"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, murisinden intikal edecek mirası reddettiğini, takip tarihinde ölü olduğu anlaşılan murisine karşı başlatılan takibin ek takip talebi olmaksızın mirasçılara yöneltilemeyeceğini, takibin iptali ve ödeme emri gönderilmemesi için icra müdürlüğüne yapılan başvurunun 12.12.2023 tarihli kararla reddedildiğini, ayrıca takip dosyasında 2018 yılından sonra üç yıl süreyle işlem yapılmadığından zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek ölü kişiye karşı başlatılan takibin iptaline, 12.12.2023 tarihli müdürlük kararının iptaline, takibin mirasçılara yöneltilmesine ilişkin müdürlük kararı ile yeniden ödeme emri düzenlenmesi işlemlerinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istediği,
İlk Derece Mahkemesince; borçlunun ölü olduğuna dair yanılgının kabul edilebilir nitelikte olması, takibin ek takip talebi ile mirasçılara yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmaması ve borçlunun borca itirazını takibin şekline göre icra hukuk mahkemesine yapması gerekmekteyken icra müdürlüğüne yapmış olduğu anlaşıldığından borca itirazının reddine yönelik 12.12.2023 tarihli müdürlük işleminde/ kararında bir hata bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafça istinaf edildiği,
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, ölü kişi aleyhine takip başlatılması sırasında maddi ve kabul edilebilir yanılgıya düştüğü söylenebilir ise de alacaklının taraf değişikliği talebi sırasında mirasın reddine ilişkin karardan haberdar olduğu gözetildiğinde; mirasçı sıfatı kalmadığı bilinen şikayetçi borçlu yönünden taraf değişikliği talebinde bulunulmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir....” hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir.
04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı İBK’na göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz. Bu durum kamu düzenine aykırılık olup İİK'nın 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir. Öte yandan alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ve dürüstlük kuralına da aykırı değil ise, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri doğrultusunda alacaklının taraf değişikliği yapmak sureti ile bu yanlışlığın düzeltilmesi mümkündür. Bu durumda, alacaklı vekili tarafından, ek takip talebi düzenlenerek, takibin usulünce mirasçılara yöneltilmesinin istenmesi gerekmektedir.
Şikayetçi borçlunun, murisi...'ın 21.07.2014 tarihinde ölümü üzerine, 15.10.2014 tarihinde yaptığı başvuru ile borçlu-muristen intikal edecek mirası, Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 9.02.2015 tarihli 2014/1215 Esas ve 2015/176 Karar sayılı kararı ile reddettiği ve mirasın reddi kararının 23.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
HGK'nın 19.11.2014 tarih 2013/12-2240 E. - 2014/929 K. sayılı kararında murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçlarından dolayı mirasçılar hakkında ilamsız icra takibi başlatılarak mirasçı borçlulara 10 ödeme emri tebliğ edilmiş ise, borçlunun mirası reddetmesinden dolayı borçlu olmadıkları isteminin borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ancak icra takibinin mirası red süresi içinde yapılması veya murisin takibe başlandıktan sonra ölmesi halinde İİK'nın 53. maddesine aykırılık iddiası süresiz şikayete tabidir.
Somut olayda; borçlu muris...'ın 21.07.2014 tarihinde öldüğü, şikayetçi borçlu ...'ın 9.02.2015 tarihinde murisinden intikal edecek mirası reddettiği, alacaklı tarafından muris... ve dava dışı diğerleri aleyhine 8.11.2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, şikayetçi mirasçıya, murisinin borçlu olarak gösterildiği ödeme emrinin 22.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi mirasçının borca itiraz ve şikayet yoluyla yaptığı başvurusunun Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20.03.2018 tarihli 2018/176 Esas ve 2018/190 Karar sayılı kararı ile süre aşımından reddine karar verildiği, alacaklının dava dışı diğer bir mirasçıya da ödeme emri gönderilmesne ilişkin 19.09.2023 tarihli talebi üzerine 18.09.2023 tarihli müdürlük kararı ile takibin borçlunun mirasçılarına yöneltildiğine dair ödeme emri olmadığından talebin reddine, takibin borçlunun mirasçılarına yöneltildiğini gösterir ek takip talebi sunulması ve yeniden talep edilmesi halinde ödeme emri düzenlenmesine ve tebliğine karar verildiği, alacaklının Uyap sisteminden 19.09.2023 tarihinde muris... mirasçılarını göstererek yeniden takip talebinde bulunduğu, bu ödeme emrinin şikayetçi borçluya 14.11.2023 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun 11.12.2023 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak mirası reddetmiş olması sebebiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istediği, icra müdürlüğünün şikayetin de konusunu oluşturan 12.12.2023 tarihli kararı ile itiraz merciinin icra müdürlüğü olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, muris... hakkında başlatılan takibin, HMK'nın 124. maddesine uygun olarak ek takip talebi ile mirasçılara yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, mirasçı borçlunun takipten önce mirası reddettiğine ilişkin itirazını ve takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı iddialarını takibin şekline göre yasal beş ESAS NO : 2025/1426
günlük sürede icra mahkemesinde borca itiraz olarak ileri sürmesi gerektiğinden, aynı yöndeki 12.12.2023 tarihli müdürlük kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesi kararı da aynı yöndedir.
O halde, Bölge Adliye mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ;
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 13.01.2025 tarih ve 2024/963 Esas 2025/52 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 9.04.2025 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
Sn....'ın Karşı Oy Yazısı;
HMK'nın 124. maddesinde; “(1)Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3)Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4)Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." şeklindedir.
Somut olayda; şikayetçi/borçlu vekilince Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/31198 Esas sayılı dosyası üzerinden şikayetçinin murisi... ile birlikte diğer takip borçluları aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takip öncesinde borçlu...'ın 21.07.2014 tarihinde vefat ettiğinin ortaya çıkması sonrasında alacaklı vekilince 19.09.2023 tarihli ek takip talebiyle takibin şikayetçi de dahil olmak üzere borçlu murisin mirasçılarına yöneltildiği, bunun üzerine şikayetçi tarafından takip öncesinde mirasın reddedildiğinden bahisle icra dosyasından taraf sıfatının silinmesinin talep edildiği, bu talebin 12.12.2023 tarihli kararla reddedildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir....” hükmü yer almaktadır. Bu hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir.
04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı İBK’na göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz. Bu durum kamu düzenine aykırı olup, İİK'nın 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tâbidir. Öte yandan alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ve dürüstlük kuralına da aykırı değil ise, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri doğrultusunda alacaklının taraf değişikliği yapması mümkündür. Bu durumda, alacaklı vekili tarafından, ek takip talebi düzenlenerek takibin usulünce mirasçılara yöneltilmesinin istenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda; ölü kişi aleyhine takip başlatıldığı, ek takip talebiyle yukarıda belirtilen kanun hükümleri doğrultusunda taraf değişikliği yapılarak şikayetçinin de içinde bulunduğu borçlu murisin mirasçılarına takibin yöneltildiği sabittir. HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinin makûl ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmasının yanı sıra dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil etmemesi gerekir.
Takip dosyasında yer alan taraflar arasında mevcut Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin 20.03.2018 tarih, 2018/176 Esas-2018/190 Karar sayılı dava dosyasında görülen dava sırasında şikayetçi tarafından Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.02.2015 tarih, 2014/1215 Esas-2015/176 Karar sayılı kararıyla "mirasın reddine" ilişkin kararın dosyaya sunulduğu, bu nedenle davalı/alacaklının taraf değişikliği talebi öncesinde mirasın reddine ilişkin karardan haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın reddine ilişkin kararın iptal edildiği veya bu yönde bir dava açıldığına yönelik bir savunmada da bulunulmamıştır.
Bu durumda; şikayetçinin ölü kişi aleyhine takip başlatılması sırasında maddi ve kabul edilebilir yanılgıya düştüğü söylenebilir ise de taraf değişikliği talebi sırasında mirasın reddine ilişkin karardan haberdar olduğu gözetildiğinde; mirasın reddine dair karar uyarınca mirasçı sıfatı kalmadığı bilinen şikayetçi yönünden taraf değişikliği talebinde bulunulmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
O halde mahkemece; şikayetçi yönünden taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, mirasın reddi kararı doğrultusunda mirasçı sıfatı kalmayan şikayetçinin taraf değişikliği yapılmak suretiyle takibe dahil edilmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı anlaşılmış olup, şikayetçi yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetlidir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma görüşüne katılamıyorum.09.04.2025