"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan örnek 10 numaralı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; şikayet konusu taşınmaza ilişkin olarak icra müdürlüğünce verilmiş bir haciz kararı olmadığı, tapu müdürlüğüne yazılmış bir haciz müzekkeresi de bulunmadığı, şikayet tarihi 16.10.2023 olup, şikayetten sonra 26.10.2023 tarihinde şikayete konu taşınmaza haciz konulduğu, bu durumda şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunmadığından borçlunun haczedilemezlik şikayetinde bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak meskeniyet şikayetinin usulden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, alacaklı vekili tarafından 09.10.2023 tarihinde şikayete konu taşınmaz üzerine haciz konulması için talepte bulunulduğu, aynı gün İcra Müdürlüğünce taşınmaz üzerine haciz şerhi işlenmesi için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı anlaşılmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, müdürlükçe kabul edilen bir haciz talebi bulunduğunun kabulü ile işin esası hakkında hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 20/11/2024 tarih ve 2024/644 Esas 2024/2686 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.03.2025 tarihinde sonucu itibariyle oy birliğiyle, "bozma nedenine göre borçlunun esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına" şeklinde ibare ilavesi yönüyle ise oy çokluğuyla karar verildi.
Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı;
"Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan örnek 10 numaralı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; şikayet konusu taşınmaza ilişkin olarak icra müdürlüğünce verilmiş bir haciz kararı olmadığı, tapu müdürlüğüne yazılmış bir haciz müzekkeresi de bulunmadığı, şikayet tarihi 16.10.2023 olup, şikayetten sonra 26.10.2023 tarihinde şikayete konu taşınmaza haciz konulduğu, bu durumda şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunmadığından borçlunun haczedilemezlik şikayetinde bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak meskeniyet şikayetinin usulden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, alacaklı vekili tarafından 09.10.2023 tarihinde şikayete konu taşınmaz üzerine haciz konulması için talepte bulunulduğu, aynı gün İcra Müdürlüğünce taşınmaz üzerine haciz şerhi işlenmesi için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı anlaşılmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, müdürlükçe kabul edilen bir haciz talebi bulunduğunun kabulü ile işin esası hakkında hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir." şeklindeki çoğunluğun bozma görüşüne sonucu itibarıyla katılıyorum.
Lakin temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı "16.10.2023 şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunmadığından, şikayetçi/borçlunun haczedilmezlik şikayetinin şikayet tarihi itibariyle hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" ilişkin olup, Dairemizce yukarıda açıklanan gerekçede de vurgulandığı üzere "09.10.2023 icra müdürlüğünün haciz talep yazısı ve tarihi dikkate alındığında; 16.10.2023 şikayet tarihinde şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunmasında hukuki yararı vardır. Bu durumda şikayetin esası hakkında hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir." şeklinde usûl bozma kararı verildiğinden, kararın sonuç kısmına "bozma nedenine göre borçlunun esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına" şeklinde ibare ilave edilmek suretiyle karar oluşturulması gerektiğinden, bu ibarenin yazılmamasından ötürü Dairemizin sayın çoğunluğunun kararına katılamıyorum.03.03.2025