Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7905 E. 2025/358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesi kapsamında nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı ve harcın tamamlanması için verilen sürenin usulüne uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshi talebinde, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kalan kişilerin nispi harç ve teminat yatırması gerektiği, ancak harcın tamamlanması için verilen sürenin Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine aykırı şekilde belirlendiği ve HMK’nın 150. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İhalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, Mahkemece; şikayetin nispi harç yatırılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, şikayetçi tarafından, işbu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliyesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

Dosyada sorun " İİK' nın 7343 sayılı Kanun ile değ. 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK. nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup, olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür."

İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İİK'na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK' nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.

Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı kanunun 27/5. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır.

Harçlar, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harç yatırılması şartı, HMK. nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir.

Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.

Kanunun " Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi " başlıklı 30. maddesi " Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu ( HMK. md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir.

HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür.

Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.

İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde;

İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra yapılması halinde kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek yada tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır.

Aynı şekilde ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırılması da şarttır.

Mahkemece nispi harcın ve teminatın yatırtılmasına yönelik olarak 03.02.2023 tarihli tensibin 9. maddesi ile "ihale bedeli olan 3.850.445,00 TL üzerinden % 5 teminat olan 192.522,25 TL'nin ve 3.850.445,00 TL üzerinden %68,31/2 nispi harç 263.023,90 TL nin yatırılması için tensip zaptı tebliğinden itibaren 1 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde ihalenin feshi talebinin yapılmamış sayılacağının ihtarına," şeklinde ara karar oluşturulmuştur.

Noksan harcın nasıl tamamlanacağına ilişkin Harçlar Kanunu' nun 30. maddesindeki özel düzenleme karşısında harcın tamamlanmasına ilişkin verilecek süre "...takip eden celseye kadar.." dır.

Harçlar Kanunu'nun 30. maddesindeki düzenleme karşısında tensibin 6. maddesinde verilen 1 haftalık süre yasal olmayıp, yasaya uymayan bu süre hukuki sonuç doğurmaz.

Yukarıda belirtildiği üzere harca tabi bir davanın yürütülmesi kanunda belirtilen harcın yatırılmasına bağlıdır. Harçlar kanununun 30. maddesine göre harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.

Bu düzenlemenin sonucu olarak " davayı yürütmeye yönelik hiç bir işlem yapılamaz, diğer dava şartları incelenemez. "

Dava harcı diğer dava şartlarından önce gelir.

Dava harcının yatırılması sağlanmadığından teminatın yatırılıp, yatırılmamasının hukuki sonucu da yoktur.

Mahkemece davacıya Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca harçları tamamlaması için bir sonraki celseye kadar süre verilmesi gerekirken tensiben verilen bir haftaya itibar edilerek sonuca gidilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar gözden kaçırılarak davacının istinaf talebinin esastan reddi hatalı olup, bu husus Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş öncelikle davacıya nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu' nun 30. maddesine uygun şekilde süre verip, harç yatırılırsa teminat şartına ilişkin işlemleri yeniden yaparak sonuca gitmektir.

SONUÇ:

Yukarıda yazılı nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 27/09/2024 tarih ve 2024/1849 E. 2024/1741 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, Bakırköy 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29/04/2024 tarih ve 2023/554 E. 2024/237 K. sayılı kararının re'sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2025 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

Üye Dr. ...'in Karşı Oy Yazısı;

İhalenin feshini isteyebilecek olanlar, İİK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmış olup bu kişilerden başkasının ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. İhalenin feshini isteyecek kişilerin Kanunda sınırlı olarak sayılmasının sebebi, ihalenin feshinin kötüniyetle talep edilmesini engellemektir.

İhalenin feshini isteyebilecek kişiler arasında pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerde sayılmıştır. İİK’nın 24.11.2021 tarih 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik İİK’nun 134. maddesinin 3. fıkrasına göre “satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken ilgili kişilerin muhtemel zararlarını karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.”

İİK’nun 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik İİK’nun 134. maddesinin 3.fıkrasına göre pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin ve ihalenin feshini isteyecek kişiler arasında sayılmayan kişilerin ”… ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nisbi harca tabiidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü halinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve itirazı halinde iade edilir. Talebin reddi halinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir…” İhalenin feshi aslında bir tür şikayet olmakla birlikte önemi nedeniyle ihalenin feshi sebeplerini ve prosedürü ayrıca düzenlenmiştir. İİK’nun 134. maddesi pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden kişileri ihalenin feshi isteyecek kişiler arasında saymakla birlikte bu kişiler ihalenin feshi isteminde bulunabilmesinin diğer ihalenin feshini isteyecek ilgililere göre daha ağır şartlara tabii tutmuş ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinde nisbi harca tabi olduğunu ve ayrıca ihale bedeli üzerinden %5 oranında teminat göstermesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemenin gerekçesi olarak uygulamada sırf ihale sürecini uzatmak ve haksız menfaat sağlamak amacı ile hukuki yararı bulunmayan kişilerce ihalenin feshi talep edilmesinin önüne geçilmesi ihale sürecinin hızlı bir şekilde tamamlanması gösterilmiştir.Getirilen bu düzenlemelerin hak arama özgürlüğüne uygun olup olmadığı ayrıca bir tartışma konusu olmakla birlikte özellikle İİK’nun 134/3 fıkrasında sayılanların dışında kalan kişilerin ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinden nisbi harca tabi olması hükmü lafzı itibariyle fıkrasının konuluş amacına hizmet etmeyen bir hükümdür. Şöyle ki bu maddede sayılanlar dışındaki kişilerin nisbi harcın eksik yatırması halinde Dairemiz çoğunluk görüşüne göre Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca işlem yapılması sonrasında, teminatı yatırtıp sonuca gidilmelidir. İcra mahkemesi nisbi harcın yatırılması için süre vermesi verilen süre içinde harç tamamlanmaz ise mahkemece 492 sayılı Harçlar Kanununun 30.maddesinin yollaması ile HMK’nın 150. maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve süre içinde harcın ikmal edilerek yenileme talep edilmemesi halinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Oysa bu hükmün konuluş amacı kötüniyetle ihalenin kesinleştirilme sürecini uzatmaya ilişkin ihalenin feshi taleplerini önlemek olup İİK 134/3 fıkrasının bu şekilde anlaşılıp uygulanması ihalenin hukuki yararı olmaksızın geciktirilmesine yönelik feshi taleplerinin önünün açılmasına sebebiyet verecektir. HMK 150. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasının kesinleşmesine kadar ihalenin kesinleşmesi mümkün bulunmayacaktır.

Nisbi karar ve ilam harcı konusu para veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hükmolunan değer üzerinden alınan bir harçtır. Harçlar Kanunun 32. maddesine göre yargı işlemlerinden alınacak harç ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz. Davanın reddine karar verilmesi durumunda ise nisbi karar ve ilam harcına tabi bir dava olsa dahi sadece maktu harç ödenir. ( 1 sayılı Tarife, A.III,2.a.)

İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır.

7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshi isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmında tahsil edileceği ifade edilmiştir. Bu hükümlerden İİK’nun 134/3 maddesinde yazılı nisbi harcın Harçlar Kanunun anlamında yatırılan harç niteliğinde olmadığı, kötü niyetli ihalenin feshi taleplerinin önüne geçme amacı ile maddede yazılan kişilerin ihalenin feshi taleplerini zorlaştırmak için bir araç olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Zaten madde gerekçesinde de bu amaç açıkça belirtilmektedir. O halde İİK’nın 134/3 hükmünde yer alan ifadeden hareketle harcın yatırılması ön şart olarak değerlendirilmeli verilen süre içinde tamamlanmaması halinde talebin reddine karar verilmelidir. Ayrıca İİK 134/3. maddesinde “talepte bulunurken teminat gösterilmesi şarttır.” hükmü uyarınca teminat şikayetin ön şartıdır. Şikayette de kıyasen uygulanması gereken HMK m.114/1-ğ hükmüne göre teminat yargılama şartı olup, HMK'nın 115/2 hükmü uyarınca teminatın yatırılması için şikayetçiye süre verilmeli, süresinde yatırmaz ise ihalenin feshi şikayeti usulden reddedilmelidir. (Aşık, .../Oruç .../ Tok Ozan/Saçar, ... ...; İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2023,s.314)

Bu nedenlerle Harçlar Kanunun hükümlerinin ihalenin feshi yargılaması bakımından aynen uygulaması gerektiği görüşüne katılamıyorum. Harçlar Kanunu 32. maddesinde yazılı hüküm ile 30. maddesi hükmünün ve dolayısı ile HMK 150 madde hükmünün ihalenin feshi şikayetinin niteliği gereği uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira İİK 134/5 fıkrası “ ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren 20 gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir “ hükmü düzenlemekte olup şikayeti düzenleyen İİK’nın 18/son fıkrasında da benzer ifadeler yer almaktadır. HMK 150 uygulaması şikayetin niteliği ile de bağdaşmamaktadır.

Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin feshini isteyen şikayetçi üçüncü kişiye nisbi harcın yarısının ve teminat yatırılması için iki haftalık süre verilmesi yatırılmadığı taktirde istemin usulden reddi gerektiği, bu gerekçelerle kararın bozulması görüşünde olduğumdan kararın değişik gerekçe ile bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 21.01.2025