bulunanı bağlar.

Somut olayda, takibin dayanağı olan bononun lehtarı olan ... tarafından keşideci ... İnş. ... Ltd.Şti. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2023/18833 Soruşturma nolu dosyası kapsamında 06.09.2023 tarihinde alacaklı ...'in polis huzurunda şüpheli sıfatı ile ifadesinin alındığı, alacaklının ifadesinde "... adlı kişiye 2022 yılında 65.000,00 Usd ve 50.000,00 Usd verdim. ... bana iki adet senedi kendi el yazısıyla yazıp ... Ltd. Şirketi'nin kaşesini vurarak ve kendisi imzalayarak verdi. ...'in otelini sattığını duyunca borcunu ödemesini istedim ve borcunu ödemeyince senetleri icraya verdim" şeklindeki beyanlarının takip borçlusu olan şirket ile aralarında hiç bir ticari ilişki olmadığının ikrarı niteliğinde olduğu kabul edilmiş ise de; polis huzurunda alınan bu ifadenin mahkeme içi ikrar olarak kabulü mümkün olmayıp, dar yetkili icra mahkemesince değerlendirmeye alınamaz. Bunun yanı sıra muteriz borçlu, borçlu olmadığına dair İİK'nın 169/a maddesi kapsamında belge de sunamamıştır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 27.09.2024 tarih ve 2023/2589 Esas 2024/2115 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.