Logo

12. Hukuk Dairesi2024/8364 E. 2025/2007 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konkordato mühleti sonrası alınan ilamla başlatılan icra takibinin, konkordato kararına istinaden durdurulup durdurulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Konkordato kesin mühletinin sona ermesi ve alacağın konkordato projesinde yer almaması ihtimali ile birlikte borçlu şirketin, icraya konu ilama dayalı alacağın konkordato projesine dahil olduğuna dair iddiasının araştırılması gerektiği gözetilerek, yeterli inceleme yapılmadan hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı borçlu şirket vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayet eden alacaklılar vekilinin; şikayet konusu yapılan icra müdürlüğü kararında borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce davalı borçlu şirket hakkında verilen konkordato kararı hükmü gereğince takibin İİK 294. madde kapsamında durdurulmasına karar verildiğini, ancak takip dayanağı ilam tarihi 21.02.2023 olup 14.03.2023 tarihinde takibe geçildiğini, bu tarihlerin konkordato kesin mühlet dönemi sonrasına ait olduğunu, kendilerinin konkordato projesindeki alacaklılar listesinde yer almadıklarını, konkordato kararını veren İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli kararıyla tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek takibin durdurulması yönündeki İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince icra takibine konu ilam ve icra takip tarihi itibari ile konkordatoya ilişkin tedbir kararlarının kaldırıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibinin durdurulması yönündeki 21.02.2023 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verildiği, kararın borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Somut olay ve iddiaların incelenmesinde; alacaklılar tarafından borçlu ... Taşımacılık ... Ltd. Şti aleyhine Ankara 1. Tüketici Mahkemesinin 21/02/2023 tarih ve 2020/109 esas 2023/121 karar sayılı ilamına istinaden icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce 21.03.2023 tarihinde "Davacı borçluların konkordatoya tabi adi borçlarının tamamını tasdik kararının akabinde 1 yılı ödemesiz ve ilk taksidi 2022 yılı Mart ayında başlamak ve 2026 yılı Şubat ayında bitmek üzere ayda bir değişen oranlarda ödemeli 48 taksit halinde ödemesine konkordato kararı hükmü gereğince takibin İİK 294. madde kapsamında borçlu/borçlular yönüyle durdurulmasına" şeklinde karar verildiği görülmektedir.

Dosya kapsamına göre; borçlunun İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/86 sayılı dosyasında konkordato başvurusunda bulunduğu, yapılan yargılama sırasında şirket hakkında geçici mühlet ve 1 yıllık kesin süre verildiği, davacı şirket hakkında takibe geçilmemesi yönünde tedbir kararı uygulandığı, 25.03.2021 tarih ve 2019/86 esas 2021/335 karar sayılı ilamı ile "Konkordato taleplerinin kabulü ile İİK 306. maddesi uyarınca

konkordatonun tasdikine karar verilerek İİK 308/c maddesi uyarınca

konkordatonun tasdiki kararıyla bağlayıcı hale gelmesine ve mahkemece konulan tüm tedbirlerin kaldırılması" yönünde hüküm kurulduğu, takip dayanağı ilam tarihinin ise 21/02/2023 olduğu ve takibe 14/03/2023 tarihinde geçildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nın 18. maddesinde, "....aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir... “düzenlemesi mevcut olup, her ne kadar şikayet incelemesinde duruşma açılması zorunluluğu yok ise de; iş bu şikayetin niteliği gereğince ve her somut olayın özelliğine göre gerektiğinde duruşma açılması imkanının mevcut olduğu, yeterli araştırma ile delillerin toplanması suretiyle sonuca gidilmesi gerektiğinin kabulü gerekmektedir.

Buna göre; duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle temyiz eden borçlu şirketin gerek cevap dilekçesinde gerekse temyiz dilekçesinde belirtmiş olduğu icraya konu ilama dayalı alacağın konkordato projesine dahil olduğu ve buna ilişkin konkordato komiserliğine ilişkin yazının mevcut olduğuna dair iddialarının aydınlatılması açısından, dosya içerisinde iddia edilen hususlarda herhangi bir evrak da bulunmadığı nedenle, mahkemece duruşma açılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları ile varsa delilleri de göz önünde bulundurularak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 14.10.2024 tarih ve 2023/973 Esas ve 2024/1785 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 18.04.2023 tarih ve 2023/316 Esas - 2023/294 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.