"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayet nedenlerinin yanı sıra alacaklılar tarafından aynı ilama dayalı olarak alacak kalemleri bölünmek suretiyle birden fazla icra takibi başlatıldığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince şikayeti kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Alacaklılar arasında ihtiyarî takip arkadaşlığı bulunması halinde alacaklılar, bir borçluya karşı ayrı ayrı icra takibi yapabilecekleri gibi, birlikte (bir takip talebi ile) de borçluyu takip edebilirler; örneğin müteselsil alacaklılarda olduğu gibi [6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 169] (Baki, Kuru: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 167). Ancak ihtiyarî takip arkadaşlığında alacaklı sayısı kadar takip bulunmaktadır. Aralarında ihtiyarî dava arkadaşlığı bulunan davacılar hakkında ayrı ayrı alacak kalemlerine hükmedilmiş olması durumunda her bir alacaklı yönünden borçluya karşı ayrı ayrı icra takibi yapılması icra usul ekonomisine uygundur.
Aynı ilamda aralarında ihtiyarî dava arkadaşlığı bulunan davacılar hakkında ayrı ayrı hükmedilen alacak kalemlerinin her bir alacaklı yönünden borçluya karşı ayrı ayrı icra takibine konulması ile tüm alacaklılar yönünden tek bir takip talebinde bulunularak takip yapılması hâlinde hesaplanacak icra vekâlet ücreti farklı olmayacağından, fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi ve hakkın kötüye kullanılması durumundan söz edilemeyecektir.
İhtiyarî dava arkadaşlığı hâllerinde zaman, emek ve masraftan tasarruf sağlayacağı, tahkikat ve yargılamayı kolaylaştıracağından mahkemece davaların birleştirilerek görülmesi HMK’nın 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesinin gereğidir. Ancak İİK, HMK’ya göre özel kanun olup, HMK takip hukukunda İİK’da açıkça gönderme olduğunda ya da işin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanır. İhtiyarî takip arkadaşlığında alacaklı sayısı kadar takip bulunduğundan, ilamda ihtiyarî dava arkadaşları için ayrı ayrı hükmedilen alacak kalemlerinin birlikte takibe konulması hâlinde haciz ve ödenen paraların paylaştırılmasında sorunlara yol açacağından, takibin daha az masrafla ve daha kısa sürede sonuçlandıracağı düşünülemez. Bu nedenle ilamda her bir davacı için hükmedilen alacak kalemlerinin birleştirilerek takibe konu edilmesi icra usul ekonomisine aykırıdır(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.06.2022 tarihli ve 2019/8-319 E., 2022/924 K. sayılı kararı.).
Somut olayda; takibin dayanağı olan ilamda ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar ..., ... , ... ve ... ’a ödenecek tazminat, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin ayrı ayrı gösterildiği, Eğirdir İcra Müdürlüğünün 2023/314-315-316-317 Esas sayılı dosyalarında her bir davacı yönünden hükmedilen tazminat ve diğer ilam fer'ilerinin tahsili için borçluya karşı ayrı ayrı takip başlatıldığı, iş bu dosyada Eğirdir İcra Müdürlüğü'nün 2023/314 Esas sayılı takip dosyasındaki takibin iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
O halde, aynı ilamda birden çok ihtiyarî dava arkadaşı hakkında ayrı ayrı hükmedilen alacak kalemlerinin, her bir davacı yönünden borçluya karşı ayrı ayrı takibe konulmasında usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 05.12.2024 tarih ve 2024/651 Esas, 2024/2839 Karar sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Eğirdir İcra Hukuk Mahkemesinin 09.11.2023 tarih ve 2023/19 Esas, 2023/25 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.