Logo

12. Hukuk Dairesi2025/1423 E. 2025/2265 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz ihalesinin feshi davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin hem istinaf başvurusunun reddine hem de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek oluşturduğu hükmün hukuki niteliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, istinaf sebeplerinin reddine ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına aynı anda karar vererek, HMK'nın 359/2. maddesinde amaçlanan şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm oluşturulması ilkesine aykırı hareket etmesi nedeniyle, Yargıtay kararı bozma sebebi olmasına rağmen, bu yanlışlığın yeniden yargılama gerektirmemesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçi/hissedar ...’nın aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-6100 sayılı Yasa ile hukukumuza giren “istinaf kanun yolu“ 6100 sayılı Yasa’nın 341 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

Yasa’nın 355/1. maddesinde istinaf incelemesinin “istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, incelemeyi yapan Bölge Adliye Mahkemesinin kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözeteceği hüküm altına alınmış,

İstinaf incelemesi sonucunda kararın neleri içereceği Yasa’nın 359. maddesinde açıklanmış ve özellikle 2. fıkrada;

“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.

HMK'nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.

Ayrıca, HMK'nın 298/2. maddesi uyarınca “gerekçe/hüküm çelişkisi“ yaratılmamalıdır.

Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesi doğru bir şekilde şikayetçinin istinaf sebeplerini değerlendirmiş ve “Dava İİK'nın 134. maddesi uyarınca açılmış taşınmaz ihalesinin feshi istemidir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, her bir taşınmaz için ayrı satış olması nedeniyle toplam değerin değil, satışa konu taşınmaz değerine göre işlem tesisinin yerinde olmasına, gazete ilanının icra müdürlüğünün satış kararına uygun yapılmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre davanın reddine dair verilen karar dosya kapsamına uygun olmakla birlikte mahkemece re'sen para cezasına hükmedilmesi ESAS NO : 2025/1423

gerektiği, nitekim Yargıtay 12. HD'sinin değişen içtihatlarının da bu doğrultuda olduğu, para cezası kamu düzenine ilişkin olup usuli kazanılmış hak doğurmaması ve aleyhe hüküm kurma yasağının söz konusu olmaması sebebiyle ölçülülük ilkesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, HMK'nın 353/1-b(2) maddesi uyarınca kararın re'sen kaldırılmasına, davanın reddine, ihale bedeli olan %5'ine tekabül eden para cezasının davacıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir” gerekçesi ile;

“1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Nazilli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27/02/2024 tarih, 2023/2291 Esas ve 2024/497 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-b(2) maddesi uyarınca RE'SEN KALDIRILMASINA,

a)Davanın REDDİNE,

-İhale bedeli olan 1.010.000,00 TL'nin %5'ine tekabül eden 50.500,00 TL para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına... “ şeklinde hüküm oluşturmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı, ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, İlk Derece Mahkemesinin kararını kaldırarak, gerekçeye uygun şekilde yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hemde İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 18.12.2024 gün ve 2024/1244 E. 2024/3401 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki “Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,” cümlesinin hükümden çıkartılmasına,

Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından YİBK dikkate alınarak harç alınmasına yer olmadığına, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.